DEĞERSİZLEŞEN YAŞAMLAR

Malum dolar, euro aldı başını gidiyor. Her gün yeni bir faiz, merkez bankası, kur haberleriyle boğuşur hale geldik. Kazandığımız temel ihtiyaçlarımıza yetmez oldu. Her gün adeta bir borsacı gibi piyasayı yoklar olduk. Market raflarındaki, internet alışverişlerindeki fiyatların saatler içinde güncellenip arttığına şahit olmaya başladık. Özgür Demirtaş gibi ekonomistlerin dikkat edin dolar 10 Tl olabilir bu politikalarla sözlerine kulaklarını tıkayanlar şimdilerde acı gerçekle yüzleşiyor. 2 sene öncelerde doların 10 Tl ye kadar yolu var diye yapmış olduğumuz şakalar artık gerçek. Bakınız her bir ağızdan bunlar "dış güçlerin oyunları" sözlerini çok duyacağız. Memlekette olan biten her şeyin sorumluluğunu dış güçlere atmaya çalışan adam dolu. Adam dolu diyorum; çünkü siyasette aktif kadın sayımız da ne yazık ki çok az. 

 

Bu hallere nasıl geldik diye sormaz bizlere düşüyor. Efendim biz bu hale nasıl geldik? Bizim ekonomimize ne oluyor? Bu soruları vatandaş olarak sorma hakkına sahibiz. Seçme ve seçilme hakkı, oy kullanma hakkı aynı zamanda bizlere denetleme yükümlülüğü de veriyor özünde. Bu hale hep birlikte nasıl geldiysek hep birlikte de aşmak mecburiyetindeyiz. Ülkeden gitmek çözüm değil, beyin göçü çözüm değil. Hele ki yurtdışında yaşayıp senin benim zar zor geçindiğim ülke adına oy kullanmak da afedersiniz çok büyük saygısızlık. Bir ülkede o ülkenin tüm koşullarına şahit olmuş kişiler oy kullanmalı. Evet bu hallere geldik. Dolar 10 Tlyi aştı. Gerçekle olanla hizalanmak şart oldu. Olan bu peki şimdi ne yapacağız? Şimdi ne yapacağımızı herkes kendi içinde düşünmeye başlasın. Mesela ben bir süre gözlem yapmayı düşünüyorum! Bakalım daha ne kadar batacağız diye bir gözlem! Bakalım daha ne kadar yalanlar, dolanlar dönecek etrafta diye!

 

Değersizleşen para birimimiz değil yalnızca; tek tek hayallerimiz, planlarımız, geleceğimiz de değersizleşiyor ve bu tüm ülkenin içinde bulunduğu kök değersizlik duygusuyla bağlantılı. Değersiz olduğunu düşünen, hisseden ve bunu gelecek nesillerine aktaran bir toplum işte realitede bu duyguyla bu şekilde yüzleşir. Önce birey bazında kendi değerinizi sorgulayın lütfen. Ben ne kadar değerliyim, Kendimi ne kadar değerli buluyor ve görüyorum? Sorun bu soruları kendinize samimi bir şekilde. Bilinçaltınızda ne kadar değersiz olduğunuzla yüzleşmekten dahi kaçabilirsiniz. Hadi canım ben çok değerliyim diye kendinizle çelişebilirsiniz. Peki bu kadar makam, mevki, konum sevdanız, kalite yaşayacağım diye hep daha daha daha fazla istemeniz, sürekli daha fazlası için bitmek bilmez çabanızSiz bir düşünün BEN NE KADAR DEĞERLİYİM diye. DEĞERLİ KALIN. HOŞÇAKALIN.