Demokratik olgunluk...
Hafta sonundan itibaren Kürecik Füze Kalkanı Projesini protesto etmek isteyen gençlerin eylemleri sırasında Çanakkale’de alışık olmadığımız görüntüler yaşadık. Biber gazları, şiddet içeren müdahaleler, karga tulumba vaziyette gençlerin gözaltına alınması gibi demokrasi konusunda rahatsızlık veren müdahalelere tanık olduk.
Tüm bunlara neden olan, bir grup gencin protesto etme hakkını kullanmaları karşısında tahammülsüz bir tutumun takınılmasaydı.
Dün yaşadıklarımız ile gerçekten rahatladık.
Gençler yine protestolarını yapmak için toplandılar.
Fakat bu sefer yaşanılanlar barışın kenti Çanakkale’nin ruhuna uygun görüntülerdi.
Güvenlik güçleri bu sefer gençlerin basın açıklaması yapma haklarına bir müdahalede bulunmadı.
Gençler açıklamalarını yaptılar, sloganlarını attılar, halaylarını çektiler ve sessizce dağıldılar.
Bir kez daha gördük ki özgürlüklerden kimseye zarar gelmez.
Nerede yasaklar başlar ise orada problemler de kendisini gösterir.
Anlayış ile hareket ederek bu gerginliğe son veren başta Emniyet Müdürümüz Ali Ekber Bektaş olmak üzere diğer emniyet mensupları son derece olumlu bir gelişime imza atmışlardır.
Çanakkale bugüne kadar hep hoşgörünün hakim olduğu bir iklim yaşadı.
Bu atmosfer hiçbir zaman demokrasi özgürlük ve halktan yana olan gençler tarafından olumsuzlaştırılamaz.
Bunu böyle propaganda edenler ciddi halde yanılıyorlar.
Yeter ki onları anlamaya çalışalım, demokratik haklarına saygı gösterelim.
Ayrıca ısrar ile taleplerini savunan gençlerin kararlılığını da bu arada unutmayalım.
Yaşanılanların bir kez daha yaşanmaması umuduyla bazı kavramları da irdelemek gerekecek.
Özellik ile bu konuda basının dili, üslubu çok önemli.
Neden ise birçok gazete gelişmeleri izinsiz gösteri olarak işledi.
Ülkemizde izinsiz gösteri gibi bir kavramın olmadığını lütfen herkes not etsin
Neden mi?
İşte Anayasa Madde 34: “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir”
Bir Anayasal hak olarak gösteri yapmak için izin alınması gerekmediğine göre izinsiz gösteri kavramı yanlış bir kavram olmaktadır.
Yine bazı basın kurumları “seyyar eylemci”, “yasa dışı örgüt üyeleri” kavramları ile olaylara yaklaştılar.
Bunlarda doğru değerlendirmeler olmayıp gençlerin en doğal demokratik haklarını kullanmalarını provoke eder.
Bir de şöylesi kara propagandalar yapıldı; ABD ye karşı olanlar Amerikan malı çizme giyiyorlar gibi.
Basın kuruluşları üslup ve dillerine dikkat etmezler ise; mevcut ortamı germekten başka bir şeye hizmet etmiş olmazlar ki basının en önemli işlevlerinden biri barışa katkı sunmaktır.
Gelelim Kürecik Füze Kalkanı Projesine.
Bu gençler neden bu konuda böylesi bir hassasiyet gösteriyorlar dersiniz?
Bu proje ülkemizin bağımsızlığının önünde ciddi bir engeldir.
Bu projenin ABD’nin Orta Doğudaki çıkarları için geliştirildiğini cümle alem biliyor.
İran konuya ilişkin füze kalkanının devreye sokulması durumunda ülkemiz topraklarını vuracağını birkaç kez ifade etti.
ABD’nin çıkarları için geliştirilen bu proje için ülkemizin tehlikeye atılması ne demektir?
İşbirlikçilik ve uşaklık demektir.
İşte onun için bu gençler “Amerika defol, bu vatan bizim” diyerek ülkelerine sahip çıkıyorlar.
Uşaklığı kendilerine reva görenler buyursun onlara karşı dursunlar…
Soydan’dan duyarlılık
CHP Milletvekili Serdar Soydan dün bizzat basın açıklamasına katılarak son günlerde yaşanılan olumsuz görüntüler için rahatsızlığını dile getirdi.
Soydan, ayrıca Füze Kalkanı projesinin bir ABD bağımlılık projesi olduğunu belirtti.
Bu proje ile ABD ile yapılan pazarlıkların ortaya çıkacağından ürken AKP’nin böylesi yöntemlere başvurduğunu söyleyen Soydan, Füze Kalkanı projesine karşı çıkmanın ülke menfaatleri gereği olduğunu bildirdi.
Demokratik hakların kullanılmasının hiçbir şekilde engellenmesinin altını çizen Soydan, yaklaşımı ile takdir topladı.
CHP’li vekiller Çanakkale’de demokratik hakların kullanılması noktasında yaşanılan olaylar nezdinde göstermiş oldukları duyarlılık itibarıyla olumlu bir sınav verdiler.