sermet@canakkaleolay.com
Altın şirketleri bölgemizi, Kazdağlarımızı yok etmek için önemli bir hazırlık içersinde. Bu alanda duyarlılık gelişip, tepkiler artıkça ‘altıncı filo’da boş durmadığını ortaya koydu. Şimdi ‘bürokratları’ ile ,’uzmanları’ ile yeni bir atak içersindeler. Bu kapsamda başta ÇTSO yönetimi olmak üzere ÇTSO üyelerine sesleniyorum: ‘Altıncı filo’dan Çanakkale’ye hayır gelmez. ‘Altıncı filo’nun sularımızı, havamızı, toprağımızı kirletip, geride siyanürle kirlettiği atık dağları yaratmaktan başka hiçbir fonksiyonu yoktur.
‘Altıncı filo’nun Çanakkale’ye hiçbir faydası olmayacaktır.
Maden sektöründeki Çanakkaleli maden şirketlerine dahi bir faydası yoktur,’altıncı filo’nun.
Dillerine doladıkları ‘İlimizin gelişimi’,’ülke ekonomisine katkı’ hepsi bir aldatmaca.
Uluslararası altın tekellerinin bir parçası olarak ‘altıncı filo’nun değerlerimize el koyup, geride bıraktıkları çevre felaketi dışında hiçbir hikmeti yoktur.
Böylesi koşullarda şimdi Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası üyeleri bir kez daha düşünmelidir.
‘Altıncı filo’nun lobi faaliyetlerinin parçası olmak Çanakkalelilere yakışmaz.
Bugüne kadar hukuku yok sayan, yapmış olduğu lobi faaliyetleri ile siyasi gücün de desteklerini arkasına alan ‘altıncı filo’ hep hukukun arkasından dolandı.
Yasaları yok saydı, kendi çıkarlarına uygun yasaların çıkarılması için tezgâhlar ve kulisler içersinde oldu.
Şimdi öyle anlaşılıyor ki bu çirkin tezgâhlarını Çanakkale’de oluşturmak için harekete geçtiler.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasını da basamak olarak kullanmak arzusundalar.
Çanakkaleli işadamı, kendi geleceğini karartacak, doğasını yok edecek, tarihi kültürel ve turizm değerlerine zarar verecek böylesi bir girişime ortak olamaz.
İlimizin değerlerini yok edecek bu girişimler için işbirlikçi bir politika oluşturamaz.
‘Altıncı filo’nun bu kente vereceği, yapacağı hiçbir katkı yoktur.
Şunu unutmayalım ki; geleceğimizi karartacak bu girişim için işbirliği yapacakları, bu kent her zaman lanet ile anacaktır.
Uluslararası altın tekelerinin çıkarları için havamızı, suyumuzu, toprağımızı yok edecek bu girişim kabul edilemez, insan olmanın sorumluğu bu girişime karşı olmaktan geçer.
Çanakkale iş dünyası bir sınav eşiğindedir.
‘Altıncı filo’nun işbirlikçisi rolü mü, yoksa toprağına, suyuna doğasına bir bütün olarak değerlerine sahip çıkan onurlu insan tavrı mı?
Altıncı lobiden, siyaset kulislerine
Başta Çanakkale Belediye Başkanı Ülgur Gökhan olmak üzere kentin tüm aktörleri geleceğine sahip çıkarak kendilerine felaketten başka bir şey getirmeyecek olan altıncı şirketlere karşı duruyor.
Gökhan tavrı ile sözün bittiği noktaya geldiğimize işaret etti: “Eşlerimizin bileziklerini verelim, defolup gitsinler”
Kentin belediye başkanının bu kararlı tutumu, bir güven unsuru olmuştur.
Belediye meclisi AKP Grup Başkanı da altıncı şirketlerin çevremize vereceği zararların kabul edilemeyeceğini belirterek ileriki günlerde görüşlerini kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirmiş idi.
Fakat bugüne kadar o cepheden bir ses çıkmadı.
Gökhan’ın karşı çıkışı ile kamuoyundaki çeşitli kesimlerin tepki ve duyarlılıklarının geliştiği bir süreçte ÇTSO tarafından yapılacak toplantı kafaları karıştırdı.
Altıncı lobiler, yeni bir tezgâh mı çeviriyorlar kaygıları daha çok hissedilmeye başlandı.
Bu tezgâh içinde AKP bir rol üstlenmiş miydi?
Bu sorular daha çok sorulmaya başlandı.
Kendi doğrularının dışında tahammülsüzlükleri ile ünlenmiş AKP kendi partililerinin bile farklı düşünmelerine acaba tahammül gösteremiyor muydu?
AKP Şubat ayı Meclis toplantısından sonra herhangi bir açıklama yapmayıp, böylesi bir toplantı ile yaratılmak istenen kamuoyu sonrasında yerel irade yerine tamamıyla altıncı lobilerin iradesi mi devreye girmişti.
AKP ateş ile oynamaktan vazgeçmelidir.
Dünya kültür mirasımız ve önemli bir ekosistem olan Kazdağları başta olmak üzere doğamızı, altın tekellerinin çıkarları için peşkeşine katkı sunacak her kim olur ise, Çanakkale tarihine kara bir leke olarak geçecektir.
Anlaşılan odur ki, ‘altıncı filo’ kendi çıkarları için geleceğimizi karatmakta kararlı.
Bizlere şimdi daha çok görev düşüyor.
Belediye Başkanı Gökhan, bu noktadaki tavrı ile kendisinden bu alandaki mücadeleye önderlik etmesi konusunda bir beklenti yaratmış olup, bunun gerekliliklerinin hayata geçirilmesi geleceğimiz açısından son derece önem kazanmıştır.
Sermet ATADİNÇ