Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Eğri oturup, doğru konuşalım…

2708

Referandum süreci tamamlandı. Tahminlerin dışında evet oylarının çoğunluğu ile neticelenen bir sonuç ortaya çıktı. Referandum ile gelişen süreç kendi gerçekliği dışında, AKP hükümetinin bir güven oylaması olarak gelişti. Böyle olmasına rağmen; ortaya çıkan sonuç, AKP hükümetinin halka karşı olmadığı, kapitalist sistemin çıkarları dışında hareket ettiği, geniş halk yığınlarının çıkarlarına uygun politikaların temsilcisi olduğu anlamına gelmez. %58 evet oyunun anlamı farklıdır. AKP iktidarının sınıfsal yapısını değiştirmez. Önümüzdeki günler yine emeği ile geçinen kesimler için yeni saldırılar ile yoğunlaşmış, ekonomik olarak zor günlerin belirleyeceği günler olacak.  
Referandum süreci öncesinde çok tartışıldı; demokratikleşme, darbelere karşı olma, vesayete son verme gibi temel talepler konusu önümüzdeki günler için siyasetin göstergeleri olacak.
Bu alandaki gelişmeler, referandum öncesi verilen sözlerin samimiyetini ortaya çıkaracak.
Şu temel gerçeği not ediniz ki; AKP hükümeti bu toplumu demokratikleştiremez, halktan yana çözümler ile halkın yaşam koşullarını iyileştiremez.
Yaşanılanlar sanaldır, bir tiyatro sahnelenmektedir.
Referandum sonuçlarının belli olması sonrasında AKP lideri bir konuşma yaptı.
Yine ağzından bal damladı.,söylevleri ile pratiği konusundaki çelişkileri ile tescillenmiş AKP lideri 22 Temmuz seçimlerinden sonra da benzer bir konuşma yapmasına rağmen, gel gelelim kendi taraftarları dışında her kesimin dışlandığı, yok sayıldığı bir iklim yaratıldı.
Referandum dolayısıyla gündeme getirilen Anayasa paketi için bile, bir uzlaşma yerine dayatma ile hareket edildi.
Bu deneyim hepimiz için net bir pratik olunca, yeni söylevlerindeki samimiyet de çok doğal olarak bugün sorgulanacaktır.
Önümüzdeki günler de yine sıkıntılar ile dolu, sistemin baskı ve sömürüsü altında ezilen ve sınıf menfaatleri itibarıyla ortak çıkarları olan kesimlerin bir araya gelerek ortak talepler ile verecekleri mücadelenin belirleyici olacağı bir toplumsal gelişim yaşanacaktır.
Temel gerçek; halkın örgütlü ve demokratik halkçı talepleri ile birleşen demokrasi mücadelesi olacaktır, gerisi teferruattır.

Oy kullanamayan Kılıçdaroğlu.
Kılıçdaroğlu’nun referandumda oy kullanamaması üzerinden Kılıçdaroğlu nezdinde yapılacak spekülasyonlar kabul edilemez.
Kılıçdaroğlu bu konuya ilişkin çok samimi bir açıklama yaparak, kendisinin yaratmış olduğu bu durum nedeniyle özür dilemiştir.
Bu samimi yaklaşım, siyasi hayatımızdaki liderler için az görülen tavırlardan biridir.
Fakat şu gerçeği de görmeliyiz.; CHP örgütleri performansı noktasında kendilerini gözden geçirmelidirler.
CHP örgütleri gelinen noktadaki gelişim ve değişim için kendilerini değiştirip, daha etkin roller üstlenmelidir.
Sadece Kılıçdaroğlu performansı,  gelişim için yeterli olmayacaktır.
Ayrıca bir şey daha sorgulanmalıdır.
Kılıçdaroğlu’nun karşılaştığı bu durum gibi birçok olay yaşanmıştır.
Demokrasi kültürünün gelişiminden, demokrasinin hayatımıza her alanda ön vermesinden bahsedenler, bir polis tutanağı ile vatandaşların en temel haklarından yoksun kalmasından hiç mi rahatsızlık duymamaktadırlar?
Bu noktada bir duyarlılık gösterilmiyor ise; yaşanılan gelişmenin bir tertip olması konusunu düşünmek çok yanlış olmayacaktır.

MHP’nin iflası
Referandum sonuçları sonrasında MHP’nin ülke koşulları itibarıyla ideolojisinin yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır.
Artık; şoven, ceberut politikalar temelinde ülkemizde bazı sorunların çözülemeyeceği ve halkımızın böylesi yaklaşımlara rağbet etmediği ortadadır.
Bunun için MHP’nin etkili olduğu bölgelerde bir erime yaşanmıştır.
MHP’nin yaşadığı bu gelişme özellik ile CHP tarafından iyi analiz edilmelidir.
CHP gelişen koşullara uygun yeni politikalar ile kendini geliştirmelidir.
Aksi durumda yaşanılacak gelişme MHP’nin yaşadıklarından farklı olmaz.

Boykot etkisi
Güneydoğu Anadolu’da boykot etkili bir tavır olmuştur.
Bu gerçek iyi okunmalıdır.
Artık Kürt sorunu çözümü ertelenemez bir sorumluluk olarak gündemdedir.
Sorunun çözümü için ortaya çıkan sonuç; Kürt kimliğinin, kültürel haklarının kabul edildiği bir muhataplık sürecinin başlatılmasıdır.
Bunun dışındaki;  özellik ile şiddet ve baskı temelindeki çözümler, askeri önlemler ile bu sorunun çözüm koşulları ortadan kalkmıştır.
Bu gerçeğinde artık kabul edilerek, özellik ile yeni yapılacak Anayasa ile bu konuda çözümlerin yaratılacağı bir atmosfer kaçınılmaz olmuştur.
Özet ile referandum, sonuçlarının evet olması ile bir anlam ifade etmemekte, halkın çözüm bekleyen iş, aş, sağlık, eğitim sorunları, köylünün içinde bulunduğu ekonomik zorluklar, işsizlik gibi temel yaşam gerçekleri noktasındaki iyileştirmeler ile birleştirilmiş demokratikleşme için hepimizi bekleyen önemli görevlerin olduğu unutulmamalıdır.
Sermet ATADİNÇ