Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Çuvaldızı kendinize batırmak ister misiniz?

Diyanet İşleri Başkanlığı, fetva hattının internet sitesine yöneltilen `baba kızına şehvet duyarsa` sorusuna verilen skandal yanıt sonrasında diyanet işleri çuvala dolanmışken adında sendika yazan bazı taraflar diyanet işleri başkanlığına itibar kazandırmak adına kolları sıvadılar. Siyasal İslam'ın referansı olmuş, bugüne kadar ki mezhepçi, tekçi uygulamalarıyla sürekli skandallar üreten bir kurum için bu çabalama laik değerler adına da sorunludur. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın skandal açıklamalarını aklamak için yola çıkanlar, acaba bu konudaki gelişmelerin, yapılan açıklamalardaki çelişkilerin farkındalar mı?

1234

 Genel geçer bazı sözlerle Diyanet İşleri Başkanlığı’nı aklamak için harekete geçenler önce çuvaldızı bir kendilerine batırmak isterler mi?

Yoksa, yaşanılan skandalları örtmek ve aklamak adına yaptıkları girişimler ile yeni skandalların malzemesi haline geleceklerini kavrayabilmeleri biraz zor olacak!
Diyanet İşleri Başkanlığı`nın resmi fetva sitesinden yayınlanan `baba-kız` fetvası büyük infial yaratmıştı.
Diyanet, resmi internet sitesi üzerinden sorulan bir soruya, "Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur" yanıtını vermişti.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş gazetecilere yaptığı açıklamada, "Din İşleri Yüksek Kurulumuzun böyle bir fetvası kesinlikle olmamıştır, olmaz, olamaz" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise TRT`de yaptığı açıklamada, skandal fetvayı verenlerin açığa alındığını söyledi.
 
Şimdi biz kime inanalım!
Bununla da kalmadı; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “Paralel Devlet Yapılanması ve destekçileriyle beraber dinden-dindardan rahatsız zavallılar, şimdi de Diyanet’e itibar suikastı yapıyorlar”şeklinde yapmış olduğu açıklama ile joker rolü verdikleri paralelcilere topu attı.
“Din İşleri Yüksek Kurulumuzun böyle bir fetvası kesinlikle olmamıştır, olmaz, olamaz"  şeklinde yapılan bir açıklama sonrasında  “ilgililerin açığa alındığını” belirten, ayrıca bakanın da bunu paralelcilerin işi olarak gördüğü bu durum çuvala dolanma değil de nedir.
Hal böyle iken Diyanet İşleri Başkanı’nın “İslamofobik bir nefret içeren, gayri ahlaki bir haber mühendisliği”dir” şeklindeki bir söylemin hiç bir inandırıcılığı yoktur.
Bu çuvala dolanma halinin sorumluğunu habercilere kesmek tam bir insafsızlıktır.
Sendika olarak örgütlenmiş çevrelerinde bu çuvala dolanma halini savunma girişiminde bulunmaları, avukatlığını üstlenmeleri üzerlerine vazife değildir.
Yaşananlar tüm aşamalarıyla bir skandal ve saçmalıklar dizisidir.
Ancak şunu da biliyoruz ki; AKP hükümeti, kurumlarıyla birlikte böylesi saçmalıklar karşısında kendisini mağdur çıkarmayı ve bu mağdur edebiyatı üzerinden yapılan hataları eleştirenleri düşmanlaştırmayı çok iyi bilmektedir.
Bugün de yapılan budur. 
 
Hasan Yörükçü’nün görevden alınmasının ardından 
AKP’nin arka bahçesi haline getirilmiş GESTAŞ AŞ’nin genel müdürü olarak görev yapan Hasan Yörükçü’nün görevden alınmasının arka planındaki gelişmeleri iyi okumak gerekir.
Hasan Yörükçü bu gelişme karşısında herhangi bir açıklamada bulunur mu bilemem, ancak bu gelişme AKP’nin yeni kadrolarının GESTAŞ üzerinde tasarrufta bulunma girişimlerinin sonucudur.
Seçimler öncesinde verilen bazı sözler  GESTAŞ üzerinden gerçekleştirmek adına düğmeye basılmış muhtemelen Genel Müdür Hasan Yörükçü’ ile bazı sorunlar yaşanmıştır.
Geçmişte de zaten böylesi sorunların yaşandığı bilinmektedir.
GESTAŞ, siyasetin en yoğun müdahale ettiği kurum olarak diğer kamu kurumlarından daha farklı bir özellik taşımaktadır, zaten yapısal olarak da farklı bir kurumdur.
Sermayesinin %99 unun Çanakkale İl Özel İdaresine ait olduğu sonuçta Çanakkale halkının da söz sahibi olması gerekli bir kurumdur.
Diğer kamu kuruluşlarında da AKP’nin hakimiyetini güçlendireceği böylesi operasyonlar beklenebilir.
14 yıllık kadrolaşmaya rağmen kadrolaşmanın en temel karakteristiği olarak “adamı olma” kriteriyle AKP’nin yeni ekibi, bazı değişikleri gündeme getirebilir.
Şimdi muhalefet partisi olarak CHP’nin dikkatlerini GESTAŞ üzerinde yoğunlaştırması, burada gerçekleştirilecek partizan operasyonları mercek altına alarak engellemek adına kamuoyu yaratması gerekmektedir.
Unutmayın ki GESTAŞ AŞ. aynı zamanda Çanakkale halkınındır.
Ancak üzerinde Çanakkale halkının hiçbir tasarrufu yoktur.
Gel de “özyönetim” sistemini tartışma….