Erkek sürücü kaza yaptı (!)
Dikkat çekici bir başlık değil mi? Sırf, başlık için kaç okuyucu gazete yapraklarını çevirip, köşe yazısının bulunduğu sayfaya gelmiştir? Kaç okuyucu, linke tıklamıştır?
"Kadın sürücü aracıyla kaza yaptı", "kadın şoför, trafiği alt üst etti"
Hadi canım!!!
"İkili cinsiyet sistemi(!) kabulünün yaygın olduğu bir dünyada, toplumsal cinsiyet rollerinin (!) atfedildiği şekilde yaşamaya alışkın bir toplumda, bu cümleler kulak tırmalıyor mu?
Cinsiyet temelli ayrımcılığın, ötekileştirmenin, ayrıştırarak yalnız bırakmanın, yanlış yaptığını söylemenin oluşturduğu kalıplar sosyal psikolojiyi doğrudan etkiliyor. Dilin, cinsiyetçi garabeti; sosyolojik yansıması, psikolojik yansıması ve etkileşimleriyle birlikte, ortaya içinde bulunduğumuz bu vahim tabloyu ortaya çıkartıyor. Bununla da kalmayıp, bu vahim tabloyu güçlendiriyor.
Bazı gazetecilerin (!), özellikle bu tarz başlıklardaki haberleri de, kişileri kanıksatıyor. Kişiler, istese de istemese de sürekli yinelenen olumsuz durum ve olaylara tekrar tekrar maruz kalarak; olumsuz düşünce, duygu ve olaya alışma haline geçiyor. Hatta kabullenip, içselleştiriyor!
Cinsiyetçi dil her an her yerde kaşımıza çıkıyor. O kadar alışılmış ki... Çok da normal geliyor. Kimi zaman fark etmiyoruz bile... Kadınların ötekileştirildiğini... Şiddetin yeniden ve yeniden üretildiğini...
Konuya kadın sürücü ve adayları üzerinden baktığımızda; kabaca toplumun bu olaya iki şekilde baktığını söyleyebilirim.
---Çok zor bir işi başarmış, erkek (!) işini başarmış kadın.
---Elinin hamuruyla erkek (!) işine bulaşmış bir kadın.
Aslında, toplumun cinsiyetçi baskısına rağmen, kişinin; kendi cinsiyetine uygun olmayan bir davranış sergilemesi de kolay değil. Aynı durum erkekler içinde geçerli. LGBTQİa+`lar için de geçerli.
Yeniden yeniden şiddeti üretiyoruz. Olası bir kazada; kaza yapma nedeni kişinin kadın olması olamaz. Kadın, erkek, LGBTQİa+ olması olamaz.
Bir kazanın nedeni; hata, dikkatsizlik, arabanın bozuk bir aksanı, yolun bozukluğu, doğa olayları olabilir. Ama cinsiyet ya da cinsel yönelim ya da cinsel tercih olamaz.
Hiç, "Erkek şoför kaza yaptı" başlığı okudunuz mu?
"Erkek sürücü kaza yaptı" ya da?
Buradaki kanıtsamaya göre, kazayı ya kadınlar yapar ya da vatandaş. Ama erkek kelimesini görmeyiz.
Hal böyle olunca, "sadece kadınlar, kadın oldukları için kaza yapar" gibi bir düşünce de belleklere oturuyor. Bu ve benzeri nedenlerle de trafikte kadın oranı Türkiye`de daha az. Ehliyet olsa bile trafiğe çıkma cesareti göstermek çok güç olabiliyor... Araba kullanmayı öğrenmek, psikolojik baskı nedeniyle daha zor olabiliyor... Medyanın da yeniden ürettiği şiddet diline rağmen, haydi kadınlar; trafiğe...