DOGMATİZM TEHLİKESİ!
Değerli okurlarım, yazımın başlığını belirlerken İtalyan filozof, rahip, gökbilimci Giordano BRUNO’nun bir özlü sözü aklıma düştü:
“TANRI, iradesini hakim kılmak için iyi insanları; kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için TANRI’yı kullanırlar.”
G. Bruno bu sözleri sanki bizim için söylemiş!.. Öyle değil mi?
***
*Dogmatizmin kelime anlamı ile yazımızı sürdürelim, bakalım nereye varacağız!?.
Kelime Anlamı; bilgilerin mutlak hakikat olduğunu; incelemeye, tartışmaya ihtiyaç olmadığını savunan anlayışa dogmatizm denir.
*Yani insan hayatını etkileyen en tehlikeli düşünce biçimidir.
Dogmatizm; aklın, mantığın ve bilimin düşmanıdır.
- Dincinin dünyasında kanunlar-kurallar-kavramlar gökten iner. Asla tartışılmaz. Asla değiştirilemez.
- Örneğin; siz, namaz vaktinin mesai saatine göre ayarlanmasını, ya da abdest yerine duş almanın da geçerli olmasını önerdiniz ve “bunu tartışmalıyız” dediniz..
Bu demokrasi olur… Ama siz de kafir olursunuz….
Dinciler özellikle dinsel dogmalara sıkı sıkıya bağlıdır ve her koşulda bilinçsizce savunurlar. Bu durum, genel kültür düzeyi zaten yetersiz olan toplumumuzu derinden etkilemekte, gelişmesini, doğruları görmesini, doğru düşünmesini ve doğru davranış sergilemesini engellemektedir.
Oysa bilimin yeşerdiği, geliştiği yerde dogmalara yer yoktur ve olamaz.
Bu ülkenin havasını teneffüs edip ekmeğini yiyen ve suyunu içen hiçbir kimse ülkemizin karanlığa sürüklenmesinden mutlu olamaz.
Dogmatizmin karanlığına karşı bilimin aydınlığı her sorunun ilacıdır.
Bilimden zerrece nasibini almamış insanlar ancak, ülkesinin karanlığa sürüklenmesinden zevk alabilirler!
***
*Şimdi de size, 700 buluşuyla dünyada en çok patent sahibi olan Sırp fizikçi ve elektro-fizikçi olan Nicola TESLA’yı tanıtıp, onun ‘özlü sözlerini’ aktarayım.
Nicola, 1856 yılında okuma yazma bilmeyen bir anneyle, papaz bir babanın çocuğu olarak doğmuş, 1943 Ocak ayında öldüğünde kendisine ait 700 buluşuyla dünyada en çok patent alan kişi. Çağdaşı EDİSON’la en büyük bilimsel rekabeti yapmış…
İşte Nikola’nın Sözleri:
“Dinlerin kitaplarını, okuyup anlayana ‘ATEİST’,
Okuyup anlamayana ‘DİNDAR’,
Hem okuyup hem de anlamayana ‘YOBAZ’ denir.”
*İyi de Nikola’nın bu benzetmesine göre ey okurlar,.. Kendimizi nereye koyacağız?
Yarı Ateist/yarı Dindar?... Yarı Yobaz?... Tam yobazı kabullenemiyorum… Neyse ki iletişim teknolojisi imdada yetişiyor ve bilgilendirmeler nedeniyle az da olsa vaziyeti kurtarıyoruz…
Acaba son tahlilde şöyle desek nasıl olur:
3 Kişiden 1’i Dindar, 3 Kişiden 1’i Ateist, 3 Kişiden biri Yobaz..
Sizce de uygun mudur???
***
Sevgili okurlar, bu mektubumu Aziz NESİN’in ‘Bilmece’ adlı şiiri ile bitirirsem ana fikre uygun düşecek sanırım!
“Evrende nice sır varsa,
Hepsinden vermiştir haber
Kur-anı yorumlayıp da
Dincilerimiz böyle der.
*
Bilinmez ne hikmet ise
Hep batılı icad eder.
Bir yandan atomu çözer,
Bir yandan uzaya gider.
*
Biz de “nurlu kitap” varken
Niçin karanlıktır kader?
Acep İslam uyuklarken
Kur-anı mı okur bu kafirler?”
***
NOT: Bize aklı, mantığı ve bilimi miras bırakan Yüce Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve Şehitlerimizi Çanakkale Zaferinin 100. Yıl dönümünde bir kez daha rahmetle, minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum… T.Ç.
