Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bu çağrı hepimizedir…

KESK, "Laik Eğitim, Laik Yaşam ve İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalara Karşı Alanlardayız!" şiarıyla 28-29 Mayıs tarihlerinde 9 ilde bölgesel mitingler düzenliyor. 28 Mayıs Cumartesi Günü İstanbul'da yapılacak mitinge katılım için Çanakkale'de de çağrılar yapıldı. Bu çağrıya kulak vermek hepimizin sorumluluğu olmalıdır. Çünkü bu talepler; laik eğitim, laik yaşam ve iş güvencesi, baskı, sürgün ve işten atmalara karşı olma tüm emekçileri gençleri, kadınları hepimizi birinci derecede ilgilendirmektedir.

1205

 Gerici faşist sistem, AKP eliyle demokrasi özgürlükler alanında yoğun saldırılar ile geleceğini tahkim etme çabası içerisindedir.

Yaşamın her noktasında bu konudaki saldırıları, baskıları fütursuzca uygulayan siyasal erk şiddet ve savaş politikalarıyla halka karşı düşmanlığını en üst düzeyden sürdürür hale gelmiştir.

Her şey aleni olarak, hiçbir kılıfa sığdırılamayacak kadar açık olarak gerçekleştirilmektedir.

Nereden bakarsanız, hangi olaya el atsanız bu gerçekle karşılaşacaksınız.

Şöyle bir gazete haberlerine göz atsanız bile, bu noktadaki saldırıların vahametini hemen görmek olasıdır.

Demokratik haklarına sahip çıktıkları için 16 bin KESK üyesi sendikalının soruşturma terörüyle karşı karşıya olduğu bir dönemdeyiz.

“Milletin meclisine” işçilerin temsilcisi olarak DİSK Genel Başkanının sokulmadığı günlerden geçiyoruz.

Cumhuriyetin en önemli değerlerinden biri olan laikliğin ret edildiği, laik yaşam ve laik eğitimin kırıntılarına bile tahammül edemeyip yok edilmek istendiği hazırlıklara tanıklık etmekteyiz.

İşçilerin iş güvencesi yok edilerek kiralık işçi ofisleri aracılığıyla alınıp satılan bir köle düzeninin yasaları oldu bittiye getirilerek şimdi tüm işçilerin korkulu rüyası haline getirildi.

Kıdem tazminatı hakkı gasp edilmeye çalışılmakta,  taşeron çalışma sistemi daha da güçlendirilerek güvencesizlik ve sömürünün vahşice  uygulamaya konulacağı   dönüşümlerin hazırlıkları gündemdedir.

Kamu kuruluşlarında kadrolaşmanın ayyuka çıkarıldığı, soruşturma terörü ile kendilerinden olmayan herkesin tasfiyesi uygulamalarına çevremizde tanıklık etmeyen kimse kalmamıştır.

Tüm saldırılar bütün hızıyla sürdürülürken en önemli kamuflaj unsuru olarak “terörle mücadele” adı altında özellikle Kürt halkı üzerinde sürdürülen şiddet ve baskılar, sürdürülen dezenformasyon ile, halkları birbirine düşman ederek emek ve demokrasi güçlerinin, işçilerin birliği engellenmeye çalışılmakta, böylece halkın kendi talepleri için verecekleri mücadelede bir arada olmalarının önüne set çekilmek istenmektedir. Siyasal alandaki bu saldırılar beraberinde Suruç’ta, Ankara’da, İstanbul’da çeşitli Kürt illerinde olduğu gibi çeşitli katliamlarla desteklenerek halkı sindirmek korkutmak ve taleplerine sahip çıkmasının engellenmesi için savaş politikaları devreye alınmıştır..

Emekçilerin kendi taleplerine sahip çıkarak hep birlikte dayanışma ile bu saldırıları boşa çıkarmasından başka bir alternatifleri kalmamıştır.

Bunun için KESK çağrısı hepimizedir, bu çağrıya kulak verelim, meydanlarda yerimizi alalım.

Çanakkale KESK 28 Mayıs İstanbul’da yapılacak mitinge hepimizi davet ediyor.

Bu çağrıya katılmak; geleceğimize sahip çıkmaktır.

Bu çağrıya sahip çıkmak; gelecek aydınlık günler içindir.

Bu çağrıya sahip çıkmak; faşizmin ve gericiliğin her türlü saldırısına şiddetine savaş politikalarına karşı çıkmak, barışı, demokrasiyi, adaleti, laik yaşam ve eğitimi, eşitliği, insanca yaşamı savunmak demektir.