Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Faturası halka çıkmasın!

2044

Çanakkale’de toplu taşıma işi, belediye denetimli halk otobüsleri sisteminin kurulması ile ileri bir adım atmış idi. Bazı nedenler sonrasında bu sistemin yönetimin kayyuma devredilmesi ile bu hizmetin aksadığına tanık olmaktayız. Bir kamusal hizmet olan toplu taşıma-cılık gereklilikleri, adeta unutularak, Çanakkale halkı şimdilerde daha kötü koşullarda bir hizmet almaktadır. Çanakkale halkının önemli bir bölümünü ilgilendiren bu hizmet için, kayyum yönetimi kendisine bir çeki düzen vermelidir. Atanan kayyum, her şeyi para gözü ile görür ve sadece para kazanmak perspektifi ile yaklaşır ise, bu kamusal hizmet gerekli tatmini sağlamaz. Bu konuyu anlayabilmek; duraklarda, yağmurda, soğukta bekleyen vatandaş-larımızın hislerine tercüman olmaktan geçer.
Bu günlerde belirli saatlerdeki balık istifi otobüsler, duraklarda bekleme zamanlarının artması, gerekli denetimlerin yapılmaması gibi şikayetlerin arttığını görmekteyiz.
Atanan kayyum yönetimi bu sorunlar karşısında nasıl bir tavır alacaktır?
Bir çözüm üretmeyi hedeflemekte midir?
Vatandaş bu soruların takipçisi olacağını belirtmektedir.
Hizmet olarak yolunda giden bu sistemin şimdi ciddi olumsuzluklar nedeniyle şikâyetlere maruz kalması bir yönetim sorunudur.
Yönetim politikaları itibarıyla kamusal hizmet önceliği yerine, başka kriterler ile hareket etme konusunda öncelikler belirlendi ki; hizmet kalitesinde bir takım sorunlar yaşanmaktadır.
Bu olumsuz gelişmenin yaşanmasındaki çok önemli nedenlerden biri de Belediye tarafından bugüne kadar sürdürülen denetimin yerine getirilemiyor olmasıdır.
Nede olsa atanan kayyum sisteminin mantığının özünde bu gerçek vardır.
Sistem, öyle denetim gibi mekanizmaları kabul etmez.
Sanki atanan kayyumluk müessesesi, her varlığın kendisine bağlı olduğu, kainatı yöneten yüce varlık anlamında ki Allah’ın güzel isimlerinden biridir.
Sonuçta acaba doğru giden bir işimizi de hep birlikte bozup, bir kenara atacak mıyız, çok merak ediyorum.
Unutmayalım ki, bu olumsuzluğun faturasını Çanakkale halkı ödeyecektir.
Daha çok kar elde etme temelinde işleyecek bir  ulaşım sisteminin hepimize getireceği tek şey vardır; eziyet ve yaşamın daha çekilmez hale gelmesi

Güzel ahenkmiş !
ÇOMÜ tarafından düzenlenen ‘Hayırseverlik’ temalı 7. uluslararası sivil toplum kongresinde Biga Belediye Başkanı  “fakirin zengine erkeğin kadına muhtaçlığını güzel ahenk” olarak açıklayınca, aklıma bir öneri geldi.
Biga Belediye Başkanı, güzel ahengin bir parçası olarak kendisinin asgari ücret ile geçinen bir işçi yerinde olmasına ne der acaba?
Başkan, bu güzel ahengin bir parçası olarak kendisini asgari ücretlinin yerine koysa da,  aldığı asgari ücret ile ev kirasını ödeyip, çocuklarının okul masrafları, beslenme, giyinme sağlık, ulaşım ve insanca yaşayabilecek diğer ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını bizlere bir anlatsa….
Bu güzel ahengi, bir de bu taraftan yaşasa…
Toplumsal gerçekleri ört bas etmek isteyen bu düzenden nemalanan kesimlerin bu tarzdaki kutsallaştırılmış demagoji ve yalanları artık eskidi.
Bu masalları kimse dinlemiyor.
Hele birde Muharrem Erkek gibi toplumsal gerçekleri her alanda dillendiren, bu aldatmacalara karşı anında net tavrını koyan  siyasetçiler oldukça, bu masalcıların işi daha zor…
Bir kez daha Muharrem Erkek tarafından aynı kongrede dile getirilen görüşleri sizlere iletiyorum:
“1 milyar insanın aç, 700 milyon insanın evsiz olduğu dünya gerçeğinde güzel ahenkten söz edemeyiz. Sadaka kültürü değil, insan onurunu ön planda tutma anlayışını egemen kılmamız halinde güzel ahenkten söz edebiliriz. Sosyal devlet, sosyal haklara dikkat eden, eşit, adalet duygusu ve hakça paylaşımı sağlayan bir yapı, ülkelerin güzel ahengini oluşturur”
Sermet ATADİNÇ