sermet@canakkaleolay.com
GESTAŞ son günlerde dikkatlerin üzerinde yoğunlaştığı bir şirket haline geldi. Boğaz geçişi sırasında arabalı vapurunun bir tanker ile çarpışmasıyla başlayan, hemen ardından yaşanan arızalar nedeniyle yaşanan sıkıntılar GESTAŞ'da neler oluyor sorularını gündeme getirdi. Son olarak da Bozcaadalıların akaryakıtsız kalmalarına neden olan tanker geçiş ücretlerinin artırılması konusundaki tartışmalar GESTAŞ'da olup bitenler üzerinden başka pencerelerin açılmasına sebep olmuşken, bunun üzerine birde gemilerdeki büfelerin işletilmemesine ilişkin açılan ihaledeki katılım şartları gelince, ortalık toz duman oldu.
Tüm bu gelişmeler GESTAŞ yöneticilerinin ve onlara arka çıkan AKP’li milletvekilleri ve yandaşlarının dediği gibi bir yıpratma girişiminin çok ötesindeki gelişmelerdir.
Daha evvel tek geçiş için alınan ücretin sonradan hem gidiş hem geliş olarak alınması sonucunda geçiş ücretinin ikiye katlanılması karşısında çıkıp “zam yapılmamıştır” demek bazı şeyleri gizleme çabasına işaret etmektedir.
Akaryakıt şirketinin daha önceleri 950 TL ödeyerek oluşan maliyetin şimdi 1900 TL olarak ödenecek olmasına, “zam yapılmamıştır” şeklindeki bir değerlendirme için ne denir bilemiyorum.
Ne denirse densin, burada esas sorun; daha önce tek geçiş ile ücretlendirilen uygulama şimdi neden çift geçiş üzerinden yapılmaktadır.
İşte bütün mesele buradadır.
Daha evvel tek geçiş üzerinden yapılan fiyatlandırma yanlış ise bunun sorumlusu kimdir?
Yok böylesi bir yanlışlık yapılmamışsa, şimdi neden gidiş dönüş üzerinden fiyatlandırma yapılmaktadır?
Zam yoktur açıklaması bu durumu ne kadar kurtarmaya yetecektir?
Yaşanılanlar tam bir kaostur.
Böylesine kaosların oluştuğu durumlarda, şirketlerin performansı yönetim ciddiyeti de sorgulanır hale gelmiş demektir.
Tam da böylesi gelişmelerin olduğu bir zamanlamada, gemilerdeki büfe işletmelerinin kiralanması ihalesindeki belirlenen kriterler kafaları iyice karıştırdı.
Açılan ihaleye katılabilmek için getirilen koşullardan biri şu şekilde belirlenmiş;”Şahış işletmesi ortaklık veya şirket ortaklığı veya ortağı olarak son 5 yıl içerisinde gemi büfesi işletmeciliği veya kafeterya işletmeciliği işini 2 tam yıl yapmış, yıllık satışı en az 1.400.000,00 TL olmak ve bunu resmi olarak kanıtlamak”
Sizce burada bir bit yeniği yok mu?
Neden son 5 yıl içerisinde de,4 yıl içerisinde değil?
Neden 2 yıl bu işi yapmak da, 1 yıl ya da 3 yıl değil?
Neden 2 yıl bu işi yapmak koşulu, son 5 yıl kriterine bağlanmış?
Neden yıllık satışı en az 1.400.000,00TL?
Sanki bir adres tarifi yapılıyor !...
Hadi bakalım hayırlısı olsun, bir yandaş imkan daha yaratılıyor; bu işin fıtratı zaten böyle.
Şirketler, siyasetin arka bahçesi haline gelince; bunlar çok normal.
Adrese teslim ihale de açarsın, uygulamadığın geçiş ücretlerini, işine geldiği gibi istediğin gibi yorumlar sonrada zam yok dersin!
Siyasetin aktörleri değişince arka bahçenin yöneticileri de değişir.
Nede olsa arka bahçedir, kişiye özel yönetilmesi doğası gereğidir.
Sürdürülebilir kurumsal kimlik falan, söz konusu olmaz.
Arka bahçeye atanan yönetici daha işin başında tüm deneyimleri sil baştan yapar, ‘müşteri davranışlarını yeniden inceleyeceğiz, beklentileri ortaya çıkaracağız’ gibi sıfırdan bir başlangıç yaparsa tüm bunlar olağan gelişmelerdir.
Gemilerde çarpışır, arıza yapıp boğaz ortasında da kalır.
Ama siz siz olun, bu şirketi yıpratmayın
Hep bir ağızdan tüm yandaşlarla birlikte oluşan koronun verdiği ses budur.
Hayırlı seyirler, iyi ihaleler!....