Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bu kadar da olmaz!

891
AKP sınır tanımıyor, konu rant olunca ele avuca sığmıyor.
Rant bu, öyle bir şey ki; siyasi parti de tanımıyor, her türlü ilkesizliği oynaklığı, teşvik ederek insanı kılıktan kılığa sokuyor.
Karşınıza çıkıp bol keseden ahkam kesenler bir bakıyorsunuz savunduğu o değerleri rant adına unutuveriyor, sütten çıkmış ak kaşık rolüyle süt dökmüş kedi gibi oluveriyorlar.
Eee ne de olsa rant, adama neler yaptırmaz ki!
Akfa olarak bilinen bölge için getirilen imar plan değişikliği, 1/5000 lik imar planındaki özel proje alanı notlarının tamamına aykırı hareket edilerek alanın yoğun bir yapılaşmaya açılmasına, böylelikle ‘kıyıların halk tarafından kullanıma açık olması’ talebinin yok sayılarak alanın bir rant kaynağı olarak dönüşümü, AKP’nin çekimser oyları ile kabul edilmişti.
Geçen süreçte kamuoyunun yoğun tepkisi oluşmuş ve kabul edilen plan değişikliği için itirazlar gündeme gelmişti.
Kasım meclisinde çekimser oy kullanarak bu değişikliğin kabulünü sağlayan AKP, bu tepkiler karşısında karara itiraz edeceklerini AKP İl başkanı aracılığıyla kamuoyuna bildirdiler
Aralık meclisinde itirazların oylanması sırasında AKP bir başka manevra içersine girerek bu seferde oy kullanmayarak; CHP grubundaki projeye onay verenlerin itirazın kabulünü ret etmelerinin ortağı oldular.
Böylesi entrikal gelişmeler rantı savunmanın fıtratında olsa gerek.
AKP İl başkanının  ‘evet demeyeceğiz’ açıklaması  havada kalmış, meclis günü ‘değişiklik önerisinin tekrar komisyona iadesi’ şeklindeki önerileri üzerinde ısrar eden AKP  grubu itirazın kabulü oylamasına katılmayarak itirazın ret edilmesinin ortağı  olmuşlardı.
Bu arada AKP grubundan Av. Tülay Ömercioğlu’nun hakkını teslim etmek gerekir.
Her iki oylamada da plan değişikliği karşısında oy kullanarak, hukukçu kimliğiyle hukukun yok sayılmasına karşı duracağını net bir şekilde ortaya koydu.
Bu proje için onay veren CHP üyeleri için söylenecek bir şey yok .
CHP içersinde belediye meclisi üyeleri belirlenirken demokratik ilkeler işletilmediğinden dolayı meclis üyesi seçilmiş bazı kişilerin özgür iradeleriyle  değil, bazı özel durumlar temelinde davranmaları da  beklenen gelişmelerdir.
Her şeyin bir bedeli vardır; bir gün gelir ödersiniz.
Bu proje oylamasında Çanakkale halkının çıkarlarına uygun olarak davranan başta Belediye Başkanı Ulgür Gökhan ve plan değişikliği ile yaratılacak ranta karşı duran CHP üyeleri halkın iradesine saygılı davranarak halka karşı vermiş oldukları sözleri yerine getirmişler ve bir kez daha halkın takdirini kazanmışlardır.
CHP kendi içersindeki bu sorunu, ancak partinin değişimi, demokrasinin işletildiği, halkın çıkarlarına göre politika üreten bir dönüşümü sağlayarak aşabilecektir.
CHP açısından bu bir değişim sürecidir.
Bu süreç yaşanacak ve buna uygun dönüşümler gerçekleştikçe böylesi olumsuzluklar da bertaraf edilecektir.
Bu olayda gözlenen en çarpıcı özellik söz konusu rant olunca siyasal parti ayrımının hiçbir öneminin olmadığıdır.
Yine rant gündemde olunca AKP her koşulda ranttan yana tavır alan bir tercihte bulunmaktadır.
Bunu yaparken de, halkın gözünü boyamak adına türkü türlü entrikal tavırları kendilerine rehber alarak süreci yönetmektedirler.
Her şey çok açık; geçen meclis çekimser oy kullanarak proje desteği oluşturulmuş, bu mecliste de oy kullanılmayarak itirazın kabul edilmesi engellenmiştir.
Bu arada AKP il başkanının sözlerine ne diyeceğiz, nereye koyacağız?
İşte o sözler; “Bu dosya için evet oyu kullanılmayacağı karara bağlanmıştır. Evet oyu kullanan meclis üyemiz için de gerekli soruşturma başlatılmıştır. Grup toplantımızda da genel kanaat olarak bu şekilde bir ticaret alanı olan imar dosyasının geçmesinin mümkün olmadığını değerlendirdik. Biz AK Parti olarak bugüne kadar hiçbir ticaret alanı adı altında AVM projesine evet demedik, bundan sonra da o bölge de kişilerin çıkarlarına uygun, rant kapısı olacak, AVM’ye ve kişiye özel keyfi imar uygulamalarına kesinlikle evet demeyeceğiz.
Gerçekten evet demediniz, ama evet tercihinin onay görmesinin önünü açtınız!
Rantça da evet demenin karşılığı böyle olsa gerek; bazen çekimser kalmak, bazen de oylamaya katılmamak halleri…