Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Çanakkale halkı sizin yanınızda

1598
Çanakkale Çevre Platformu’nun Çanakkale’nin değerlerine sahip çıkmak adına başlattığı kampanya son derece önemli ve bir o kadar da anlamlıdır. Altın madenciliği, termik santraller ve kirlilik yaratan sanayi yatırımları ile yok edilmek istenen değerlerimizin koruması; yaşama sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmak toprağımıza havamıza suyumuza sahip çıkmak demektir. Çanakkale halkı tercihini yaşamdan yana yapmıştır ve değerlerine sahip çıkacaktır.
 
Bu kampanyanın bu konuda verilecek mücadeleye destekleri yoğunlaştırması, daha örgütlü ve bilinçli bir tepki ve duyarlılık yaratması açısından şimdi Çanakkale’deki örgütlü bütün kesimlere bir sorumluluk düşmektedir.
 
Ben buradan Çanakkale’deki örgütlü bütün güçlere bir çağrıda bulunmak istiyorum.
 
Çanakkale’nin değerlerine sahip çıkmak, yaşamı savunmak adına Çanakkale’deki tüm demokratik kitle örgütleri, sendikalar, platformlar bu kampanyaya katılmalı, yapacakları basın açıklamaları ile desteklerini kamuoyu ile paylaşmalıdırlar.
 
Etkin bir şekilde kampanya broşürünü kendi üyeleri başta olmak üzere çevrelerinde dağıtmalıdırlar.
Bu şekilde örülecek bir çevre bilinci ve örgütlülüğü geleceğimizse sahip çıkmak adına son derece acil hale gelmiştir.
 
İçinde bulunduğumuz koşullarda sistem ne yazık ki değerlerimizi yok edecek bu kirleticilerin yanındadır.
 
Çıkarılan yasalar , yönetmelikler onlar lehine olmakta, bir şekilde işlerini yürütebilecekleri şartlar yaratılmaktadır.
 
Yaşam değerlerimiz adeta biz sahip çıkarsak; var olacak noktadadır.
 
Bunun önemini çok iyi kavramalıyız.
 
Bakın bu konuda Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan son derece örnek bir tavır sergilemektedir.
 
Bütün özverisi ile bu mücadelenin önemli bir destekçisi olması aynı zamanda Çanakkale halkı için önemli bir şanstır.
 
Bizler de artık bu konuda tercihimizi değerlerimizi savunmaktan yana yapıp, bu mücadeleye desteklerimizi ve bunun gereklerini yapmalıyız.
 
Yaşamı savunmak, değerlerimize sahip çıkmak bizlerin elinde.
 
Bunu yapamazsak, geleceğimizi para uğruna her şeyi yok edecek kadar fütursuzlaşmış bu yok edicilere bırakmış oluruz ki düşünmek bile ürkütücü.
 
Bir kez daha Başkan Gökhan’ın bu konuda çok net ve açık olan sözlerini sizler ile paylaşmak istiyorum.
 
Ben görevimi yaptım. Burada, Çanakkale halkının sadece belediye sınırlarında değil, ilimizin tamamının, hatta yöremizin tamamının, buna Balıkesir de dahil, korunması, talan edilmekten uzaklaşması için mücadele etmek benim görevim. Hep söyleyegeldik, hatta sayın Cumhurbaşkanımıza da söyledim. Ne yapıyoruz? Çanakkale’yi Çanakkale yapan değerlerimiz için, suyumuz için, toprağımız için, havamız için, mücadele ediyoruz. Bu mücadeleye sizler de katılıyorsunuz. Demek ki aynı duyguları, aynı endişeleri paylaşıyoruz. Biz bir şey istemiyoruz, bizim bir talebimiz yok. Biz sadece bize ait olanı korumak istiyoruz, insanlığa ait olanı korumak istiyoruz. Bunu korumak hepimizin görevi, insan olan herkesin görevi, çünkü bu bir doğa katliamıdır. Bunun sonucu doğa katliamına gider. Şeytanla işbirliği yapmayacağız, insanlıktan yana olacağız, kul hakkını yedirmeyeceğiz ve doğamıza, dünyamıza sahip çıkacağız. Ki yarın hem topluma karşı, hem Allaha karşı, bunun hesabını verebilelim. Ben anlayanların diliyle konuşuyorum. Bu noktada, bugüne kadar ses vermemiş olan, gerek hükümet kanadından, gerek kamu kanadından gerek iş hayatından, gerek milletvekili kanadından, bunları hiç yokmuş gibi varsayarak, arkasını dönüp gidenleri bir kez daha uyarıyoruz. Uyardık uyardık olmadı. Bari gözlerine sokalım dedik ve broşürler bastırdık. 50 bin tane bastırdık. Yetmezse yine de bastırırız. Bunları her yeri köy köy belde belde dağıtıyoruz. Bunun çalışmasını da Çevre Platformu yapıyor. Ben sadece bunların sesi oluyorum. Elbette ki katkı veriyorum, katkı vermeye de devam edeceğim. Hiç bir şeyden de ne yılıyoruz ne de korkumuz var. Çünkü bu mücadeleyi yapmaya ant içtik, bu toprakları korumaya ant içtik. Sizler de bizle beraber arkamızdasınız, burada olmayan, binlerce on binlerce insan var”
 
Çanakkale’den elinizi çekin.
Son günlerde tüm Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de birileri tarafından düğmeye basılmışçasına şoven dalganın beslediği, şiddet ve saldırılar özellik ile üniversite gençliğine yönelik olarak sürdürülüyor.
 
Öğrenci Kolektifi üyelerinin kampanyasına dönük sürdürülen saldırılar ile başlayan şiddet geçen akşam da yurt basma eylemine kadar götürüldü.
 
Bu tarz şiddet ve saldırılar ile toplumu germeye çalışan, toplumsal huzura önemli zararlar verecek bu tip provokatif eylemleri ve destekçilerini şiddet ile kınıyorum.
 
Tüm Çanakkale halkının bu konuda tepkisini göstermesi; böylesi şiddetten beslenen girişimlere prim vermemesi son derece önemlidir.
 
Bu konu gençlerin kavgasıdır gibi bir anlayış ile geçiştirilemez.
 
Bu olaylar şiddetten nemalanan, barış ve kardeşlik ilişkilerine zarar verecek son tahlilde toplumsal huzurun yok edilmesine yol açacak türden girişimlerdir.
 
Anlaşılan o ki; şiddet yanlıları Çanakkale’de yeni bir kurgu içindeler, buna Çanakkale halkı tepki göstererek prim vermemelidir.