ÇOMÜ'nün tercih edilenleri...

Çanakkale`de iş dünyası zaman zaman gençlerle ilgili açıklamalar yapıyor. Vasıflı işçi bulamamak iş dünyasının en büyük sorunu. Bakın İÇDAŞ kurulduğu günden beri kaynak ustası kursu açar. Kendine gerekli işçiyi önce burada eğitir. Yine şoför ihtiyacını aynı şekilde. Çeşitli eğitimlerden geçirerek bünyesine katar. Psikolojik testi bile yapılır kamyon kullananların. Ve yine Biga, Lapseki ve Çanakkale`ye kazandırdığı teknik liseler de her alanda ihtiyaç duyulan vasıflı ara elamanları eğitir. 
 

Bakın gençlerin iş beğenmediği tezine ben katılmıyorum. Hiçbir genç evde oturup babasından harçlık alarak yaşamayı seçmez. Şimdi önümde üniversitemiz ÇOMÜ`nün tercih listeleri var. Ara elaman yetiştiren iki yıllık yüksekokulların tamamı dolmuş vaziyette. Gençler bilinçli olarak tercihlerini yapmış. Piyasada iş bulabileceği iki yıllık okulları tercih etmiş. Ha o okulların eğitimi yeterli mi değil mi derseniz, o da gençlerin sorunu değil. Bizim sorunumuz. Eğitim öğretimin sorunu bu da ayrı bir konu. Ama gençler bir an önce iş yaşamına dahil olmak istiyor. 
 

Öte yandan dört yıllık bazı bölümlerde ise çok ilginç bir görüntü var. Gençler buraları tercih etmiyor. Mesela Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi`nin İşletme, iktisat vb.. bölümleri boş kalmış. Kabaca baktığımda 353 kontenjan dolmamış. Tercih edilmemiş. Bu yüksek bir rakam. 
 

Yani diyeceğim o ki, gençler bilinçli tercihler yapıyor. Ama piyasa buna tam cevap verebiliyor mu, orası da tartışılır. Çanakkale özelinde konuşuyorum. 
 

Afganlılar meselesine gelince. Tarım ve hayvancılıkta rakamlar çok ciddi. Evet kırsalda çalışacak işçi bulamıyor insanlar. Bu açığı da Afganlılar kapatıyor. Nasıl biz, ikinci dünya savaşından çıkmış Avrupa`da, özellikle de Almanya`da iş gücü olarak yer aldıysak, şimdi de Afganlılar bu konumda. Son dönemde gelen ya da gelmeye çalışan milis güçleri ayrı tutarak konuşuyorum bunu. Taliban`dan kaçanlarla, daha önce Türkiye`ye gelmiş olanlar bir değil. 
 

Aslında hiç girmek istemediğim bir konu bu. Çünkü, burada yazacaklarım bildiklerimin 10`da biri bile olmaz. Gerek de yok. Ancak, ciddi anlamda bir kargaşa yaşıyor CHP örgütleri. Sorun aslında `örgüt` olamamaları. Tarihe karışan çarşaf listeli seçimler ve yönetimler bu zafiyetlere göstermezdi. Parti içi demokrasi çalıştığı zaman bu çöküşler yaşanmazdı. Kişi ve gruplara angaje olmuş sözde örgütlerin başarısızlığı piç sürpriz değil bu açıdan. Şuanda CHP yönetilemiyor. Bu yapılarla, iç kargaşa toparlanması da çok zor. Ufukta gözüken erken seçimde iki milletvekilliği için tüm hesap kitaplar. Ardından da belediyeler için. Amaç bu olunca, yapılanlarda bundan bağımsız değil tabi. Ak partinin başarısızlığı ve zaaflığına güvenerek yapılan bu hareketlerde bireysel çıkarlar sağlanabilir, ama toplamda başarı sağlamaları çok zor. Ama bakın sizi uyarmak da istiyorum! Hazineden size aktarılan paralar var ya, onlar bizim paralarımız. Onları harcıyorsunuz siyaset yaparken. Bizim alın terimiz o paralar! Bunu da unutmayın lütfen.. 
 

Biliyorsunuz Çanakkale tam bir dernekler kentidir. Her şeyin derneğini bulabilirsiniz. Ama kamuoyunda ses getiren, sorunları halkla birlikte tartışan dernek zor bulursunuz. Kendi içinde çelik çomak oynayan çocuklar gibi tepişir dururlar. Bakın geçen günlerde Müteahhitler Derneği yeni bir yönetim oluşturdu. Her zaman olduğu gibi, mutat ziyaretlerini yaptılar. Vali, başkan vs ziyaret edildi. Şimdi ben bekliyorum ki, iş dünyalarının sorunlarını kamuoyu önünde paylaşsınlar. Mesela Balıkesir`de 500 liraya yapılan beton kontrolü neden Çanakkale`de bin beş yüz lira? Küçük bir örnek olsun diye söylüyorum. Destek olmak için.