Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

'ÇALDILAR' DEMEYE MECBURDUM!

Değerli okurlarım on bir gün sonra İstanbullular "onursuzluğun da bir sınırı vardır" diyerek sandığa koşacak ve onurlarını kurtaracaklardır.

8348

 

 

İstanbul’da 31 bin 186 sandıkta 10 milyon 500 bin seçmen var. Tarihi görev onların omuzlarında. Görevlerini başarıyla yerine getireceklerine inancım tamdır.

***

            AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan AKP’nin belediye başkan adaylarına oy vermeyen seçmenleri nasıl eleştirmiş ve şikayetçi olmuştu?

“Herkesi doyurduk, oya dönüşmedi! Herkesin midesini doyurduk ama neticede durum böyle! Karnını doyuruyoruz, her türlü ihtiyacını karşılıyoruz, yine de oy vermiyorlar!”

            * Ne yani, seçmen ‘HU’ lar da kalan maraba mı? Siz de onların ağası mısınız!?

             Nankörlük yaptığını sandığınız o seçmenlerin karnını doyurmak sizin en başta gelen göreviniz değil mi? Ekonomi tepe taklak giderken işsizlik ve enflasyon sürekli artarken; Suriyeliler için 40 milyar dolar harcıyorsunuz ama onları yeterince eleştirmiyor, onlardan yeterince şikayetçi değilsiniz…

            Soruları sürdürelim:

            - Sözünü ettiğiniz sosyal yardımlar bizim halkın vergileriyle yapılan yardımlar değil de nedir? Yoksa siz cebinizden mi yapıyorsunuz o yardımları?

            - O yardımlar insanların onurlarıyla oynanmadan yapılamaz mı? Yani sağ elin verdiğini sol el görmeden neden yapamıyorsunuz? Allaha inancınız olduğuna göre bir iyiliği neden gizli yapmayıp, ille de insanları minnet altında bırakıyorsunuz?

            * Diğer veciz sözünüz “Hırsızlara bu işi - yerel seçimleri – bırakmayacağız.”

            İyi de asıl hırsız Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını zorla gasp edip çalanlar değil midir?

***

            Sevgili Çanakkale OLAY okurları yazımın başlığını oluşturan sözlerin sahibini biliyorsunuz. AKP İBB başkan adayı Binali Yıldırım. FOX TV’de İsmail Küçükkaya ile söyleşisinde iptal edilen seçimler için; “oylarımızı çaldılar demeye mecburdum. Çünkü sesimi duyuramıyordum! Çünkü bize oy verenlerin morali bozulmuştu. İşte bu yüzden ‘ÇALDILAR’ dedim!”

            Bu açık sözlülüğüyle Binali Bey’i kutlamayalım mı!?

            “Her Şey Çok Güzel Olacak” parolası toplumu sarmalayınca, AKP’liler ne yalanlar uyduracağı konusunda şaşkına döndü. Binali beyin ‘çaldılar’ yalanına bir de bu açıdan bakabilirsiniz.

            Binali bey, 16 Haziran Pazar günü saat 21:00’de Ekrem İmamoğlu’nun da katılacağı ve yine İsmail Küçükkaya’nın yöneteceği açık oturumda;

            -Biz meydanlarda, sokaklarda insanların kılık-kıyafetine, mimiklerine, yüzlerine baktık, çoğunluğun bize oy vereceğini anladık; o yüzden seçmenin önüne sandık koyup seçim yapmanın gereği yok!” diyebilir mi? Der mi der… Derse şaşırır mıyız? Sizi bilmem ama, ben şaşırmam!

            * O açık oturumda tamam İstanbul projeleri konuşulsun, ama Binali beye programı yöneten ya da rakibi tarafından aşağıdaki şu sorular yöneltilmezse o programın tarihsel değeri ve önemi kalmaz.

            Soru 1 – Siz 1994 yılında İstanbul belediyesinde memur olarak işe alınmışsınız. Doğru mu?

            Soru 2 – Şehir hatlarının İDO gemilerinden sorumlu iken gemilerdeki kafeteryaları ihalesiz olarak akrabalarınıza verdiniz mi?

            Soru 3 – 2002 – 2018 yılları arasında Hollanda’da 17 şirket, 28 adet yük gemisi ve 2 adet ultra lüks yat sahibi nasıl oldunuz?

·         Eğer yukarıdaki 3 soru sorulmaz ise program reyting rekoru da kırsa sıradan bir açık oturum olmanın ötesine geçemez.

SON SÖZ: Acaba diyorum; bu kez çalamadıkları için ‘ÇALDILAR’ yalanı ile mağdurları mı oynamaya kalkıştılar!... T.Ç.