Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Çanakkale geriye gidiyor... 05.06.2009

1992

Hep umutlu olmak istedim. Kentimizin değerlerine uygun, kalitesi yüksek bir yaşam tarzının geliştiği, mutlu insanların her geçen gün arttığı bir Çanakkale’de yaşamak arzu ve heyecanı ile. Sizleri böylesi bir noktada negatif etkilemek istemem. Fakat gerçekten gelişmeler, yaşadıklarımız ve sonuçları içler acısı. Bunları da görmemezlikten gelemeyiz. Zaten birileri tarafından istenen sonuç ta; bunlar görülmesin, gündem yapılmasın. 

Nereden başlasam ki…

Önce teşvikler ve Çanakkale konusunu bir irdeleyelim.

Teşvikler noktasında günlerdir yapılan tartışmalar sonrasında Çanakkale için olumlu olabilecek hiçbir gelişme kaydedilmemiştir.

Yeni yatırımlar içim kurumlar vergisindeki indirim ve SSK paylarının 3 yıl alınmaması noktası kent ekonomisine bir katkı getirmeyecektir.

Bu teşvikler ile Çanakkale’ye yatırım bekleyenler yanılıyorlar. Bütün bunların ötesinde ilimizin ekonomik gelişimi mevcut sektörlerdeki işletmelerin performansından geçer.

Bu noktada alınmış hiçbir önlemin ve teşvikin olmaması ayrıca düşündürücüdür.

Bakalım Çanakkale iş dünyası bu gelişmeyi şimdi nasıl karşılayacak.

 

Toplumsal refleksleri azalan bir kent.

Kentimiz açısından genelde yaşanılan olumsuzluklara bağlı olarak kent duyarlığında gün geçtikçe azalan bir konumlamanın hakim olduğu bir süreci yaşamaktayız.

Çeşitli sivil toplum örgütlerinden siyasi partilere kadar bir çok alanda toplumsal reflekslerimiz ciddi bir şekilde azaldı.

Bu durumun kısa dönemde olmasa da orta vadede kentimizin bazı kazanımlarını olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum.

CHP adeta kendisini yok etmek istercesine, partililerinin kendilerinden uzaklaşmasını sağlayacak bir tarz ile son derece anlamsız bir konum içersinde.

Bu gelişme CHP’li yerel yönetimi de olumsuz etkilemişe benzer ki; bu cephede de bir isteksizlik ve durgunluk gözlenmekte.

CHP ağırlıklı belediye meclisinde bu dönemde garip bazı olayların yaşanacağını şimdiden söyleyebilirim.

Bu durum yerel yönetim vasıtasıyla kent yaşamına verilecek katkıları da olumsuz etkileyecektir.

Sivil toplum örgütleri toplumsal duyarlılık yerine globalleşen dünyada yeni rol modelleri üstlenmiş bir performansta ortalıkta dolaşmakta.

Liberal politikalar ile, sonuçlara odaklanmaktan çok etkisiz olma rolleri hakim olmuş durumda.

Bürokrasi siyasi iktidarın tam etkisinde adeta iktidar partisi organları gibi çalışmakta böyle olunca da her türlü partizanca, prosedür dışı, kanun ve yönetmeliklere aykırı hukuksuz uygulamalar yoğun bir şekilde her alanda görülmekte.

Sosyalist sol siyasi partiler, kent yaşamına müdahil olabilecek politikalar üretemediklerinden, ayrıca birlikte hareket etme konusunda zaafları oldukları için etki alanları yetersiz.

Emek örgütleri de siyasi mücadeledeki genel zaaflar neticesinde aktif politikalar ile birleşik ve kitlesel bir açılım yaratamamaktalar.

Bu gelişmelere bağlı olarak kentimizin geleceği noktasında görünen olumlu bir tablo yok.

Bir yandan derinleşen ekonomik kriz, diğer yandan bu noktada alternatif olabilecek politikalar noktasındaki çeşitli zaaflar Çanakkale’nin gelecekteki görünümünü olumsuz olarak değiştirebilir.

Gün geçtikçe kaybolacak toplumsal refleks sonrasında bazı çağdaş değerlerin kaybı riskini şimdiden not etmeliyiz.

Yerel yönetime bu noktada önemli görevler düşmektedir. Yaşam kalitesi noktasında en azından mevcut kazanımları koruyacak bu noktadaki saldırıları boşa çıkaracak bir performans için mevcut duruma uygun bazı açılımlar için yeni tedbirler alınmalıdır.

CHP içersinde yaşanılanlar öyle bir noktaya geldi ki kent halkı radikal bazı değişimler ile yeni umutlar bulmak istiyor.

 

Yine susmayı mı tercih edeceğiz.

Çanakkale gelinen noktada şimdi başka bir sınav daha verecek.

Bu sınav kentin samimiyet sınavı olacak.

Yıllardır hep unutulan Çanakkale daha ne kadar bu talihine boyun eğecek.

Bu kent’e hiçbir şey vermeyenler yine birileri tarafından pohpohlanarak el üstünde mi tutulacak?

Artık gerçekler ile yüzleşme zamanıdır.

Yılardır yapılan şakşakçılık ile hiçbir yere varılamadığı herhalde anlaşılmıştır.

 

Sermet ATADİNÇ