havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Birgün doğru yolda

1035
Hafta sonu “Birgün Gazetesi okur buluşması” toplantısına katıldım.
Haziran direnişinden sonra direnişin gazetesi olma formatını direnişçilerle birlikte olma perspektifi ile harmanlayan Birgün Gazetesi’nin yönelişini Yazı İşleri Müdürü Barış İnce’nin ifadeleriyle değerlendirme imkânı buldum.
Haziran direnişinin genç ruhu Barış İnce’nin gençliği ile birleşiyor, daha bir görünür olmasının izleri baskın hale geliyordu.
Barış İnce, Birgün Gazetesi’nin dünü bugünü ve geleceğine ilişkin son derece samimi değerlendirmeler yaptı.
Gazetecilik perspektifi ile açık şeffaf değerlendirmelerde bulunan Barış İnce, Birgün gazetesini ideolojik bir gazete olmanın ötesinde muhalif kimliğin yön verdiği, emekten barıştan yana olan kesimlerle birlikte emek ve demokrasi mücadelesi içinde onların sesi olmayı Haziran direnişinin öğrettiklerinin rehberliğinde bir gazete yaratmak hedefi ile hareket ettiklerini dile getirdi.
B u sürecin başarısının, okuyucularının gazeteye sahip çıkarak destekledikleri koşulları yaratmaktan geçtiğini belirten Barış İnce başından itibaren patronsuz gazete yaratma hedeflerinin ancak bu şekilde hayata geçirebileceğinin altını çizdi.
Benimde tamamıyla katıldığım bu görüşler sonrasında şunu düşündüm.
Gazeteciler hedeflerine ulaşmak noktasında toplumun diğer kesimlerine göre daha bir olumlu gözle bakan bir özellik sergiliyorlar.
Türkiye sol hareketinin içersinde bulunduğu durumda, gazetecilerin bu mücadeleye destek olma, onu geliştirme konusundaki yaklaşımları; geneldeki havanın hep daha ilersinde, hep daha olumlu kriterlerin yön verdiği platformlarda olmaktadır.
Toplantıda Barış İnce’nin yaklaşımı da bunu doğrulamaktaydı.
Gazetecilik mesleğinin ilkesel yaklaşımının da tabiî ki bu bilinçte önemli bir payı var.
Toplantıya katılan Birgün okuyucularının da üzerinde durdukları ortak nokta; okur, gazete iletişimini daha güçlendirmek noktasında oldu.
Bunun için önerilerini düşüncelerini paylaştılar.
Bu öneriler ve düşünceler gerçekten okur gazete ilişkilerini güçlendirerek, gazetenin güçlenmesine yol açacak öneriler olarak değerli önerilerdi.
Öneriler içersinde gazetenin yerel muhabirlik ağının yaratılarak, yereldeki haberlerin aynı zamanda bir paylaşım ürünü olarak deneyimlerin paylaşılması boyutuyla genele iletilmesi , yereldeki gelişmelerin güncel olarak tüm ülkeye ulaştırılmasının yerelde ve genelde sağlayacağı faydaların gazetenin gelişmesine katkı sağlayacağı noktasındaki  tartışmaları da son derece değerli buldum.
Okur buluşmasına katılan deneyimli gazeteci Ragıp Duran’ın bu içerikteki hedeflere ulaşma noktasında gündeme taşıdığı paylaşımları  Birgün okurları arasında heyecan yarattı.
Son derece faydalı olan toplantı sonrasında Çanakkale Birgün okurları gazetelerine destek olma, tartışılan öneriler temelinde girişimlerde bulunma noktasında harekete geçeceklerdir diye düşünüyorum.
Toplantının bendeki etkilerinden biri de;  demokratik hakların, özgürlüklerin yok edildiği emeğin sömürülmesinin fütursuzca sürdürüldüğü, iş cinayetlerinin yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu, şiddet ve baskı politikalarının sokaklarda insanların açık olarak öldürülmesine kadar vardırıldığı, insanların etnik ve dini kimlikleri nedeniyle ötekileştirildiği yok sayıldığı, kadınlar üzerindeki ayrımcılığın ve şiddetin acımasızca sürdürüldüğü koşullarda tüm muhalif güçlerin birlikte hareket etmesi noktasındaki bilincin tazelenmesi noktasında oldu.
Hemen aklıma ;Birleşik Haziran Hareketi ile HDP’nin önümüzdeki seçimlerde işbirliği yaparak demokratik siyasetin güçlenmesinin sağlanması noktasında atılacak adımlar geldi.
Ülkemizdeki koşulların gelmiş olduğu noktada, demokrasi özgürlükler barış ve insan hakları için bu kaçınılmaz bir sorumluluk haline gelmiştir.
Ülkemizdeki demokrasi, emek ve barış mücadelesi için bu ihtiyaç artık kaçınılmaz bir karakter kazanmıştır.
Aksi durumda gericiliğin kat ettiği mesafenin sonuçları bu ülke için geri dönüşü imkânsız bazı sonuçlar yaratabilir.
Biz gazeteciler olarak olumlu olanı gündeme taşırız, iyiden güzelden yana olanları teşvik etmek gibi bir sorumluluğumuz vardır.
Bu çağrı ne kadar karşılık bulur, bunu izleyeceğiz.
Ancak şunu söyleyebilirim; şimdi ilerici devrimci demokrat basın bu konuda sorumluluk almalıdır.