Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

BU DOĞRULAR BİLİNMELİ

Değerli okurlarım üç gün sonra "Öğretmenler Günü Haftasına" gireceğiz. "Öğretmenler Günü" ilk kez Atatürk'ün doğumunun 100. Yılı olan 1981'de kutlandı.

7967

 

 

Öğretmenler günü için bu tarihin belirlenmesinin nedeni de Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mekteplerinin Başöğretmenliği görevini kabul ettiği tarihin 28 Kasım 1928 oluşudur.

***

            O – dan sonra – Ö

            K – dan sonra – L

            U – dan sonra – Ü

            - dan sonra – geliyor.

            Sizce bu bir tesadüf mü? Bu bir tesadüf olamaz. Yani yukarıdaki harflerin sırası diyor ki; beşikten mezara kadar okuyun. Aklın ve bilimin ışığından ayrılmayın, Kur-an da OKU diyor. Çünkü cehalet; yoksulluk, yobazlık ve ölümdür!..

Alfabemizdeki tüm harfleri içeren cümle:

            “Pijamalı hasta, yağız şoföre çabucak güvendi.”

            İLKOKUL FİŞLERİ:

            Japonya: Yaşamak için üreteceksin.

            İngiltere: Geçmişini bilmeyen geleceğini tayin edemez.

            Almanya: Üretim ve yaşam disiplinle başlar.

            Türkiye: Ali ata bak.

            SONUÇ: Ali Ganyan Bayiinde!

***

·        Atatürk, 27 Eylül 1924’te Samsun’da öğretmenlere;

“Dünyada her şey için; maneviyat için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlmin ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, sapkınlıktır…”  demiştir.

* Atatürk diyor ki: “Bir ulus, eğitim ordusuna sahip olmadıkça savaş alanında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferler kalıcı sonuç vermez. Unutmayınız ki Cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.”

* Atatürk’ün öğretmene karşı tutum ve davranışının çok anlamlı bir örneğini; Asaf İlbay’ın “Atatürk’ün Hususi Hayatı”, adlı 8 Haziran 1949’da Tan Gazetesinde yazdığı Tefrikadan alıntılayarak aktarıyorum;

“Çankaya’da bir ilkokul açılmıştı. Köşkün çevresinde bulunan bu okulu bir gün Atatürk ziyaret etmiş.

Öğretmen tahta başında öğrencilere ders veriyormuş. Cumhurbaşkanı sınıfa girer girmez öğretmen saygı işareti vermiş, çocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işaretini verdikten sonra yüzünü tahtaya çevirerek derse devam etmiş. Atatürk beş on dakika ayakta ders dinlemiş ve çıkarken öğretmen ayni eda ile çocukları ayağa kaldırmış ve oturunuz işareti verir vermez derse devam etmiş.

Gazi kapıdan çıkarken yanındakilere:

- Gördünüz mü öğretmeni? Cumhurbaşkanına önem vermedi demiş ve ilave etmiş:

- İlk öğretmen vatanın en hayırlı elemanı. Onlar vatan çocuklarıyla o kadar kaynaşmışlar ki, adeta çocuklaşmışlardır. Onların gözünde en sevgili öğrencilerdir. Bu öğretmen eğer dersini bırakıp saygısını göstermek için yanıma gelseydi ve çıkarken beni merdivenlere kadar geçirseydi, öğrencileri gözünde küçülür, belki prestijini kaybederdi. Öğrenci gözünde en saygılı, en büyük adam öğretmendir” demişlerdir.

                                                           ***

Sevgili Çanakkale OLAY okurları biliyorsunuz; resmi kıyafetiyle Atatürk’e kin tutan ‘fesli meczubu’ ziyaret eden, Atatürk’e camilerde bir fatihayı bile esirgeyen sözde Diyanet İşleri Başkanı A. Erbaş yurttaşlarımızın vicdanını sızlattı. Bu “DİB” in yaptıkları elbette YANINA KAR KALMAYACAKTIR!

Yukarıdaki doğruları aktardıktan sonra da “Türbanımla beni okutmadılar” diye Atatürk’e hakaret edenlere de bir kez daha soralım:

- Osmanlı diye tepinip duruyorsunuz. Osmanlı da kızların üniversite okuyup seçme seçilme hakları vardı da Atatürk mü elinizden aldı? Şu anda padişahın hareminde değil de toplumdaysanız Atatürk sayesinde değil mi?

- Atatürk 1934’te kadınlarımıza seçme seçilme hakkı verdi. İtalya bizden 14 yıl, Japonya 16 yıl, Fransa 17 yıl, İsviçre 31 yıl sonra bu hakkı vermiştir.

Evet… Bilinmesi gereken doğruları böyle özetleyebildim. Ancak böyle bir körlük nankörlük olabilir mi? diye de sormadan edemiyorum.

NOT: Son sorularıma yanıtınızı merakla bekliyorum!.. T.Ç.