ERGENLERDE TAKINTILAR (OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK)
Obsesyon (Takıntı), mantıkla ya da bilinçle, zihninden uzaklaştırılamayan, sıkıntı veren, inatçı, yineleyen ve karşı konulamayan düşünce veya dürtülerdir. (Örneğin mikrop, iğrenme, devamlı tedirginlik, pislik bulaşma vb.) kompulsiyon (zorlama) ise obsesyona cevap olarak ortaya çıkan tekrarlayan ve istenmeyen davranış veya düşüncelerdir. (devamlı el yıkama, banyo yapma, biriktirme, toplam vb.) bu durumların Ergenlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk olarak adlandırılabilmesi için günde bir saatten fazla zaman alması halinde Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) olarak tanımlanabilir.
Ergenlerde ve yetişkinlerde görülme oranı yaklaşık olarak % 2 – 3 civarıdır. OKB ların yaklaşık olarak yarısı 15 yaşından önce başlar. Çocuklukta başlayanlarda, aileden görme ve öğrenme riski çok yüksektir. OKB ile birlikte tiklere de çok sık rastlanır. Gelişimsel bozukluk ve yıkıcı davranışlar beraberinde gelir. Takıntılar zamanla değişebilir. Kaygı yaratan durum ve stres belirtiler artırır. Çocuklukta birçok ritüel ve törensel davranışlar sergilenir. Mesela çizgilere basmadan yürümek, belirli mesafeye kadar nefes almadan yürümek vb. bunlar OKB değildir ve zamanla geçerler. Fakat saplantılar, insanların iradeleri dışında gelişirler.
Dört temel belirtisi vardır.
·Bulaşıklık ve kirlilik takıntısı: Genellikle bu takıntıları yaşayan çocuklar mikrop bulaşacağı, hasta olacağı ve öleceği ile ilgili kaygılara kapılırlar. Bu nedenle sıklıkla ve uzun süre ellerini yıkama ve banyoda çok uzun süreler kalma.
·Kuşku takıntısı: Bir şeyleri doğru yapıp yapmadığı, yarım bırakıp bırakmadığı gibi takıntı yaşama halidir. Örneğin kapıyı kilitledim mi? fişi çektim mi? Vb.
·Düşünce takıntısı: Çocuğun zihnine genellikle cinsellikle ilgili uygunsuz düşüncelerin gelmesidir. Çocuk çoğu bu düşünceleri nedeni ile suçluluk hissedir.
·Simetri takıntısı: Etraftaki nesnelerin belirli bir düzen ve uyum içinde olması yönünde çaba sarf etme ve bu durumdan yoğun kaygı duyma halidir.
Ergenlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk’ ların tek bir sebebe dayanmadığı, bazen anne karnında yaşanan sorunların bile OKB tetiklediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca Ergenlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk’ ların anne-baba tutumu ile ilgili olmadığı da ortaya konulmuştur.
Tedavi
Ergenlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk ların uygun yöntemlerle % 70 lik bir bölümünün tedavi edilebildiği bilinmektedir. OKB tedavisi iki yönlüdür. Birinci yönü terapidir. Araştırmalar Bilişsel Davranışçı Terapinin çocukluk döneminde ortaya çıkan OKB’ tedavisinde en uygun tedavi yöntemi olduğunu ortaya koymuştur. Tedavi esnasında ailenin rahatsızlıkla ilgili bilgilendirilmesi ve ergenin yaşantısındaki takıntılı düşüncelerin ve davranışların neler olduğunun gösterilmesi önemlidir. İkinci yönü ise ilaç tedavisidir. Fakat en uygun tedavi şekli Bilişsel Davranışçı Terapi ve ilaçla yapılan tedavidir.
Ebeveynler Neler Yapmalı?
·Ergenlerde Obsesif Kompulsif Bozuklukları tanıma çok önemlidir. Ergenin yaşayabileceği rahatsızlıkları bilmek ona yardım etmenizi kolaylaştırır.
·Kimse bilerek hastalanmak istemez. Çocuğunuza bu nedenle bağırmak, öfkelenmek, zorlamak hastalığını artırabilir veya başka OKB ortaya çıkabilir.
·Takıntılı çocuk, bu takıntısına ailesini ortak etmek ister. Kesinlikle ortak olmamalısınız.
·Mutlaka uzmandan yardım alın. Erken tanı ve tedavi sorunu büyümeden çözmenizi sağlar.