sermet@canakkaleolay.com
CHP milletvekili adaylarının belirleneceği seçime sayılı günler kala, gerek adayların, gerekse CHP üyelerinin heyecanı daha bir arttı. CHP’nin Çanakkale’de adaylarını üye bazındaki seçimle belirlemeleri demokratik gelişim için önemli bir adımdır. Her zaman söyledim bir kez daha söylüyorum; bu uygulamanın CHP’nin gelişimi noktasındaki etkileri olumlu olacaktır. Bu bakımdan CHP, Çanakkale’de diğer partilere göre bir adım öndedir. Tabii ki bu gelişimi örgüt bazında içselleştirebildikleri ve kamuoyu ile yeterince paylaşabildikleri ölçüsünde. CHP aday adayları kendilerine göre birtakım faaliyetler ve söylevler de bulunarak bugüne gelindi. Şimdi söz CHP üyelerinde.
Bu süreçte CHP aday adayları içinden, faaliyetleri ile öyle çok öne çıkan bir aday olmadı.
Kampanyaları döneminde dikkatleri üzerine toplayacak, farklılık yaratacak bir aday yok.
CHP üyelerinin ben şu adayın şöylesi bir çalışmasından etkilendim diyebileceği ve bunun da üyelerin oylarını etkileyeceği bir gelişmeyi göremedik.
Durum böyle olunca, adayların kendi ilişkileri ile yaratabildikleri potansiyel ile yarışacakları bir seçim izleyeceğiz.
Ben isterdim ki; daha aktif ve canlı bir kampanya yaratılarak aynı zamanda kamuoyunun etkileneceği bir hava oluşturulabilsin.
Neyse böyle olmadı ama tüm adayların birbirlerine karşı son derece saygılı bir şekilde bu süreci yönetmeleri takdir topladı.
Bu süreçte en önemli kaybı Muharrem Erkek ve ekibi yaşadı.
Sürecin dışında kaldıkları gibi sonrasında da kendi ilkelerinin getirmiş olduğu bir söylev ve yöntemsellik geliştiremedikleri için “angaje” olan bir tarzın temsilcisi oldular.
Etki alanlarında bunun getirdiği olumsuzlukları yaşayacaklardır.
Tabiî ki siyasi mücadele uzun soluklu bir süreçtir.
Bir takım dengeler bozulur, sonrasında farklı noktalarda yeniden kurulur.
Bu süreçlerde önemli olan kendi duruşunuzdan taviz vermemektir.
Ben bugüne kadar siyasi mücadelenin ‘tahmin’ cephesinde hiç olmadım.
Çünkü bu mücadele ‘tahmin’ ile yürütülemez.
O bakımdan şimdi sizlere, sıralama şöyle olur demiyorum.
Beni şu süreçte daha çok ilgilendiren CHP üyelerinin ön seçimlere katılım oranıdır.
Katılımın güçlü olması, CHP açısından kazanç olacaktır.
Onun, bunun kazanmasından çok daha önemlisi budur.
Seçimlere az bir süre kala, çok daha fazla önemsediğim Sosyalist Sol’un tavrı maalesef son derece üzücü.
Bu süreçte bir araya gelemeyen sosyalist sol, halk nezdinde güç olma noktasında sağlıklı adımlar atamıyor.
Böylesi zamanlarda bu araçları, bir araya gelerek dayanışma ile yönlendiremeyen sol kendi gelişimini olumsuz etkiliyor.
Bunun siyasal sonuçları olarak da; düzen partilerinin halk üzerindeki etkilerinin, bunca yaşanan olumsuzluğa rağmen kırılamaması olarak karşımıza çıkıyor.
12 Haziran seçimleri için sol adına kayıp olan bir süreç yaşanmaktadır.
Temennim; bu olumsuzluklardan ders çıkarabilmektir.
Kent Konseyi bir başarı hikâyesi yaratabilir.
Kent Konseyi tarafından düzenlenen Fevzipaşa Mahallesi kentsel iyileştirme projesi kapsamındaki bir bilgilendirme toplantısına katıldım.
Çalışmanın henüz başlangıç aşamasındaki tespitlerin paylaşıldığı toplantı sonrasında ‘neden olmasın’ yorumuna ulaştım.
Sabırla ve istek ile sürdürülür, kentin gerekli aktörlerinin de desteği sağlanır ise; bu çalışma Türkiye’de örnek olacak bir başarı hikâyesine dönüşebilir.
Basın kuruluşlarından arkadaşlarımızın çağrılmalarına rağmen sınırlı sayıdaki arkadaşımız katılmış olsa da, ben arkadaşlarımızın gazetecilik sorumluğu ile kendi alanlarında destek vereceklerini düşünüyorum.
Bu konuda gazeteci arkadaşlarımız, bilgilendirme ve gerekli baskı unsuru olarak kamuoyu yaratmak için böyle bir projenin destekçisi olmalıdırlar.
Destek vereceklerine inandığımı söylememe rağmen, sonrasındaki cümlemim “destekçisi olmalıdırlar” şeklinde kurgulanması konuya ihtiyatlı bir yaklaşımı da beraberinde getirmektedir.
Son yaşadıklarım noktasındaki tecrübelerim beni böyle bir ihtiyata ister istemez götürüyor.
Kent Konseyi Yürütme Kurulundan toplantıya katılan Saim Yavuz başta olmak üzere Engin Balıkçı, Oktay Kıvanç ve bizzat bu çalışma için kurulmuş Fevzipaşa Birlik ve Beraberlik Çalışma Grubundan ÇOMÜ Öğretim Üyesi Arzu Başaran Uysal’ı bu konuda son derece istekli gördüm.
Biz Olay Gazetesi olarak bu proje de varız.
Böylesi çalışmalar, ülkemiz gerçeklikleri için hepimizin elini taşın altına sokması gerekli çalışmalardır.
Topluma karşı sorumluluklarımız bunu gerektirir.
Sermet ATADİNÇ
