Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

GERÇEK ‘Soyguncular’ KİMLER?

2020
Değerli okurlarım, 14 Ağustos tarihli VALİ ÇINAR’A AÇIK MEKTUP başlıklı yazım okurlardan büyük ilgi gördü. Hatta yerel basında bazı Genel Yayın Yönetmenleri bile! “Bu ülkede bu şehirde halen birileri gerçekleri görüp soru sorma cesaretini gösterebiliyor” diyerek tebrik ve teşekkür mesajlarını ilettiler. Ben de bu mesajlara İsmet İNÖNÜ’NÜN “Bir ülkede namuslularda en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadırlar” özlü sözü ile karşılık vererek teşekkür ettim.
Bilindiği gibi, köşe yazarları kendilerine iletilen mesajlardan da yararlanır, onları yorumlar, değerlendirir ve bazılarını da okurlarıyla paylaşırlar. İşte, aşağıda paylaşacağım iletinin bizim bankacılık sistemimizle ne gibi bir ilintisi olabilir diye düşünmeden edemedim!
Ülkemizde ki bankalar çektiğiniz krediler için ‘dosya masrafı’ adı altında ve kredi kartları için de ‘yıllık ödenti’ adı altında aslında yasal olmayan haksız kazanca bir türlü doymuyorlar! Bazı mudilerin paralarını onların onayı olmadan kullanan aç gözlü-üç kağıtçı bazı bankacıların marifetlerini yazılı basın ve görsel medyadanöğreniyoruz.
***
           İşte e-postama gelen ileti:
            ÇİN’İN Guangzhou kentinde bir banka soygunu… Soygunculardan biri bankadakilere bağırır:
-“Kımıldamayın! Para devletindir, ama hayatınız sizindir.”
            Herkes sessizce yere yatar… Bunun adı “Zihin değiştirme kavramı” dır. Yani, Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek…
            Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada… Soyguncu bağırır: “Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!”
            Bunun adı “Profesyonellik” tir. İşin neyse onun üzerinde yoğunlaş!
            *Soyguncular paraları yüklenip eve kapağı atmışlar. Daha genç olanı (MBA derecelidir) daha yaşlı olanına (ki bu ise 6 yıl ilkokuldan sonra terk): “Abi, hadi şu paraları sayalım” der. Daha yaşlı olanı der ki: “Çok aptalsın be! Bu kadar para oturup sayılır mı? Bu akşam TV haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.”
Buna “Deneyim” derler! Günümüzde deneyim kağıt diplomalardan çok daha önemlidir.
*Soyguncular bankadan kaçtıktan sonra şube müdürü, şube şefine hemen polisi aramasını söylemiş.
Şef demiş ki: “Durun hele müdürüm. Alacaklarını aldılar. Biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz?..”
Buna “Dalgayı yakalamak” derler. Yani; Berbat bir durumu kendi lehine çevirmektir bu!
Müdür der ki: “Yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. Ne eylenirdik!
Buna “Sıkıntılardan kurtulmak” derler. Yani; Kişisel mutluluk işinden çok daha önemlidir.
            *Akşam TV haberleri bankadan 100 milyon dolar çalındığını açıklamış!
            Soyguncular şaşkın!!! Çaldıkları paranın çok daha az olduğunu bilen soyguncular oturup saymışlar parayı… Üşenmemişler! Tekrar tekrar saymışlar. Bakmışlar ki hepi-topu 20 milyon! Çok ama çok kızmışlar bu işe:
            “Biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik. Banka müdürü ise bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş!”
            Bu “Bilgi altından daha değerlidir” demektir…
            Banka müdürü çok mutludur. Özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için…
            Buna “Fırsatı kullanmak” derler. Kazanmak için risk almak gerekir.
                                                                       ***
            Sevgili Çanakkale OLAY okurları, yukarıdaki ileti yoruma açık, bilmem siz nasıl değerlendirirsiniz? Bizim bankacılarımızın; “şu kadar milyar liralık aktif büyüklüğe ulaştık… ilk yarıda şu kadar milyar doları aşan bir bilançoya sahip olduk!..” gibiövünmeli açıklamalarına sıkça rastlarız. Kuşkusuz ki işini dürüst yapan banka ve bankacıları tenzih ediyorum. Ancak, bu iletiyle ilgili olarak şöyle bir soru sizce de haklı bir soru değil mi?
*** PEKİ, GERÇEK SOYGUNCULAR KİMLER ŞİMDİ..???