Kadir Kenar

akadirkenar@hotmail.com

Çanakkale'nin gerçek gündemleri ve de kurumları!

3184
Biraz önce bu satırların yerine acılarımızı, öfkelerimizi yazdım. Ege`nin, Akdeniz`in kara kaderine ağladım. Yazdıklarım yüreğimin derinliklerinden gelen isyan türküsü gibiydi. Ama sonra hepsini sildim. Yine de, o satırların ruhu sindi bu boşluğa ve `bizi sildin ama, yağma yok! Biz yine buradayız!` dediler. Bende, yapacak bir şey yok dedim. Siz helikopter değilsiniz, uçak değilsiniz, arazöz değilsiniz, kazma kürek değilsiniz! Duygusunuz duygu. Kim yok edebilir ki sizi. Kim imha edebilir. Kim yakabilir! Hadi bırakın peşimi şimdi. Yeter bu kadar... 
Evet, Onun için bende hızlıca Çanakkale gündemine girmek istiyorum. Çünkü, bu memleketinde acil gündem maddeleri var. Sonra ah vah dememek için çözülmesi gereken sorunlarımız var. İşte bunlardan birisi de yaklaşık 800 küsur konutun bulunduğu ve içinde üç dört bin kişinin yaşadığı Sosyal Konutlar meselesi. Daha önce rant sevdalarıyla, fantezi dünyasında gezen projelerle geçirilen zamana üzülmemek elde değil. Bundan üç yıl önceki inşaat furyası, herkesin gözünü öyle bir boyamıştı ki, -buna belediye de dahil- ne yapacağını bilememişti insanlar. Ama olmadı. Ve şimdi nasıl olurun peşinden gidiyor herkes. İşte olması gereken de buydu. İnşallah tez zamanda olur diyeyim. 
Bu girişten sonra, konuyu şöyle bir genellemek istiyorum. Türkiye`nin birçok yerinde olduğu gibi, Çanakkale`de de gerçek gündemler, gerçek soranlar ve öncelikler bazen savsaklanıyor. Görmezden geliniyor. Ve işin kötüsü, bunu devlet ya da yarı resmi kurum ve kuruluşlar yapıyor. Bakın sağlın hastalık döneminde o anlı şanlı bir çok kurum ve kuruluşun hiçbir işe yaramadığını, adeta vatandaşın üzerinde bir parazit gibi yaşadığını çok iyi gördük! Esnafı temsil ettiğini iddia eden ve makam mevki ile donatılan örgütlerin kimseye beş kuruşluk faydası olmadı. Yaşadık bunları. Ve yine gördük ki, kimse Çanakkale`nin gerçek gündemlerini konuşmadı. Konuşamadı. Bakın üniversitenin kapalı olduğu bir buçuk yılda memleket çok kan kaybetti. İnşaat sektöründen, kafeteryasına, kırtasiyecisine, lokantasına kadar birçok sektör batma noktasına geldi. Turizm sektörü iki aydır nefes almaya başladı. Gerçekten, çok zor günler geçirdik Çanakkale olarak. Bir avuç sanayi kuruluşunun olduğu, tarım ve hayvancılık dışında da gelir kaynağı bulunmayan bir iliz çünkü. 
 
Onun için diyeceğim o ki, herkes Çanakkale`nin gerçek gündemlerinin peşinden gitmeli. Kurum ve kuruluşları da bu şekilde yaşamalı. Boş lafa, şatafata, gösterişe karnımız çoktan doydu. Liyakatsiz, beceriksiz ve de yeteneksiz insanları idare edecek gücümüz de kalmadı. 
 
Eski vali, Orhan Tavlı haberleri!
Çanakkale`den gitmesine en çok sevindiğim bürokratlardan birisi eski vali Orhan Tavlı olmuştur. Bana göre burada çok kaldı. Ve kaldığı her gün memlekete zararı oldu. Yerel yönetimlere saygısı ve sevgisi hiç olmamıştı. (CHP`lileri kastediyorum) Gittiği Muğla`da da yanı tavrı sürdürüyor muş. Demek ki, konu Ülgür Gökhan değilmiş. Yangın döneminde, acıların yaşandığı bir dönemde bile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanıyla muhatap olmayan bir vali var bu memlekette. Yazık, çok yazık. Valiliği maliliği bir kenara bırakın, insanlığa aykırı bir durum bu. 
 
Taktir ettiğim kurum!
Çanakkale Çalışma ve İş Kurumu İl Müdür Vekili Mehmet Uğur Yavuz`u gördüğümüzde toy bir delikanlı edasıyla karşılaşmıştık. Önü zor iliklenen yeni moda kısa ceketiyle biraz sırıtıyordu ilk başlarda. Sonra kurum ve özel sektör ziyaretlerine görmeye başladım. Ve diyebilirim ki, son dönemde gördüğüm en çalışkan ve de verimli kurum müdürü oldu. Tebrik ediyorum. Gerçekten beni şaşırttı.