turgutcamer@hotmail.com
Bir yarışta Kenya'yı temsil eden Atlet Abel MUTAİ, bitiş çizgisinden (Finiş) yalnızca iki üç metre gerideydi, ancak yarışı tamamladığını düşünerek koşmayı bıraktı.
İspanyol Atlet İvan Fernandez tam arkasındaydı ve neler olduğunu fark etti. Abel Mutai’nin ayağına kramp girmişti, koşmaya davam etmesi için Kenyalı Abel’e bağırmaya başladı; ama Mutai’nin İspanyolca anlamadığını bilmiyordu. Ve… Onu sırtından iterek zafere ulaştırdı.
Bir gazeteci Fernandez’e sordu “Bunu neden yaptın?”
Fernandez, “Hayalim bir gün bir tür toplum yaşamına sahip olabileceğimizdir” dedi.
Gazeteci “Peki neden Kenyalının kazanmasına izin verdiniz?”
Fernandez, “Kazanmasına izin vermedim, zaten kazanacaktı” diye yanıtladı.
Gazeteci ısrar etti “Ama kazanabilirdin!”
Fernandez ona baktı ve şu cevabı verdi: “Ama zaferimin değeri ne olacaktı? O madalyanın onuru ne olurdu? Annem, babam bunun hakkında ne düşünürdü?”
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları değerler nesilden nesile kuşaktan kuşağa aktarılır. Sahi biz çocuklarımıza genç sporcularımıza hangi değerleri öğretiyoruz? Çocuklarımızın farkındalıklarını arttırmak için neler yapıyoruz? Özellikle yaşam kültürü konusunda çocuklarımıza gençlerimize değerleri yanlış bir şekilde öğretmeyelim.
*Spor yapmanın bireye etkisini görüyoruz yukarıdaki örnekte… Ne denli pozitif bir etki, bu Atletin davranışından yaşamın farklı yönlerinde nasıl yarar sağlanabileceğine tanıklık ediyoruz. Fernandez’in davranışı bence tartışılmaz... Sizce de öyle değil mi? Sporun belki de torpili olmayan tek dalı Atletizmdir. İpi göğüslemişsen kazanmışsındır. Ancak, Fernandez’in asil davranışı bence ona en değerli madalyayı(vicdan) kazandırmıştır.
* Güreşçi Hamza YERLİKAYA bayrağımızı onur ve gururla göndere çektirmiş bir milli sporcumuz. TBMM’nin 23. Döneminde (23 Temmuz 2007 – 28 Haziran 2011) Sivas Milletvekili olarak görev yaptı. Sonra bir koltukta 4 karpuz taşımaya kalkıştı!.. 4 ayrı devlet kurumundan maaş alıyor. Karpuzlardan biri Vakıfbank Yönetim Kurulu Üyeliği! Öğrenimine uymayan bu görevi kabul etmesini nasıl izah edeceğiz? Bu tutum ve davranışıyla anasının ak sütü gibi kazandığı madalyalara leke sürdürmüş olmuyor mu?
Atletizm dalında ülkesini ay-yıldızlı formayla temsil etmiş biri olarak Hamza’nın düştüğü bu hazin çelişkiye gerçekten üzülüyorum. Umuyorum ki; Hamza kazandığı o onurlu madalyalara yakışan pozitif bir tutum takınır, kendisine yapılan eleştirileri doğru bir kavrayışla değerlendirir ve nepotizme eyvallah demez!.. FERNANDEZ gibi davranarak hakkı ve liyakati olmayan bir makamı elinin tersiyle itip genç sporcularımıza iyi bir örnek olur.
*
NOT: Eşi Emel hanımı yitiren köşe komşum gazeteci Naci Sapan’a başsağlığı ve sabır diliyorum… T.Ç.