Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Esnafın Öfkesi ve Seçimin Nabzı…

2325

Televizyon kanalı NTV’nin ‘seçimin nabzı’ programına Esnaf ve Sanatkar Odaları Birlik Başkanı Mustafa Vurucu ile birlikte katıldım. Mustafa Vurucu uzun yılardır bu görevini sürdürdüğü için kendisini bende bir şekilde izliyordum. Fakat bu sefer kendisini, temsil ettiği kesimlerin sorunları ile adeta boğulmuş, bu kesimlerin sorunlarına çaba bulmak için çırpınan ve bunun içinde sorunlarını kamuoyu ile paylaşıp, çözüm üretmek için yoğun bir performans oluşturmaya çalışan bir başkan olarak izledim. Aynı zamanda esnaflarımızın büyüyen bu sorunları ile unutulduğunun, sorunlarının çözümü noktasında hükümetin herhangi bir çaba göstermediğinin işaretini de aldım. Esnafın tepkisi öyle bir noktaya ulaşmış ki; artık başkanları bile mevcut hükümetten umudunu kesmiş, temsil etiği kesimlerin sorunlarının çözümü için, kendilerini ifade edebilmek için gerçekten çırpınıyor idi.  
Programın kısa zamanına rağmen Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birlik Başkanı Mustafa Vurucu, bir cümle daha fazla konuşup, bir sorunu daha gündeme taşımak için yoğun çaba gösterdi.
Böylesi bir gelişme, seçim ile ilgili olarak koşulları tartıştığımız bir programda çok şey ifade ediyor idi.
Esnaflar sorunları ile unutulduğunu söylüyorlar ise, hatta bu ifade tarzı bir umutsuzluğa dönüşmüş ise; hükümetin işi zor.
Yaklaşan seçim atmosferinde bu gelişme çok anlamlıdır.
Siyasal tarihimizi incelediğimizde, çok başarılı hükümetlerin özellik ile ekonomik sorunlar noktasındaki performansının sıkıntısının; olumsuz sonuçlar yarattığına çok şahit olduk.
Çanakkale için analiz yapmak, tahminde bulunmak isteyenlerin dikkatlerine sunulur.
Program dışında Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birlik Başkanı Mustafa Vurucu ile sohbet ederken önemli bulduğum bazı tespitlerini de sizler ile paylaşmak istiyorum.
Vurucu, esnaf ve sanatkârların sorunlarının çözümü için her zamankinden daha çok çalışmak gerektiğini, iradelerini meclise taşıyamadıkları için yasal düzenlemeler konusunda adım atamadıklarını belirtti.
Bu anlamda esnaflar olarak yapılacak iyileştirmelerin, ‘kendi çaba ve enerjilerine bağlı olduğu’ noktasındaki görüşü çok anlamlıydı.
Bunun içinde; özellik ile üyelerinin eğitimi noktasındaki hassasiyeti önemli bir tespit idi.
Tam da Olay Gazetesi olarak bizim  ‘Çanakkale’den alışveriş yap’ kampanyası ile ilgili olarak, çeşitli kurum ve kişilerin yaptıkları tespitler ile çok da uyum sağlayan bir belirleme idi.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yapılan; ‘esnafımızın rekabet gücünün arttırılarak küresel ve yerel müşteriler için cazibesini arttırmak’ önerisi ve bunun gerekleri olarak alınması gerekli tedbirler Vurucu’nun tespitleri ile uyum sağlamıştı.
Yine bir Çanakkaleli vatandaşımızın elektronik posta ile paylaştığı düşüncelerde bu doğrultuda idi.
Vatandaşımız düşüncelerini  şöyle ifade ediyor:
“Para yaşanılan yerde kalmalı, ekonomik anlamda insanlar daha iyi konumda olmalı ki, bu huzura katkısı olan bir durumdur.
Dünya çok ama çok küçüldü, alışveriş usulleri çok değişti, bunları göz önüne almak durumundasınız yoksa kimse size para bırakmaz.
Tüm dünyada müşterilere sunulan ürünlerde daha ucuza ve daha kaliteli ilkesi kaçınılmaz, böyle olursanız müşteriyi ve parayı bulursunuz.
Başlığınız sadece tüketime dayalı bir başlık olmasa gerek, yatırıma da dayalı olmalı.
Çanakkale de gözlemlediğim ve yaşadıklarım çok farklı.
Herkes çok para kazanmak, kural ve usuller dışı çalışmak istiyor.
Müşteri memnuniyetini arzulamak, maalesef satıcının düşüneceği en son durum. “Müşteri gelsin, alırsa alsın, almazsa başka şansı yok yine bana gelecek” düşüncesi pekişmiş durumda.
Zanaatkâr deseniz hemen hemen hiç yok.
Bakın etrafa yapılan inşaatlara, kalite bulamazsınız, çalışanların çoğu da dışarıdan gelenler, şahıs veya şirket fark etmez, para Çanakkale’de kalmıyor tam tersine gidiyor.
Çanakkale’de satıcı ile fiyatta anlaşıyorsunuz, tam ödeme planına geliyor iş, fatura isterseniz KDV ödeyeceksiniz deniyor.
Kanun gereği nihai tüketiciye verilmesi gereken fiyat KDV’li fiyattır. “Siz benimle hep KDV’siz fiyat mı konuştunuz?” denince verilen cevap; evet.
Sonra biraz daha konuşuyorsunuz, satıcı ‘çevir kazı yanmasını’ oynuyor.
Alışveriş yapıyorsunuz, kredi kartı ile ödeme yapacaksınız “aaaaa..... Olmadı bu şimdi, komisyon almak durumundayım, ben size kartsız fiyat söylemiştim” deniyor.
“Dünya küçüldü” demiştim yazımın başında, parmaklarınızın ucunda alışveriş artık.
Biliyorsanız alacağınızı en ucuzu, en hızlısı parmaklarınızın ucunda.
İnternet denilen bir ağ, alın işte tüm dükkânlar sizin parmaklarınızın ucunda, ne kadar küçük dünya.
Esnaf kendine veremezse çeki düzen, vazgeçilmez görürse kendini bugünü arar Çanakkale”
Öyle anlaşılıyor ki; artık birçok konu bizlerin yaratacağı çözümler ile olumlulaşacaktır.
Bunu böyle kavramak, bir şekilde gerekli adımları atmak, ÇTSO Başkanı Bülent Engin’in dediği gibi; şimdi artık  “konuşmak değil iş yapmak” zamanıdır.

Sermet ATADİNÇ