Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bülent’in sesine kulak vermek

1762
Bülent Behçet Özüren, Bayramiç Kurşunlu Köyü’nde maden çalışmaları nedeniyle ağaçların kesilmesine, köy halkının sağlığının olumsuz etkilenmesine ,heyelan bölgesindeki köyünün risk altına girme tehlikesine dikkat çekmek ve anayasal bir hak olarak sağlıklı bir çevrede yaşam hakkına yetkililerin sahip çıkıp tüm bu olumsuzluklara dur denmesi için açlık grevine başlamış duyarlı bir vatandaş, açlık  grevinin 6. gününde.
Şimdi hepimizi bekleyen bir görev var.
Bu sese kulak vermek ve bir köyün çığlığını göz önünde bulundurarak insan yaşamına verilen değerin vicdani sorumluluklarını yerine getirmek.
Bülent Behçet Özüren’in açlık grevi ile sözün bittiği noktaya gelinmiştir.
Bundan sonra konuşulacak bir şey kalmamış olup; atılacak nutuklar, verilecek demeçler  bir bütün olarak değersizleşmiştir.
Şimdi bir köyün sesine kulak verip insanların sağlıklı bir çevrede yaşam haklarına saygı gösterip, derhal gerekenleri yapma zamanıdır.
Bu sesi duymayanların bundan böyle halkın karşısına çıkma yüzü kalmayacaktır.
Şu çok açıktır ki; bugün Kurşunlu halkının başına gelenler yarın sizlerinde başına gelebilir.
Başta siyasiler ve yetkili kurumlar şimdi bir sınav eşiğindeler.
Vicdanlarının sesini dinleyerek, vatandaşın yaşam hakkının gereğini yerine getirmelidirler.
Bir maden ocağı yatırımcısının kazanmasını değil, halkı düşünmek belirleyicidir.
Kurşunlu köylüsü gerçeği, bunu bir kez daha gündeme getirmiştir.
Tüm duyarlı insanlar Bülent Behçet Özüren’in nezdinde Kurşunlu Köyü’nün bu çığlığına duyarsız kalmamalıdır.
Sivil toplum örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, duyarlı insanlar bu talebe sahip çıkın;
Kurşunlu köyünü felakete sürükleyecek bu maden işletmesi çalışmalarına son verilmesi için gerekeni yapın, sorumluluk alın.
Hepimizi bekleyen bir sınav var önümüzde.
Ya insan olmanın onuruna sahip çıkarak, sağlıklı bir çevrede yaşam hakkının gereklerini yerine getireceğiz.
Ya da onursuzluk adına yeni sayfa açılmış olacak.
Haydi Bülent Behçet Özüren’e desteğe, Kurşunlu Köyü ile dayanışmaya
 
Meydanların coşkusu
 
Cumhuriyetin 90. Yılı nedeniyle meydanlar bu yıl her zamankinden daha farklı idi.
Siyasal sistemin içinde bulunduğu durum, gün geçtikçe demokrasi, özgürlük, barış değerlerini daha bir ete kemiğe büründürmekte,bu değerler daha bir önem kazanmaktadır.
Bu yılkı meydanların coşkusunu bu temelde okumak gerekecek.
Çanakkale’deki coşku da böylesi bir öz taşımaktadır.
Şimdi hep birlikte göreceğiz; bu coşkuyu karalamak adına, hangi dezenformasyon çabaları içersine girilecek.
Kimler nasıl bir rol üstlenecek.
Böylesi bir coşkunun yaşanması için görev üstlenmiş ve gerekenleri yerine getirmiş Çanakkale Belediyesi nasıl bir karalama kampanyasına tabi tutulacak.
Bu coşku ve potansiyel doğal olarak birilerini son derece rahatsız ediyor.
Şimdilik rahatsız oluyorlar, yarın çok daha farklı duygular yaşayacaklar.
Ne demiştik; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bu daha başlangıç…