Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

DİPLOMASİ VE HAMAS!..

2248
Hamas’ ın Türkiye ziyareti, politik açıdan olduğu kadar, diplomasi ve diplomatik gelenekler açısından da tartışmalara neden oldu. Tartışmaların odak noktasını; diplomatik kuralların hiçe sayılması ve Hamas’ ın silahlı bir örgüt olması ve İsrail’e karşı bombalı intihar eylemlerinde bulunması oluşturdu!..
Kısacası, Filistin sorunu üzerinden, dış politikamız ve diplomasimiz çeşitli yönleri ile irdelenip tartışıldı…
Peki, nedir bu diplomasi denilen şey !..
Özünde diplomasi; politikanın “inceltilmiş” şeklidir. Ancak bu ‘inceltilmiş’ nitelemesi, diplomasinin tüm yönlerini ve uygulama yöntemlerini açıklamıyor. Diplomasi, aynı zamanda, yönetenlerin yönetme kültürünü, tarihsel-ulusal birikimini ve bunların kavranışı üzerinden şekillenir. Politik, öz ve arka plan ‘tarzın’ çizgi ve eksenini belirler.
Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik dış politikasının esas yönünü ise; ABD’ nin tutumu ve çıkarları belirlemektedir. Denilebilir ki; AKP’ nin dış politikası ve diplomatik çizgisi de, tıpkı kendinden öncekiler gibi ABD eksenli ve “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’ne” uyumlu bir özellik taşımaktadır.
Hamas ziyareti esnasında ve sonrasında yapılan tüm açıklamalar, bu gerçeğe işaret ediyordu.
Hamas’ a gelince, Hamas bugün Filistin halkının büyük çoğunluğunun oyunu alarak, hükümet kuracak düzeye gelmiştir. Meşru olduğu kadar, yasal olarak da Filistin halkının temsilcisi olacaktır.
Silahlı örgüt olmasına gelince; toprakları işgal edilen her ulus, her halk silahlı örgüt kurma ve silahlı direniş hakkına sahiptir. Hatta bütün Filistinliler silahlanma ve silahlı direniş yapma haklarına sahiptirler.
Hamas’ ın İsrailli sivil hedeflere yönelik eylemleri çözüm değil ve onaylanamaz ancak, bu eylemlerin arkasındaki mantığı anlamak gerekir. Sıkışan, sıkıştırılan bir halkın, örgütün tepkisel refleksleridir.
Hamas’ a terörist diyenler, sivilleri hedef alıyor diye eleştirenler; İsrail’in devlet terörünü ve sivillere yönelik katliamını nedense görmüyorlar.
Hamas’ ı ‘silahsızlandırma’, ‘ehlileştirme’ gayretkeşliğinde olanlar, önce İsrail’in kayıtsız-şartsız işgal ettiği Filistin toraklarından çekilmesini savunmalı ve söylemelidirler.
Hamas, silahsızlanacaksa buna kendisi karar vermelidir. Kendi değişimin ve örgütsel yenilenmesini Filistin’ in çıkarları doğrultusunda özgürce yapmalıdır/yapabilmelidir.
Türkiye, Hamas’ ı ‘ehlileştirme’ politikasını değil, İsrail’ in devlet teröründen vazgeçip Filistin topraklarından çekilme politikasına dayalı bir diplomasiye ağırlık vermelidir. O gün geldiğinde, Hamas’ ın ve Filistin halkının zaten silaha ihtiyacı kalmayacaktır.