Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

CHP’de sınav zamanı 19.10.2009

1875

CHP kongre takvimini açıklayarak süreci başlattı. Bir süre önce bir grup partili de yaşanılan iç sorunlara bağlı olarak demokratik haklarını kullanarak olağan üstü kongre talebi ile hukuka başvurmuşlardı. Hukukun vermiş olduğu olağan üstü kongre kararı sonrasında kayyum konusunda yaşanılan gelişmeler itibarıyla yargı süreci uzadı. 

Süreç sonuçlanmadan, CHP kongre takvimini açıklayınca bu girişim şimdilik hükümsüz kaldı.

Bu gelişmeler yaşanır iken özellikle CHP İl Başkanı Serdar Soydan “önümüzdeki günlerde zaten partimizin kongre süreci başlayacak” tespitlerine bağlı olarak bu girişimin gereksiz olduğuna işaret çekmişti.

Ve bugünlere gelindi.

Kongre sürecinin demokratik ve eşit koşullarda gelişecek bir ortamda sürdürülmesi çok önemli.

Böylesi bir ortamda gelişecek kongre süreci şimdiye kadar demokratik olmama noktasında eleştirilere maruz kalan başta Serdar Soydan olmak üzere İl yönetiminin elini güçlendirir.

Şimdi CHP il yönetiminin elinde bir fırsat vardır.

Parti tabanındaki olumsuz ve güvensiz duyguların telafisinin şansı şimdi il yönetiminin elindedir.

Bunu doğru yönlendirir ise bu süreçten güçlenerek çıkar.

İlk izlenimlerime bağlı olarak bu gerçekliğin kavranmadığını görüyorum.

Böyle olunca da doğal olarak bende olduğu gibi,  birçok insanda şu duyguların gelişmesi çok doğaldır.

CHP İl Yönetiminin demokrasi ile işi yoktur, demokratik işleyişin önü bilinçli olarak kesilmektedir.

Bu tespitin gelişmesine bağlı olarak ileriki günlerde şu sorgulanacaktır:

Bu gerçeğin altındaki neden nedir?

Kim ya da kimler hangi amaçlar için demokratik işleyişin yerine, bu yöntemlere başvurmaktadır?

Bu noktaya gelinmesi CHP’nin Çanakkale’de itibarını yitirmesinin başlangıcı olacaktır. .

Henüz kongre sürecinin başında bu gerçekliler iyi analiz edilmeli ve önlemler alınmalıdır.

Üyelik bilgilerini saklayarak, adeta Nazi kampları misali ismini söyle varsan biz sana bilgi vereceğiz tavrı üzerine iyi düşünülmelidir.

Bu uygulama demokratik yarış ile bağdaşmaz.

Parti üyelerini yine parti üyelerinden bir şekilde saklama girişimi demokratik değildir.

Düşününki bir üye parti içersinde yönetim organlarında görev alma hedefi içersinde olsun.

Öncelikli olarak mahallesinde delege olabilmesi için kendisini seçecek üyelerini tanıma hakkına sahip olması en doğal hakkı değil midir?

Bu üyenin bu konuda ki talebi engellenir ise, nerede kaldı kitlelerin siyasete katılımın teşvik edilmesi, nerede kaldı demokrasi.

Hadi sen üyesin, gerisini biz hallederiz mantığı ile gelişen üyelerin askıya çıkarılmasına, bu temeldeki yöntemsellikler ile geliştirilen duruma CHP İl Yönetimi müdahale etmeli, bu noktada demokratik işleyiş sağlanmalıdır.

Serdar Soydan ve yönetimi eşit koşullardaki demokratik bir yarışın şartlarını yaratırlar ise bugüne kadar tabanda gelişmiş güvensizlik duygularını da kırarak, parti içi rakiplerine karşı önemli bir avantaj sağlarlar.

Demokrasiye sahip çıkanlar,  sonuçta her zaman kazanır. 

 

Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında baz istasyonları

Anayasa mahkemesi almış olduğu bir karar ile Elektronik Haberleşme Yasası`nın 35. maddesini iptal etmiş böylece Belediyelere imar yasası açısından gsm baz istasyonlarını denetleme yolu açılmıştır.

İptal edilerek yürütülmesi durdurulan 406 sayılı Kanun`un ek:35.maddesi şu şekildedir:

Ek Madde 35 - Elektronik haberleşmeyle ilgili alt yapı oluşumunda kullanılan direk, kule, kulübe, konteynır, anten, dalga kılavuzu, enerji nakil hattı, alt yapı niteliğindeki tesisler gibi her türlü taşınır, taşınmaz mal ve teçhizat, kanun hükümlerine ve Kurum tarafından çıkarılan yönetmeliklere uygun olarak kurulmak ve Kurumdan gerekli izin, ruhsat veya sertifikaları almak şartıyla, 3194 sayılı İmar Kanunu ve İmar Kanununa dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde belirtilen yapı ruhsatiyesine ve yapı kullanma iznine tabi değildir.

 

İptal edilen yukarıdaki ek madde ile yerel yönetimlerin baz istasyonları noktasındaki belirleyici ve müdahaleci konumu tesis edilmiş olup, böylesi önemli bir konuda halkın iradesi şimdi daha bir güçlenmiştir.

Bu bağlamda seçim öncesi programında bu konuda bir tespiti olmayan Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan bu gelişme temelinde düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmalıdır. Bunun ötesinde Belediye Meclisinin bu noktada almış olduğu tavsiye kararının hayata geçirilmesi için,  eli şimdi daha da güçlenmiştir. Belediye Başkanımızın da halk sağlığına verdiği önem ile şimdi Çanakkale diğer yerleşim birimlerinde gösterilen baz istasyonlarının kaldırılması konusundaki başarıyı göstermelidir.

Her şeyin   olumsuz geliştiği bir ortamda hiç olmaz ise bu konuda gerçekleştirilecek bir başarı ile biraz olsun moralleniriz..

Hadi Başkan, size bu konudaki öncülük yakışır.

Sermet ATADİNÇ