Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Çanakkale Barosunun demokrasi dersi

1412
AKP mitinginin olduğu gün yaşanan gözaltılar dalga dalga bütün yurda yayılıyor.
Çanakkale’den hemen sonra Edirne’de aynı şekilde hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltılar yaşandı.
Bu uygulama “önleyici faşizm “olarak değerlendirilirken önemli bir hukuk ihlali olduğu da çok net bir şekilde ortada.
Bu hukuksuzluğa dikkat çeken Çanakkale Barosu İnsan Hakları Komisyonu yaşananları bir açıklama ile kamuoyunun dikkatine sundu.
Çanakkale Barosu’nun bu açıklaması yaşanan olaylar üzerinden yapılan spekülasyonlara en güzel cevaptır.
Yaşanılanların bir hukuksuzluk örneği olduğu, bazı yanaşmaların yaptığı gibi “huzursuzluk” gibi bir kara propaganda ile ilgisi olmadığı keyfi uygulamalar temelindeki baskıların bir parçası olduğu ortadadır.
Çanakkale Barosu İnsan Hakları Komisyonunun; toplumun vicdanı olup, sahipsiz kalan, mağdur edilen vatandaşlara sahip çıkarak hukuksuz uygulamalara karşı durması değerli bir girişimdir. 
Çanakkale Barosu İnsan Hakları Komisyonunun bu konudaki açıklamasını bir kez daha okuyalım:” Yapılan işlemin niteliği, tarafımızca yakalama ve gözaltına alma olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatımıza göre, bu işlemler yapılırken, yakalanan kişiye yakalama sebebi ve hakkındaki iddialar ile müdafiden yararlanma hakkının bulunduğu bildirilmeli ve kendisinin belirlediği bir yakınına, gecikmeksizin, yakalama işleminin haber verilmesi gerekmektedir. Yakalama işlemi tesis edilirken, bu kişilerin yukarıda belirtilen haklardan yararlandırılmadığı görülmektedir. Yasa ve yönetmeliğe uymayan işlemler, kişinin Anayasamızda düzenlenen temel hak ve özgürlüklerine aykırılık teşkil edecektir. Anılan gerekçelerle, bu tip iş ve işlemlerde yasal hakların kullandırılmasında kolluğun gereken hassasiyeti göstermesini ve şehrimizde bu tip uygulamaların tekrarlanmaması temenni ediyoruz”
Hukuk bir gün size de lazım olacaktır,  kara propaganda yapanlar…
Keyfi, hukuka dayanmayan her türlü uygulamaya karşı olmak; toplumun adil hakkaniyetli eşit yönetimi için gerekli olan bir duyarlıktır.
Bugün yandaş olduğunuz AKP’yi kurtarmak adına sürdürdüğünüz çarpıtma ve dezenformasyon çalışmalarının bir gün altında kalırsanız, yine savunacağız liman, hukuk olacaktır.
Çanakkale Deniz Zaferi 99. yıl kutlamalarının AKP’lileştirilmesi ile yaşanılan olumsuzluklar akşam Çanakkalelilerin yoğun ve coşkulu katılım sağladığı fener alayı ile bertaraf edilmiştir.
Törenlerde Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın yaptığı konuşma yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, yine kentin umudu ve hedefleri açısından değerli bir açılım olarak Çanakkalelilerin gururu olmuştur.
Başkan Gökhan’ı kutlarım.
Konuşmasından önemli gördüğüm bir paragrafını sizler ile paylaşmak istiyorum: “Biz Çanakkale’ye BARIŞIN ve ÖZGÜRLÜKLERİN KENTİ diyoruz.
Çünkü burada, bu coğrafyada 99 yıl önce düşman olarak karşı karşıya gelenlerin, yaralı askeri kucağına alıp siperine bırakanların gerçeği var. Öldürmek üzere tetiği çekmek üzereyken, cebinde annesinin resmini görüp kıyamayan büyük gönüllü gencecik insanların hikâyesi var. 
Çünkü burada "Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır" diyen Mustafa Kemal Atatürk var. 
Onun için, gelecek yıl 100. yılını idrak edeceğimiz 1915’den büyük dersler almış Çanakkaleliler olarak dün olduğu gibi bugün de BARIŞ diyoruz, ÖZGÜRLÜK diyoruz.
100.  yılı savaşın adını dahi anmadan, barışla, dostlukla, bilimle, kardeşçe gururla kutlamak istiyoruz.
Kavga değil, döğüş değil, baskı değil, bunların olmadığı huzurlu, mutlu ve özgür bir memleket istiyoruz. Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizelerindeki gibi, ‘yaşamanın sevmek gibi gönülden olduğu, tek şikâyetin ölümden olduğu’ bir memleket istiyoruz”*
Geçmişten ders alıp geleceğin en güzel şekilde örüldüğü bir tarih bilinciyle;  Ülgür Gökhan’ın konuşmasındaki mesajlar üzerinden bir kez daha düşünelim.
 
 
*Belediye BaşkanıÜlgür Gökhan’ın18 Mart 2014 tarihinde Çanakkale Deniz Zaferinin 99. Yıl kutlama  törenlerinde yaptığı konuşma metninin tamamına http://www.ulgurgokhan.com/?p=2949 adresinden ulaşabilirsiniz..