Kadir Kenar

akadirkenar@hotmail.com

ÇOK SIKILDINIZ! BİLİYORUM

3717
Başlığı okuyunca; `Ne sıkılması arkadaş, o da bir şey mi? Bunaldık bunaldık! Çat diye çatlayacağız!` dediğinizi duyar gibi oldum. Gerçekten de, maddi manevi ve bir o kadar da sağlığımızla ilgili endişelerle geçen bir yıl oldu neredeyse.. 
 
Eskiden `zevk almak` diye bir şey vardı ki, artık onu da unuttuk. Hiçbir şeyden zevk almıyoruz. Gündüzlerimiz hayatın acımasız yüzü gibi, ekşi ve umutsuz... Gecelerimiz alacakaranlık! Uykularımız kabus dolu. Güzel rüyalar görmeyeli de çok uzun zaman oldu. Evet durum özetimiz bu. Nefes aldığımıza dua etmekten başka çaremiz yok gibi. Ama yaşama tutunmamız gerekiyor. Kendimizi koy vermememiz ve de sevdiklerimize sıkı sıkı sarılarak ayakta kalmalıyız. Bu salgın döneminde maddi zorluklar içinde, çaresiz kalan insanlarımızı da yalnız bırakmamız gerekiyor ki, bu da çok önemli. 
 
Ayda bir konuşun, ama işe yarar olsun!
Ankara`ya gönderdiğimiz vekillerimiz arada sırada konuşuyor. Bir şeyler söylüyor, soruyor. En son CHP`li vekilimiz Muharrem Erkek, Ayvacık`taki deprem konutlarını sordu. `Ne zaman bitecek?` Dedi. Güzel. Sonra yine bir diğer CHP`li vekilimiz Özgür Ceylan, süt üreticisinin durumuyla ilgili yorumlarda bulundu. Girdi maliyetleri altında ezilen üreticinin hakkettiği değeri bulamadığının altını çizdi. Bu da güzeldi. 
İktidar kanadında ise Ak Partili Bülent Turan, yapılması gereken, ya da yaptıkları işlerle ilgili konuşuyor. Rahatsız olmuyoruz. Bilakis, mutlu oluyoruz. Memlekete faydalı bir çivi çakılması en çok istediğimiz şey. 
 
Ama, yerelde yöneticilik yapan siyasi parti temsilcileri; il başkanları, ilçe başkanları... Toplumdan o kadar kopuklar ki! Sokaktaki vatandaşın derdinin ne olduğunu bilen kaç yönetici var bilemiyorum! İçler acısı bir haldeler. Yanlarında onlarca yönetim kurulu üyesi bulunan insanlar haftada bir toplantı yapıyor ya; orada ne konuşuluyor çok merak ediyorum doğrusu!
 
Onun için, onlara bir tavsiyem var; ayda bir konuşun, ama işe yarasın. Kendinizi övecekseniz de tutarlı olsun, başkasını yerecekseniz de tutarlı olsun. Yani iş olsun diye konuşup da bizi de meşgul etmeyin. 
 
NOT: CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık`ın son basın toplantısını bu yargımdan ayrı tutuyorum. Kırk yılda bir konuşur Uyanık, ama doğru konuşur. 
 
Gezi olaylarında bile olmadı bu!
Boğaziçi olaylarını artık herkes öğrendi sanırım. İşin başlangıcını ve devamını bir daha tekrar etmeye gerek yok. İktidarın eğitimdeki, dönüşüm için başlattığı hamlelerin devamı bir gelişme Boğaziçi Üniversitesindeki bu olay. ODTÜ`de de yaşandı. Hatta yüz yıllık tarihi liselerde de. Amaç belli. Bu özerk yapıları evcilleştirmek iktidarın arzusu. 
 
Ama burada olan o zeki çocuklara oluyor. Pırıl pırıl gençlere `terörist` damgası vurmak kadar büyük bir vicdansızlık olamaz, olmamalı. Onlar okullarını seviyor. Okullarına, hocalarına inanıyor. O okullara girmek için çok çalışan, emek veren gençleri bu hale getirmeye kimsenin hakkı yok.
 
Artı, Çanakkale`de bu konuda yapılmak istenen bir basın açıklamasına dahi izin verilmemesi de kabul edilebilir bir hareket değil. İli yöneten insanlar bilmeli ki, aylarca süren Gezi olaylarında bile, polis bu tavır içine girmemişti. Günlerce eylem yapıldı, bir kişinin bile burnu kanamadı. Bu şehir, üniversite şehri ayrıca. Buna rağmen hiçbir olumsuzluk yaşanmadı. Lütfen bu konuda biraz daha anlayış ve inisiyatif gösterin sayın yöneticiler. Korkmayın!