EZİNE'NİN EKMEKÇİ KADINLARI
Ezine; Çanakkale`nin peyniriyle ünlü ilçesi. Çanakkale`ye peynir ile tanınırlık kazandıran ilçe. Ezine`de bir de geleneksel ekşi maya usulüyle yapılan ev ekmeği yaygın. Bu yazımda sizlere Ezine`de sayısı onu bulan ev ekmeği fırınlarını ve bu fırınları işleten çalışkan ev hanımlarının emekleriyle çekip çevirdikleri ekmekçilikten bahsedeceğim.
İlk etapta hazır ekmek almak istemeyen yani sanayi tipi denilen ekmekten almak istemeyen kadınların evlerindeki fırınlarda ekmek yapmaya başlaması ve bu kadınların zamanla daha fazla ekmek yapıp bu ekmekleri konu komşuya satmasıyla büyüyen , artan taleple birlikte tüm Ezine`ye yayılan ev ekmekçiliği.
Ezine`deki ev ekmekçiliği; kırsalın kısıtlanmış iş olanaklarına adeta nefes olmuş , mahalledeki kadınların da işe dahil olmasıyla birlikte birçok hanenin gelir kapısı olmuş durumda. Kadınların kendi gücünün bilincinde ve kendi gelirinin olduğu bir toplumun güçlü toplum olacağı bilincinde olarak bu gelişmenin sonuna kadar desteklenmesi gerektiğine inanarak yaşanılan zorluklardan da söz etmek istiyorum.
Ne yazık ki ev ekmekçiliği sanayi tipi ekmekçilikle eş görülüyor ve kimi zaman ruhsat alma, gerekli şartları sağlamada ev hanımlarına birçok yükümlülük yükleniyor. Özellikle ruhsat alma konusunda adaletsizlikler yaşanıyor olması, benzer şartları taşıyan iki ev hanımından birine ruhsat verilirken diğerine ruhsat verilmiyor olması ev hanımlarının emeğine, ekmeğine taş koyar durumda.
Kadın girişimcileri destekleyen pek çok oluşum olmasına rağmen, yerel yönetimlerin bu noktada bazı bölgelerde yetersiz kalması ve sorumsuz davranması eleştirdiğim hususlar arasında.
Girişimciliğin özünde risk barındırması ve bu cesur kadınların bu işe gönül verip, ilçe kalkınmasında özellikle de ülke kalkınmasında ben buradayım demesini son derece güçlü, cesurca buluyorum.
Son zamanlarda insanların daha doğal ürünleri tercih etmesiyle artan talepler de düşünüldüğünde bu girişimci, ekmekçi, emekçi kadınların da görülmesi ve desteklenmesi gerekiyor.
Üretimde bir numara olan ülkemiz nasıl oluyor da bu değerlerini görmüyor? Bu durumu tanıtıma yeterince önem vermiyor olmamıza ve girişimcilik kültüründeki eksikliklere bağlıyorum. Son yıllarda gençler arasında artan girişimcilik kültürü ne yazık ki ev hanımlarına biraz uzak. Ev hanımları danışabilecekleri, takıldıkları konularda danışmanlık hizmeti alacakları insanlara ve oluşumlara ihtiyaç duyuyor. Maddi olarak KOSGEB gibi kadın girişimcileri destekleyen, kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık tanıyan oluşumlar olsa da kadınların ihtiyaç duydukları şey tam olarak bu değil. Özellikle kırsaldaki kadın girişimciler tanınmak ve yaptıkları işleri daha iyi yapar hale gelmek istiyor. Bu da eğitim programları açmak ve tüm ülkede üretimde yer alan bu temel zinciri desteklemekle mümkün. Bölgesel olarak bu konularda gelişme göstermiş örnekler incelenip tüm ülke bazında faaliyet gösterecek politikalar oluşturulmalı ve bu konu yani üretimde kalkınma öncelikli olarak gündeme alınmalı. Şüphesiz ki yapılan her iş, emek verilen her konu önemlidir. Ülke kalkınmasına katkı göstermenin de büyüğü küçüğü olmaz. Dahası küçük de olsa katkı olan her kadın özgüven kazanmakta ve hayatın içinde özgürce var olabilmektedir.
Güçlü ve özgür kadın demek güçlü ve özgür yeni nesiller demek.
``Tarlalarda erkeklerle birlikte çalışan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan kadınlar!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi işten anlayanlara ve hesap yapanlara rastladım. `` Yıllar önce bu cümleleri sarf eden Mustafa Kemal Atatürk`e ve emeğinin peşinde koşan tüm Anadolu kadınına saygıyla...