Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Demokrasi Meselesi!

2483

Bir ülkede, demokrasinin olup-olmadığını nasıl anlarız?... Hangi ölçütlere bakılmalı, bakmalıyız?...
Veya; bir ülkede iktidarların (Özünde hükümetlerin) seçimle iş başına geliyor olması, bir parlamentonun varlığı ve hatta anayasa mahkemesi, Danıştay, Yargıtay vb. gibi kurumların olması demokrasinin kanıtı sayılabilir mi?.
En genel anlamda demokrasinin varlığı; örgütlenme ve ifade özgürlüğünün genişliği ve derinliği ile anlaşılır. Bu özgürlüklerin hangi ölçülerde yasal-anayasal güvenceler altında olduğu, bu özgürlüklerin kendisi kadar önemlidir.
Ancak gerçek demokrasi için; ifade ve örgütlenme özgürlükleri de yeterli değildir. Bu hakların ve özgürlüklerin, muhalifler, marjinaller, ezilenler, toplumun güçsüz kesimleri ve azınlıkları tarafından kullanılabilir olmasıdır esas gösterge ve ölçüt ! …
Saydığımız bu hak ve özgürlüklerin, yine sıraladığımız toplum kesimleri tarafından kullanılması eğer günlük yaşamın olağan, vazgeçilmez bir parçası ise bir kültürel gelenek ve durum düzeyine yükselmişse demokrasiden, demokratik hayattan ve ülkeden söz edebiliriz.
Peki, ya bizim ülkemiz ? biz demokrasinin ve demokratikleşmenin neresindeyiz?  
Muhalifler, ezilenler, emekçiler gerçek anlamda örgütlenme özgürlüğüne sahip mi?
Aydınlar yazarlar, çizerler ve düşünen insanlar ifade özgürlüğünü ne ölçüde kullanabiliyorlar?
İfade özgürlüğünü (!) kullandığı için ceza evlerinde yatanların sayısı kaç biliyor musunuz?
Sendikal özgürlükler yeterli mi? Grev hakkı güvence altında mı?
Binlerce yurttaşın telefonu dinleniyor mu?
İnsan hakları savunucuları hedef gösteriliyor mu?
Aşı, işi, ücreti için sokağa çıkanlara iktidarın tavrı nasıl?
  Özelleştirmeye “hayır” diyenlere hükümet nasıl davranıyor?
  Bunlar binlerce sorun ve sorudan birkaç tanesi!... Bu vb. sorulara verilecek her objektif  ve önyargısız yanıt; ülkemizdeki demokrasinin niteliği konusuna ışık tutabilir…
Ya linç girişimleri hangi kültürün ve yönetim tarzının göstergesidir? Linç girişimcilerinin özgürlüğü (!) demokrasiye, demokratik yönetim tarzına mı işaret ediyor?
İktidar sahiplerinin güçlülerin özgürlüğü demokrasinin göstergesi olabilir mi?
“Demokratik!”, “Demokratikleştik” diye avaz avaz bağıranlar, güç ve iktidar sahiplerinin borazanları ne dersiniz?
Brüksel’i demokrasinin kıblesi sayanlar, Kopenhag kriterlerini demokratikleşmenin amentüsü belleyenler demokratikleştik mi? Ne dersiniz ?
Bu ülkede gerçek demokrasi var! Diyebilir misiniz?