Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

ÇOMÜ, saygınlığına gölge düşürüyor.

1792
Gerek ÇOMÜ yönetimi, gerekse bazı öğretim üyeleri son günlerde gündeme getirdikleri bazı açıklama ve davranışlar ile oldukça dikkat çekiyor.
Bilim insanı ve kurumları eleştiriye karşı saygılı davranmak zorundadır. İzlediğimiz son tavırlar, hesaplaşma kültürü ile oluşturulmuş, intikamcı bir görünüm veriyor ki; Çanakkalelilerin üniversitesine olan güvenine ciddi zarar oluşturuyor.
Belediye Başkanına “hodri meydan”dan tutun bir ÇTSO üyesinin üniversiteyi eleştirmesi sonrasında bu üyeye karşı ‘susturma’ mantığı ile oluşturulmuş kişilerin eleştiride bulunma hakkını yok sayacak bir tavır ile Rektör Yardımcısı tarafından verilen cevap sonrasında ortaya çıkan gerçek; ‘Üniversite bir anlamda kendine karşı bütün sesleri susturmak rolüne soyunmuştur’ şeklindedir.
Hafta sonu Belediye Başkanımızın yine bir başka rektör yardımcısının gündemdeki anket nedeniyle yapmış olduğu bir değerlendirme sonrasında kendisini Çanakkale halkından kendisini özür dilemeye davet etmesi bir başka gerçektir.
Tüm bunlar kamuoyunun huzurunda gündem bulur iken ÇÖMÜ yönetimi gerçekten çok tehlikeli olabilecek bir tarz ile hareket etmekte,”bırakınız yapsınlar” ilkesinin arkasına sığınarak tavırsız kalmakta son tahlilde savunucusu olmaktadır.
 
“Tavşana kaç, tazıya tut” misali yönetim, özgürlüklerin arkasına sığınarak gelişmeler ile ilgili olarak; “ne yapalım o öğretim üyemizin kendi “çalışmasıdır,ifadesidir” deyip sıyrılmaya çalışmak üniversite yönetiminin güvenilirliğine zarar vermektedir.
Üniversite yönetimi gün geçtikçe olumsuzlaşan; kent üniversite ilişkilerine müdahale etmeli,eleştiriler karşısında cevap yetiştirme ,eleştiride bulunan insanları susturma tarzındaki yöntemlerde bulunan üyelerine  müsaade etmemelidir.
Çünkü ÇOMÜ “ülkemizin en özgürlükçü üniversitesi “olma iddiasındadır.
Kurumsal olarak böylesi bir hedefi olan üniversite öğretim üyelerinin tek tek gösterdikleri hiç de özgürlükçü olmayan bu davranışları için ÇOMÜ yönetimi ‘bizi bağlamaz’ demeye devam ettikçe inandırıcılığı da zarar görecektir.
ÇOMÜ yönetimi bu disiplini sağlamaz ise; üniversite, kent ile her boyuta çatışan bir kurum haline dönüşme riskini de beraberinde getirecektir.
Bu kabul edilemez; halkının hizmetinde olmayan bir bilim, bilim değildir.
Bu anlamda Rektör Laçiner’e önemli görevler düşmektedir.
Belediye Başkanı’na yaptığı ziyaret bu anlamda önemlidir.
Görüşmelerin detayı konusunda bir bilgimiz olmamasına rağmen, böylesi zamanlarda direkt görüşmelerin, oluşabilecek olumsuzlukların önünü almak için gerekli olduğunu düşünüyorum.
Fakat 24 saat geçmeden anket tartışmalarının merkezinde olan öğretim üyesinin Belediye Başkanına hodri meydan çağrısı yapması ÇOMÜ saygınlığı açısından dikkat çekecek bir gelişmedir.
Üniversite bu görünümünü süratle değiştirmeli, buna sebep verecek olaylara müdahale etmelidir.
Bu konu yönetim sorunudur.
 
Cumhuriyetini  kutlayamayan bir “Cumhuriyet”.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerinin bütün yurtta iptal edilmesi bardağı taşıran son damla oldu.
Cumhuriyet değerlerine karşı yapılan açık bir saldırının ifadesi idi,  bu tutum.
Cuma günü bu karar açıklanınca bir grup öğrencinin girişimine tanık oldum;
liseli gençler büyük bir tepki ile bu kararı içlerine sindiremediklerini Cumhuriyete sahip çıkacaklarını belirterek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarını kutlamak amacıyla harekete geçmek için destek istediklerini belirterek içlerindeki inanç ile dikkat çekiyorlardı.
Sonrasında bütün yurtta gelişen tepkilere rağmen, İktidarın bu açık saldırısı küçümsenmemelidir.
Çünkü Cumhuriyet; işgalden bağımsızlığa, saltanattan cumhuriyete, hilafetten laikliğe, kulluktan yurttaşlığa, ümmetçilikten halkçılığa, demokrasiye, fikir özgürlüğüne, örgütlenme özgürlüğüne kadın haklarına geçişin ilk adımıdır.
Yaşamın her alanında halkın en temel haklarına saldıran, ülkemizi emperyalizmin ekonomik ve siyasi emellerine alet eden içerde ve uluslararası arenada barış yerine savaşın, şiddetin yöntemlerini hayata geçiren,emekçilerin yaşamalarını ekonomik saldırılar ile çekilmez hale getiren siyaset kurumu cumhuriyet değerlerine tahammül edemediğini bir kez daha göstermiştir.
Önümüzdeki günler daha ağır sorunlara açıktır, bunun işareti verilmiştir.