Çiçeği burnunda siyasetçiden siyasi gaflar…
AKP’nin Belediye Meclisi kontenjan üyesi adayı, çiçeği burnunda siyasetçi ilk siyasi gaflarını yapmaya başladı.
Siyasi gafın kabul edilebilir düzeyi vardır, yeni başlayanlar için.
Fakat ispat edilemeyecek bazı iddialarla propaganda faaliyetine soyunmak durumunda, işin şekli değişir.
“İspat edemeyen namerttir” gibi klasik bir tepki vardır ki; bunu göğüsleyemeyecek iddialarda bulunanlar, işin başında karizmalarını çizdirmiş olurlar.
Sosyal medyada yayınlanan, bir evdeki propaganda çalışmasında bu siyasetçinin iddiaları hiç yenilir yutulur gibi değil!
AKP standı önünde Halkevi gençliğinin yolsuzlukları protesto eyleminde gelişen olaylara ilişkin yapılan değerlendirmelerin dayandığı iddialar AKP’nin çiçeği burnunda siyasetçisini rahatsız edecek gözüküyor.
Bakın neler söylüyor AKP’li siyasetçi:“Taktikleri ve stratejileri şu; karşı tarafı ne olursa olsun korkutacaksın, gerçekten bütün stratejileri bu.Bugün bizim broşür dağıtan çocuklara Halkevinden kişileri terörize edip saldırtmalarının nedeni de o.Yani bizimkileri korkutup sahadan çekmek “
Burada gerek CHP; gerekse Halkevleri hakkında önemli bir suçlamada bulunulmuştur.
Önce CHP’nin bu protestoyu kışkırttığı, Halkevlerini terörize edip saldırttığı iddia edilmektedir ki; çok ciddi bir iddiadır, ispat edilememesi durumunda bu siyasetçi bu iddianın altında kalır.
Siyasi gafın ikinci bir boyutu da Halkevlerinin siyasal kimliğine ilişkin yapılmış yönüdür.
Sanki Halkevleri CHP’nin güdümünde onun direktifleri ile hareket eden bir yapıymış gibi gösterilmektedir ki; son derece haksız ve gerçekçi olmayan bir yaklaşımdır.
Siyasal etiği kavramadan, çamur atmak ile siyasete başlangıç yapan bu kişi şimdi bu iddialarını ispat etmek zorundadır.
İspat edemezse, işin başında yani siyasete ilk adımını attığı bu günlerde erdemli olma tavrı gösterebilmeli; CHP’den gerekse Halkevinden özür dilemelidir.
Çiçeği burnunda siyasetçi, propagandasının devamında şunları kaydediyor;
“Şimdi ne yapıyorlar. Müteahhitlere gidiyorlar,diyorlar ki aman AKP’ye oy vermeyin. Niye; bunlar gelirse Toki’yi getirecek buraya, sizde perişan olacaksınız inşaatçılar aç kalacak”
Bunları söyleyen taze siyasetçi konuşmasını “biz asla ve asla Toki’yi Çanakkale’ye sokmayacağız” değerlendirmesiyle sürdürüyor…
Bu değerlendirmeyi yapmadan öncede KİPA gibi marketlerden örnek vererek paranın Çanakkale’de kalmasına vurgu yapıp, Belediye yönetimine geldiklerinde Çanakkaleli müteahhitlerle iş yapacaklarını belirtiyor.
Adama sorarlar; “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye
Sosyal medyaya yansıyan konuşması bunlarla sınırlıydı, tahmin ediyorum ki kim bilir daha ne gaflar yapmıştır.
Olsun, zaten bu partinin geleneğinde vardır, bugün söylediğini yarın inkar etmek, bir adım ileri iki adım geri halleri