Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Ciğerlerimiz yandı, kaygılarımız daha arttı.

2052
Kazdağları’nda 500 hektar yaklaşık 1000 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yok oldu. İlk araştırmalara göre ormanlık alan kenarındaki tarlalarda yakılan ateşler ile bu felaketin yaşandığı bilgileri geldi.
 
Bu garip bir o kadar da üzüntü yaratan bu durum hakkında düşünürken bir başka iddia ile şok oldum.
Yanan alanlar bir maden şirketinin ruhsat alanları kapsamında cevher geliştirme sahası olarak belirlediği bölgeydi.
 
İster istemez kafam karmakarışık oldu.
 
Altın madencilerin her türlü hukuksuzluklar ile gündemde olduğu günümüzde bu iddialar ister istemez düşündürüyor.
 
Bir ay önce, Çan Kızılelma Köyü yakınında çıkan yangının da; bölgede ÇED raporunu alıp, üretim için ağaçların kesilmesi engeli ile karşılaşan altıncı şirketin üretim bölgesi olarak belirlediği alanda gerçekleşmiş olması yine benzer iddiaları gündeme getirmişti.
 
Bu konuda yetkililer ne kadar iddiaları ciddiye alıyorlar bilemiyorum, fakat bu konun üzerinde gerektiği kadar durulmalıdır.
 
Özellik ile bu son yangın için yöre köylüleri 4 ayrı noktada aynı anda çıkan bir yangından söz etmektedirler.
 
Olmaz deyip geçmeyin, sosyal medyada dolaşan bir iddia var.
 
“AKM’yi yıkamayanlar, Kazdağları’nı altıncılar yaktı” diyen yorumlar ortalığı sarmış durumda.
Belleğinizin bir kenarında olsun, günün birinde lazım olabilir.
 
Yaya hakları
Gazetemiz haber merkezinin; yayaların yaya geçitlerinde trafikte öncelikli geçiş hakkı sorununun Çanakkale’de, taşıt sürücüleri tarafından dikkate alınmaları konusundaki haberi gerçekten önemli bir soruna işaret ediyor.
 
Trafikteki kargaşanın her geçen gün kaosa doğru evrildiği ilimizde ne yazık ki böylesi önemli bir sorun var.
 
Bu kuralsızlık trafik keşmekeşinin vatandaşlar üzerindeki olumsuzluğuna yeni bir katkı sunuyor.
Ben de bir yaya olarak bu konunun olumsuzluğunu çok yakından hissediyorum.
Özellik ile trafik sıkışıklığının yoğun olduğu Cumhuriyet Meydanı’nda yaya geçitlerinden geçmek bir hayli dertli.
 
Sürücüler yaya geçitleri başında bekleyen insanları gördükçe, daha çok gaza basıp onların bu hakkını adeta gasp etmek için hareket ediyorlar.
 
Bu konuda şöyle bir gözlemim de var, paylaşmak istedim.
Bayram günlerinden biriydi; trafik iyice Arap saçına dönmüştü. Yine Cumhuriyet Meydanı’nda yaya geçitlerinde karşıdan karşıya geçmek için beklerken durarak yol veren taşıtlar ile karşılaştım. Gerek gidişte gerekse dönüşte dikkatimi çekti ; bu araçlar Avrupa plakalı taşıtlardı. O zaman bu konunun bir eğitim sorunu olduğunu bir kez daha kavradım. Çanakkaleli yayaların gazetemiz haberinde olduğu gibi bu haklarına sahip çıkmalarını ve bunu dillendirmelerini önemli buluyorum.
 
Bu kapsamda bakalım yaya hakları nelermiş?
 
Yaya kaldırımları yayalarındır:
Bu nedenle:
· Bütün yerleşim merkezlerinde, özgün ve yaygın yaya kaldırımı ağının bulunması, en temel yaya hakkıdır.
· Bütün yerleşim alanlarında yaya kaldırımının yapımı zorunludur.Araçlar, yaya kaldırımına park edemez.
· Kaldırımlar üzerindeki bütün fiziki ve toplumsal engeller, serbest yürüyüşü aksatmayacak biçimde düzenlenir.
· Yayların egzos gazlarıyla zehirlenmemesi, gürültüyle rahatsız olmaması, üzerlerine çamur, toz vb. sıçratılmaması için önlemler alınır.
 
Kent merkezi yaya bölgeleridir
Bu nedenle:
· Toplu taşım dışındaki araçlar, merkeze girmekten özenle kaçınır.
· Yaya bölgeleri, giderek bütün merkezi kapsayacak biçimde genişletilir.
· Yaya bölgeleri her türlü motorlu araçtan kesinlikle arındırılır.
· Yayalar, bu bölgeleri, kentsel etkileşim, kültürel etkinlik ve alış-veriş için özgün bir biçimde kullanırlar.
 
Yaya geçitlerinde üstünlük, mutlak olarak yayalarındır
Bu nedenle;
· Yayalar gereksindiği kadar sık, yaya geçidi sağlanır.
· Yaya geçitleri işaretlenir ve buraları, hiçbir biçimde, araçlar tarafından işgal edilemez.
· Yayalar için yeşil ışık süresi, gerekli yürüme süresine göre ayarlanır.
· Zemin katı yayalarındır. Genel kural olarak, yayalar, üst ve alt geçitlere zorlanamaz.
 
Herkesin, istediği yere, yaya yollarından gitme hakkı vardır
Bu nedenle;
· Kentlerde, motorlu trafik altyapısından tamamen ayrı, sırf yayalar için, özel yollar yapılır.
· Her çocuğun okula, yaya yolundan güvenlik içinde gitmesi sağlanır.
· Kent yönetimi, yaya yolunu hizmet ve tesislerle donatır.
· Yaya yoluna paralel, bisiklet yolları yapılır.
· Yaya ve bisikletli ulaşımı, kitle haberleşmesi ile ve yer özendiricilerle desteklenir.
 
Kent yaşamının gerçek sahibi yayalardır
Bu nedenle;
· Yayalık, insanlar arası iletişimi artırıp kentsel kültüre katkıda bulunduğu için,desteklenir ve özendirilir.
· Yayalar, yerel yönetimlerle birlikte, yayalık haklarını savunabilecek, şikayetlerini iletecek bir örgütlenme geliştirir.
· Trafikle ilgili kararlar ve polisler, yayaların haklarını da gözetir ve korurlar.
· Yaya altyapısının, gece-gündüz bakımlı, temiz ve aydınlık tutulmasını, onarılmasını, bitki ve ağaçlarla görsel çekiciliğinin sağlanmasını, yayaların katkılarıyla, yerel yönetimler yapar.
· Ve yayalar, kaldırımlar, yaya bölgeleri, yaya yolları, yaya geçitleriyle ilgili kararların alınmasına katılmak hakkına sahiptir.