sermet@canakkaleolay.com
Tarih boyunca sarayla özdeşleşmiş irade, entrikalarla bilinir. Bugünde özellikle manevralarıyla dikkat çekiyor. Gün geçmiyor ki yeni manevra, yeni bir U dönüşü yapılmasın. İsrail ile yaşanan sorunun kaynağı olan Mavi Marmara gemisiyle ilgili olarak, taşınacak yardımların Gazze'ye ulaştırılması için her türlü desteği veren irade, şimdi çıkıp "bana mı sordunuz" diyerek yeni bir manevraya imza atmıştır. AKP siyasetinin bu denli manevralarla sürdürüldüğü koşullarda Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın, gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesi sonrasında yapmış olduğu manevrayı şimdi çok daha iyi anlıyorum; fıtrat meselesi !..
Marmara Gemisi yardımı sonrasındaki U dönüşü ile İHH’yı (İnsani Yardım Vakfı) gözden çıkaran irade; işine gelmeyince, herkesi ötekileştiren politikayı ne kadar içselleştirdiğini bir kez daha gösterdi.
Buradan AKP’ye destek veren herkesin çıkaracağı önemli dersler var.
Kestirmeden söyleyeyim; bir gün gelir hepinizin AKP’nin günlük politikalarına uyum sağlayamadığınız durumda kapının önüne konulmanız hiçten değildir.
Anlayan anladı;biat edenler, kendisini satanlar dikkat!
Ne oldum demeyin ne olacağım diye şimdiden düşünün!
Sözü İHH’den açınca, aklıma Çanakkale’den davullarla, dualarla Milletvekili Bülent Turan’ın şovu eşliğinde kaldırılan İHH yardım tırları geldi.
Acaba bu tırlar için yüksek iradeden izin alınmış mıydı?
Neyse geçmişi bir yana bırakalım, hadi Bülent Turan, İHH ile yeniden bir yardım tırı organizasyonu yapsanıza!
Ancak şunu herhalde düşünürsün; tek adamın çark etmesi sonrasında İHH ile gelişen krizin sonuçlarını göz önüne almak gerekir, yoksa yeniden çark etmenin ezikliğini yaşama derim.
Emir uzun yerden gelirse, boyunlar kıldan incedir hani…
Bekleyip görmek lazım, bakalım İHH için nasıl bir politika üretilecek?
Paralelci mi olurlar, inlerine mi girilir, ne olacağı hiç belli olmaz!
Bayram yaklaşıyor geçen bayramdan görmeye alışık olduğumuz Türkiye’deki IŞİD’çi çetelerin birlikte bayram namazı kılma eylemi bakalım bu yıl gerçekleşecek mi?
Bunu neden söyledim, bugün İŞİD, siyasi irade tarafından korunup kollanarak bu noktaya getirilmiştir.
Ülke içerisinde hala çok tehlikeli eylemler yapabilecek hücreleri vardır,
eski başbakan canlı bomba eylemi yapacak bu cihatçı çeteleri, bombaları patlatmadan yakalayamayacaklarını zaten ifade etmişti!
Siyasi iradenin bu ideolojisiyle İŞİD’e karşı mücadele etme imkânı yoktur.
Bundan dolayıdır ki ülkemizde güvenlik sorunu vardır can güvenliğimiz tehlike altındadır.
Siyasal İslam’ın figürlerine sahip bir ideoloji olarak AKP, radikal İslam’a karşı mücadele edemez.
İslam’ın siyasallaştırılması ile geliştirilen, özellikle laik yaşama karşı geliştirilen politikalar ister istemez İŞİD’in şeriatçı, gerici çizgisini beslemektedir.
Hele birde mecliste, muhalefet partileri tarafından gündeme getirilen ‘yapılan bu katliamın sorumluları araştırılsın’ önerisinin AKP tarafından ret edilmesi, sorumlularının nasıl himaye edildiğini ortaya koymaktadır.
Tüm bu veriler; ülkemizin İŞİD terörünün etki alanında olduğunu göstermektedir.
Açık ve net olarak söylüyorum; artık yeter, hükümet derhal istifa etmelidir!