Gençlerde Madde Bağımlılığı - Sigara, Alkol, Esrar
Madde bağımlılığı, alkol dışında sigara, uyuşturucu ya da uçucu maddeler kullanarak ve sürekli olarak ruhsal yaşamı bozan o maddeye alışıp, tutsak olmaktır. Başlangıçta 12–13 yaşlarında sigara ile başlayıp, daha sonra alkol ve madde olarak devam etmektedir.
Ülkemizde yaygın olarak sigara ve alkol haricinde, esrar, uçucu madde, kokain, eroin, uyarıcı ya da yatıştırıcı maddeler kullanılmaktadır. Madde bağımlılığı, merkezi sinir sisteminin etkilenmesi ve davranışların değişmesi sonucuyla bedensel, ruhsal ve toplumsal yönden sorunların ortaya çıkmasıdır. Madde kullanımı ve bağımlılık sorunu bir davranış biçimi olarak kabul edilmektedir. Bu tip davranışların temel nedeni duygularına doyum arayan insanın belirli bir nesneye takılıp kalması ve gereğinden fazla o nesneye duygu ve anlam yüklemesidir.
Madde kullanan gençler birtakım özelliklere sahiptir:
- Madde kullanımında genellikle aşırı neşelilik, hareketlilik, hoşnutluk duyguları maddenin kötüye kullanılmasında ortaya çıkan ilk belirtilerdir.
- Davranışları bağımlı kişilik yapısına sahip olan gençler dürtü ve içgüdülerinden kaynaklanan davranışlarını denetleyemedikleri için haz ilkeleri ve gerçeklik arasında bağlantı kuramazlar.
- Davranışlarının sorumluluğunu taşıyamaz, sınırlarını belirleyemezler. Diğer bir deyişle, madde kullanan çocuk ya da gençlerin otokontrol sistemleri zayıflamaktadır.
- Ayrıca pişmanlık ve suçluluk duymazlar.
- Cinsel sapmalar sıklıkla görülmektedir. Saldırgan davranışlar ve şiddet eylemlerinde bulunurlar.
Bu kişilik yapısına arkadaş etkisi, merak, taklit, teşvik, özenti, özgürlük, sorumsuzluk, baş kaldırma, bağımsızlık, güçsüzlük, yetersizlik, deneme-yanılma, toplumdan kaçma gibi toplumsal ve ruhsal özellikler neden olmaktadır. Dolayısıyla, aile içi sorunları olan, geleceğe yönelik umutsuzluk ve karamsarlığa kapılan, arkadaş çevresinden kolay etkilenen, model aldığı birinin madde kullandığını gören, (çevreden olabileceği gibi film karakteri de olabilir) büyüdüğünü ispat etmek isteyen, kendine güvensiz ve zayıf kişiliği olan ve kendini değersiz hisseden gençler daha sık madde kullanma eğilimindedir.
Madde kullanımında bazı sağlık belirtileri ise şu şekilde görülür:
- Kullanım devam ettikçe yorgunluk, konsantrasyon bozuklukları, unutkanlık, yanılsamalar, sanrılar ve bilinç bulanıklığı ortaya çıkar. Doz artışında, depresyon ve koma hali, uzun süreli kullanımda ise de beyin ve beyincik hasar görmektedir.
- Solunum yoluyla alındıklarında üst ve alt solunum yollarında enfeksiyon, ağız ve burun çevresinde egzama, bronşlarda daralma,
- Kalpte ritim bozuklukları ve ani kalp durmaları,
- Karaciğer ve böbrek yetmezlikleri görülebilir.
- Uçucu madde kullanımında genel ölüm oranı düşüktür ama bağımlılıkta, büyük ölçüde görülmektedir. Ölümlerin çoğu ise ani olarak gerçekleşmektedir.
GENÇLERİN AİLEDEN UZAKLAŞMASI
Madde kullanımı özellikle ergenlik döneminde daha yaygın görülmektedir. Ergenlik dönemi gelişimin son devresidir. Bu dönemde gelişim fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan hızla ilerlediğinden, ergenler kendilerinde gelişen bu değişime uyum sağlayabilmek için çok çabalamaktadır. Toplumun ergenlik ile ilgili düşünceleri, beklentileri ve tutumları, iş-meslek seçimi ve gelecekle ile ilgili kaygıları bu döneme özgüdür. Buna bir de aile içi problemler eklenince bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmak kolay olmamaktadır.
Genel olarak aile içinde, anne-baba arasında iletişim bozukluğu, ilgi ve sevgi yoksunluğu, gençlerin aile dışında başka arayışlara sürükler. Aynı zamanda çocuk ve gençlerin normal gelişimi için, bu çatışmaların ruhsal gelişim yönünden gerekliliği de bulunmaktadır. Çatışmasız geçen ilişkilerde ayrılma, kendini ortaya koyma ve bağımsızlaşmaya yönelik korkularda oluşmaktadır. Bu çatışmaların şiddetli ve baskın olduğu ailelerde ilaç ve madde kullanımının daha sık olduğu gözlenmektedir.
Gençlerin evden ve aileden uzaklaşmasına ya da kaçmasına yol açabilecek bazı özellikler şu şekilde sıralanabilir:
- Anne ve/veya babanın alkol ve madde kullanması,
- Üvey anne ya da babanın bulunduğu ayrı yaşayan aileler,
- Evde sadece anne ya da babanın hâkim olduğu diğerinin silik kaldığı, anne ya da baba merkezli aileler,
- Zengin çevrede, düşük ya da orta gelir ile yaşayan aileler,
- Çocuğa, gence sevgi ve ilgi yerine madde doyum sağlayan, her isteklerini yerine getiren, her zaman her şeyine göz yuman aileler,
- Aşırı baskıcı aileler,
- Aile içinde rol model alabileceği bir ebeveyninin olmamasıdır.
ALKOL VE MADDE KULLANIMINI ÖNLEME
Gençlerin arkadaşları tarafından alıştırılan madde ve alkol bağımlılığına karşı yapılması gereken eğitimin amacı sigara, alkol ve madde kültürüne girmesini önlemektir ve bu bilgiyi kazandıracak bilginin aktarılması gerekmektedir. Öğüt verme ya da cezalandırma yoluyla engellemenin zor olduğu anlatılmalı, aile-okul ve genç arasında iletişim, işbirliği sağlanmalıdır. Aile genci iyi tanımalı, arkadaş çevresi, gencin harcamaları, boş zamanını geçirdiği ortamlar devamsızlık durumu gibi konularda bilgi sahibi olmalıdır. Sigara ile başlayan çocuklar zamanla diğer maddeleri kullanma eğiliminde olabilirler. Anne-baba olarak çocukların sigara içmesini önlemenin en önemli katkısı sigarayı bırakmaktır. En azından çocukların yanında içilmemesine özen gösterilmelidir. Çocuğa ya da ergen’e sigara aldırmamalı, evde ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edilmesine dikkat edilmelidir.
Kendine güven duygusunu sağlayabilmesi ve istemediği bir duruma ‘hayır’ diyebilme becerisini kazanması sağlanmalıdır. Bu konuda okulda rehber öğretmeninden ya da bir psikolog aracılığıyla yardım alınabilir. Ergenlerin sportif ve sosyal faaliyetlere yönlendirilmesi ve ailenin bu konuda teşvik edici olması yarar sağlayacaktır. Özellikle okul içerisindeki faaliyetlere katılması yönünde öğretmenleriyle işbirliği yapılmalıdır. Gençlerin maddeye başlamalarının en yaygın sebebi kendilerini yetişkin gibi hissetmek istemeleridir. Aileler çocuklarına çeşitli sorumluluklar vererek yetişkin olduklarını hissettirebilir ve değer verdiklerini gösterebilirler. Sürekli eleştirerek kötü davranışlarını pekiştirmek yerine, olumlu yönlerini görerek fark edildiğini belirtmek ve cesaretlendirmek daha uygun olacaktır.
Uçucu madde bağımlılığının tedavisinde, duruma göre maddeden arınma ve ortaya çıkan belirtilere göre tıbbi tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Aynı zamanda bireysel, aile ve grup terapileri ile ergenlere iç görü kazandırma, kendilik değerini artırma ve psikolojik olgunluğa sahip olmalarına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. İçerisinde zararlı kimyasalların bulunduğu, ucuz ve yasal olarak satılan, bazı maddelere dikkat edilmelidir. Bunlar, sıvı yapıştırıcılar, kozmetikler, (oje, aseton, saç spreyi, deodorantlar) kuru temizleyiciler, yangın söndürücüler, sıvı yakıcılar (benzin, çakmak gazı), havagazı, tiner, akrilik boya, kokulu silgiler ve gazlı kalemler vb. maddelerdir.