Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bize bir haller oluyor! 24.04.2010

2054

Provokasyon kültürü ile her yerde yumruklar konuşuyor. Gelen ölüm haberleri ile acıya bürünen aileler, yakınları ve toplum. Meclisimiz Ankara meydan muhaberelerinin savaş alanına dönüştü. Başrollerde de tanıdık bir isim. Hatay’da bir öğretmenin ana sınıfı öğrencisini masanın altına yatırarak ayakları ile üzerine basıp “öğretmenin sözünü keserseniz bakın böyle paspas olursunuz “ifadeleri ile sürdürülen eğitim sistemimiz… 

Katil ve mafya babalarının silah taşımasına izin verecek ateşli silahlar yasası değişikliği teklifi.

Siirt’te 7 ilköğretim öğrencisine yapılan cinsel istismar iddiaları.

Her bakımdan köhnemiş ve kokuşmuşluğun sonuçları ile hepimizi önemli sorumluluklar beklemekte.

Bu şiddet ve provokasyon iklimi, yıllardır her alanda beslenmektedir.

Bu iklim, bu koşullardan nemalananlar açısından desteklenmekte ve bir biçim olarak topluma sunulmaya çalışılmaktadır.

 Faili meçhul cinayetler, haklarını arayan işçilerin karşılaştığı baskılar, demokrasi özgürlük ve barış savunucularına karşı uygulanan yöntemsellikler toplumda meşrulaştırılmaya çalışılan bu kültürün yansımalarıdır.

Empoze edilen bu kültür nedeniyle baskı ortamı meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.

Bu iklimin meyvelerinin alınması için geliştirilmeye çalışılan yöntemsellikler karşısında hassas ve duyarlı davranılması her zamankinden daha çok önem kazanmıştır.

 Hatay’daki öğretmenin ‘paspas yapma’  tavrı deyip geçmeyin.

Bu ülkede geçerli olan temel bir gerçeğin yansımasıdır bu tavır.

Bu koşullarda inadına barış, inadına demokrasi ve özgürlükler demekten başka bir alternatif kalmamıştır.

Çağdaş uygar, insanca koşullarda yaşamak; bu sorumluğu getirmektedir.

Bugünlerde yaşadığımız Anayasa değişikliği çalışmaları konusuna, bu gerçeklik bazında yaklaşıp olayların özüne ilişkin bazı saptamalar yaparak, göz boyama çabalarına inanmayalım.

Sorun barış kültürünün hakim yaşam biçimine dönüştürülmesidir.

Bunun için ekonomik gelişmişlik, hakça ve adaletli bir paylaşım, yoksulluğa karşı verilecek mücadele ve sosyal devlet sorumlulukları temel kavramlardır.

Barışın Kenti Çanakkale kavramının içini doldurmak için Çanakkalelilere şimdi daha çok sorumluklar düşmektedir.

Ama vekilimizin yaptığı gibi meclis salonlarında sergilenen kavgacı bir tarz ile bu sağlanamaz.

 

Sermet ATADİNÇ