turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım 2018'in son yazısını okuyorsunuz. Yazımın başlığını 27 Kasım 2014 tarihinde Çanakkale'nin yerel kanalı Boğaz TV'de Sn. Güler Koçer'in "Güler'in Konukları" programına katıldığımda ağzımdan çıkan söz oluşturdu.
O ilk programda mantar, deterjan ve tarım ilaçları zehirlenmelerini konu etmiştim. O program en çok izlenen program olmuş. Hoşuma gitti, demek ki tıbbi teknik bilgileri izleyicinin algılayacağı tarzda aktarmışım. Program yapılalı 4 yıldan fazla oldu. Hala teşekkür ve tebrik mesajları almaktayım… Bu vesileyle izlememiş olanlar için öneriyorum; bu programı eş, dost, hısım, akraba, arkadaş, anne, baba hep birlikte izleyin. İzleyin de nasıl tesadüfen yaşıyoruz öğrenin!
(İnternete girin “Güler’in Konukları-Boğaz TV” yazın program karşınızda…)
***
Bizler, yalnızca sağlık, yeme, içme konularında tesadüfen yaşamıyoruz, ulaşım ve alt yapı yetersizliği ile de gerçekten tesadüfen yaşadığımızı cümle aleme kanıtlıyoruz!
Nasıl mı?.. Ulusal basın ve medya Ankara’da ki tren çarpışmalarını ayrıntıları ile vermeye çalışıyor. İzninizle bende benzer örnekler vererek, unutkan, vurdumduymaz, balık hafızalı bir toplum olmamamız için kronolojik bir sıra ile “Allah’tan” ya da “Bu işin fıtratında var” diyenleri vicdanları varsa vicdan muhasebesi yapmaya zorlamak istiyorum!
AKP iktidarının tren kazaları:
22 Temmuz 2004: İstanbul-Ankara hızlandırılmış tren seferi; 41 ölü, 77 yaralı.
27 Ocak 2008: İstanbul-Denizli seferi, Kütahya yakınları; 9 ölü, 37 yaralı.
27 Ağustos 2009: Eskişehir-İstanbul seferi; Bozüyük’te 5 ölü.
8 Temmuz 2018: Edirne Uzunköprü-İstanbul Halkalı seferi; Çorlu’da 24 ölü, 318 yaralı.
13 Aralık 2018: Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren seferi; 9 ölü, 86 yaralı.
*AKP iktidarı döneminde 11. Tren faciası Ankara’da yaşandı.
Ankara – Konya Hattı 12 Nisanda açılıyor. Zamanın Başbakanı Binali Bey yüklenici firmaya “Mucize sürede bitirdiler” diyerek teşekkür etmişti. Ancak projenin sinyalizasyon ve telekomünikasyon işleri bitmemişti. Sinyalizasyon ve Telekomünikasyonun ne önemi vardı! Önemli olan 24 Haziran seçimleri öncesi “Hızlandırılmış Tren Şovuydu!”
*Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit TURHAN: “Sinyalizasyon olmazsa olmaz değildir” dedi iyi mi!
Düşünebiliyor musunuz? Ülkemizdeki 12 bin kilometrelik tren hattının 5 bin kilometresinde sinyalizasyon var… 7 bin kilometresi Allah’a emanet!
Makasçı Osman Y. 1 ay önce Samsun’dan geçici görevle Ankara’ya gönderilmiş. Makasçının kan donduran sözleri: “Makas değiştirmeyi unutmuş olabilirim!”
Sevgili Çanakkale OLAY okurları hiç kuşkunuz olmasın. Son tren faciasının faturası eninde sonunda kontrolör, makasçı ve tren hareket memuruna kesilir!
*Soma ve Zonguldak maden facialarını da bu ülke yaşadı.
13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 maden işçisi öldü. R.Tayyip Erdoğan “İşin fıtratında var!” dedi.
17 Mayıs 2010’da Zonguldak’ta ki maden faciasında ölen 28 işçi için zamanın Çalışma Bakanı AKP’li Ömer Dinçer: “28 cenazenin 20’sinde yanık ve ezilme yok. Acı çekmediler. Güzel öldüler!” demişti.
Son örnek:
700 Milyon TL’ye ihale edilen Kars-Tiflis Demiryolu Hattının elektrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon imalatları tamamlanmadan ticarete açıldığını Sayıştay Raporundan öğreniyoruz…
Sorulmazsa olmaz soru şu!.. Peki neden bu ‘fıtrat’, ‘kaza’, ‘kader’, ‘acı çekmeden güzel ölme’ denilen cinayetler bizim başımıza geliyor?
El cevap: Çünkü yeryüzünde yarım işten asla rahatsız olmayan liyakatsız bir yönetici silsilesine sahibiz de ondan! “Bize bir şey olmaz cahil cesareti” maalesef iliklerimize kadar işlemiştir.
Niçin şaşırıyoruz ki; en güvensiz ulaşımın trenle seyahat olmasına ve maden kazalarına… Liyakati yok eder, işi ehline teslim etmezseniz benzeri facialarla karşılaşmanız kaçınılmaz olur!
*
DİP NOT: İddia ediyorum!.. 6 Temmuz 2010 tarihinde bu köşede kaleme aldığım “Bir Ülkeyi Tanıyabilmek!” başlıklı yazımı arşive girerek bir kez daha okursanız, ülkemiz neden bu halde? Bana hak verecek ve asla şaşırmayacaksınız!..
*Yüreğinizin ışığı hiç ama hiç sönmesin. İyi yıllar dilerim… T.Ç.