sermet@canakkaleolay.com
’Hayırlı sabahlar’, ‘Hayırlı işler’ ‘Hayırlı olsun’ vb sözler ile birbirimize iyi dileklerimizi aktardığımız ifadeler, referandumda ‘HAYIR’ tavrının korkusu ile gerçekten hayatımızdan çıkıyor mu?
Benim gözlemim daha az kullanıldığı noktasında …
Özellik ile her fırsatta ‘hayırlara vesile olsun’ sözünü kullanan AKP’li siyasetçiler artık bunu unuttular, kullanmıyorlar.
Propaganda böyle bir şey; kavramlar sloganlar, imaj cümleleri, bu disiplin için çok önemli.
Evet cephesi, şimdilik birbirimize iyi dileklerimizi aktardığımız sözleri rafa kaldırdı, acaba referandum sonrasında daha neler kalkacak?
Bunu referandum sonucunun evet veya hayır olmasından bağımsız olarak söylüyorum.
2 Ağustos ödül töreni ve Çanakkale iş dünyası...
2 Ağustos’da Çanakkale Ticaret Borsası, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası tarafından “2008-2009 Yılları Vergi, İhracat, Tescil ve Türkiye’nin ilk 1000 Büyük Sanayi Kuruluşları arasında Yer Alan Çanakkale’li Firmalar Ödül Töreni” gerçekleştirilecek.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun da katılacağı ödül töreninde, Çanakkale iş dünyasının vereceği mesajlar önemli.
Son yıllarda siyaset mekanizmasının çok ilgi göstermediği Çanakkale’deki iş dünyasının sorunları noktasında, bu vesile ile oluşturulacak bir kamuoyu önemli.
İlgilerin yaklaşımı bu noktada nasıl olacak bunu izleyeceğiz.
Klasik söylevler ile geçiştirilecek bir ödül töreni yerine, bir yangın yerine dönen Çanakkale tarımının, ticaretinin, sanayisinin sorunları için Çanakkale’nin özgün sorunları ile birleşecek çözüm önerileri noktasında tüm Türkiye’de ses getirecek bir performansı çok önemsiyorum.
İlk 500 sıralamasında yer alan Çanakkale’de üretim yapan kuruluşlarımızın başarısı tabiî ki sevindiricidir.
Böyle olmasına rağmen yaşadığımız krizin temel sorunlarının kendilerini de etkilemesi ve bunun toplumsal sonuçlarını unutmamalıyız.
Bu kuruluşlarımızın artan karlılıklarına rağmen, istihdama katkıları azalmıştır.
Tüm bunları düşünür iken, bugün kapitalist sistemi kendi içersinde bir kısır döngüye götüren gelir dağılımı konusunda Çanakkale’den acaba bir mesaj çıkar mı?
İş dünyasının sorunlarının çözümü daha çok üretimden geçer; bu da üretilen ürünlere olan talep ile ilgili bir durumdur.
Gelir dağılımının son derece eşitsiz olduğu, bu anlamda halkın alım gücünün olmadığı koşullarda talep de baskı altındadır.
Bu alanda bazı makro düzenlemeler ile geliştirebilecek tedbirler kısmi de olsa bir hareketlenme yaratabilir.
Bu temel gerçeklik ile Çanakkale iş dünyası bu talebin savunucusu olarak bir öncülük yapabilir.
Bu şekilde artan üretim, buna bağlı gelişecek istihdam ile bir nebzede olsa nefes alma imkanı yaratarak, ağır yaşam koşullarının iyileştirilmesinde çorbada bizim de bir parça tuzumuz olur.
Özelleştirme, sorunları arttıracak mı ?
Çanakkale’de elektrik dağıtımı Ağustos ayının ortalarından itibaren, özel firmanın sorumluğunda yapılmaya başlanacak. Sağlık, eğitim, su gibi, elektrikte halkın temel ihtiyaçları arasında olup, özelleştirilmesi sonrasında bu temel ihtiyacın özel sektör eliyle karşılanıyor olmasının, sorunları olacak mı bunu yaşayarak göreceğiz.
Fakat şimdiden şunu söyleyebiliriz; özel sektörün kar kriteri ile kamusal hizmetin kamu önceliği kriteri birbiriyle çelişir.
Bundan dolayıdır ki hem bu çelişki, hem de özelleştirme ile yaşanılacak geçiş sorunları itibarıyla önümüzdeki günlerde elektrik dağıtımı hizmetinde bir takım sorunlar ile eskisine oranla daha çok karşılaşacağımızı not edelim.
Bu tespite bağlı olarak; şimdi bir kamusal denetim oluşturup, yaşanılacak sorunların en aza çekilmesi için bazı girişimlerde bulunmalıyız.
Çanakkale kamuoyu, bu konuyu ilgili kuruluşları ile gündemine almalıdır.
Bu hizmetin aksayarak, gelişebilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi hepimizin menfaatidir.
Özel sektör marifeti ile yerine getirilse dahi yapılan iş kamusal niteliktedir.
Bir şekilde denetim mekanizmaları sağlanmalıdır.
Yoksa çok saatler elektriksiz kaldığımız günler kaderimiz olabilir.
