havadurum

BİR HALK SAĞLIĞI UZMANI OLARAK DEVLETİ YÖNETEM SİYASİ SORUMLULARA VE TOPLUMA SORUYORUM... SİZ NE YAPMAK İSTİYORSUNUZ?

Coşkun Bakar, Hekim, Halk Sağlığı Uzmanı, Prof.Dr.

2186

Bir yıldan fazla zaman oldu. Hepimiz bir felaketin içindeyiz. Dünya üzerinde milyonlarca, ülkemizde ise kırk bine yakın insan öldü. Ölmeye de devam ediyor. Geçen Mart ayından bu yana virüse bağlı ölen insan sayısı, 2019 yılında tüm kanserlerden ölen insan sayısının yarısı kadar bir sayıya ulaştı... Aylardır -bazılarımız- hafta sonlarını kapalı olarak geçiriyoruz. Düzenli işi ya da geliri olmayan insanlar çok ciddi yaşam sınavı veriyorlar. Çocuklarımızın eğitim açığı kapatılabilecek boyutu çoktan aştı.

Ve hastalığın mücadelesinde çok az silahımız var. Bunlar da sosyal mesafe ve aşıdan daha da ileri gidemiyor. Koruyamadığımız insanlar yoğun bakımlarda, solunum cihazı altında -o da ulaşabilirlerse- yaşam mücadelesi veriyorlar. İnsanlar doğru düzgün maske takamadıkları için, aşıya ulaşamadıkları için ya da sosyalleşme inatları yüzünden hasta olup ölüyorlar.

Tam bu aşamada geç de kalınmış olsa iki haftalık adına "Tam Kapanma" denilen bir önlem alındığı söylendi. Ancak gördüğüm kadarıyla ortalık çelişkilerle dolu.

Hekim ve bilim insanı olarak gördüğüm çelişkileri ifade etme zorunluluğu hissediyorum;

  1. Tam kapanmanın hedefi virüsün toplum içinde yayılmasını azaltmak amacıyla sosyal mesafenin arttırılması yani bir şekilde bir araya gelebilecek ortamların engellenmesi değil midir?

  2. Bu amaçla tam kapanma yapılacağı söylenen dönemde -gerçekten toplumsal yaşamsal olan iş alanları dışında- tüm alanlarda temasın engellenmesi, yani insanların evlerinde kalmasının sağlanması zorunlu değil midir?

  3. Bu on sekiz gün boyunca virüsün insandan insana atlamasını engelleyerek en azından yayılım hızını düşürmek istemiyor muyuz?

  4. Bu sırada da aşılamayı hızlandırarak toplumsal bağışıklığı (asla sürü değil) güçlendirerek virüsün yayılımının durmasını beklemiyor muyuz?

  5. Eğer süreyi verimli kullanamazsak ve Mayıs`ın 17`sine geldiğimizde günlük yeni vaka sayıları bugün hayal ettiğimiz seviyeye düşemezse bunun bedeli nasıl karşılanacak?

  6. Sağlık personeli aylardır filyasyondur, acil hizmetlerdir, yoğun bakımdır perişan oldu. Halen de büyük özveriyle çalışmaya devam ediyorlar. Bugüne kadar TTB kayıtlarına göre 412 sağlık personeli hayatını kaybetti. Sağlık personelinin süreci daha ne kadar yürütebileceklerini sanıyorsunuz?

  7. Tüm bunlar bir yana; biz tam kapanma oldu biraz rahatlayacağız diye beklerken, insanlar otogarlarda yollarda tatil beldelerine ya da memleketlerine hücum ediyorlar. Gördüğüm kadarıyla Çanakkale de hedeflerden birisi. Salgının yoğun olduğu dönemlerde virüsün çoğunlukla şehirlerarası seyahatlerle bulaştığı bilinirken, seyahatlerin tamamıyla kapatılması, otobüs firmalarının çalışmasının engellenmesi çok mu zordu?

  8. Topluma gelince bu kadar insan hasta ve ölürken, bütün işlerimiz durmuşken tam kapanmada tatil yapma kafasıyla evden kaçmak çok mu gerekliydi?

  9. Vatandaşın sokağa çıkmasının yasak olmasını beklediğimiz tam kapanma denilen uygulamada devlet dairelerinde bile yarım zamanlı çalışmanın devam etmesinin anlamı nedir? Örneğin üniversite kütüphanesine kim gelebilecek ki orada yarım zamanlı personel bulunacak?

  10. Amacımız bir virüsün engellenmesiyse konuyla hiç alakası olmayan alkol ve sigara ilgili kuralların neye hizmet etmesi amaçlanıyor? İki mücadele zemini tamamıyla farklı ortamlarda yürütülmelidir. İkisini birbirine karıştırırsanız; ikisinde de başarısız olursunuz. Ne olduğunu sanıyorsunuz siz yasak değince içmeyecekler mi? Herkes iki haftalık deposunu dolduracaktır, dolduruyor. İnsanlar binlerce yıldır alkol, yüzlerce yıldır da tütün kullanıyor siz istemiyorsunuz diye vazgeçeceklerini mi sanıyorsunuz?

Bu çelişkiler arttırılabilir. Ancak amaç hâsıl olmuştur. Pandemi ile mücadelede yolunda gitmeyen şeyler vardır. Bilemediğimiz, göremediğimiz yeni bir bulaş yolu bulunmadığı sürece bu virüsün yayılımının engellenmesi ciddi bir sosyal mesafe şartının sağlanması ve toplumun hızla aşılanmasına bağlıdır. Bugüne kadar devletimiz sosyal mesafeyi parça parça sağlamaya çalışmıştır. Toplumun ise önemli bir bölümü bu mücadeledeki amacı yeterince anlamamış ve sosyal mesafe konusunda çok da özenli olmayarak hastalığın yayılmasını desteklemiştir. Bu yorumlara sonuçtan yola çıkarak ulaşmaya çalışıyorum. Ayrıca görünen o ki devletin tam kapanma adı vermeye çalıştığı meçhulden halk tatil anlamı çıkarmış görünmektedir. Umarım bu tatile gidenler en azından orada kapanırlar virüse maruz kalmaz ya da yaymazlar...

Bir pandemiyle mücadele okuryazar olamayan kalabalıkların ferasetine bırakılamaz. Devlet bugünler için vardır; zor günlerde bir arada olmak ve yardımlaşmaktır ana gayesi...

Devletin yolu güncel ve doğru bilgiyi bulmak ve uygulamak üzerine olmalıdır. Bu konuda da bilim camiasına ihtiyacı vardır.

Bilim camiasının işi de doğanın kurallarını öğrenip doğru müdahaleler için karar vericilere yol göstermektir. Burada kuralları doğa koyar; dolayısıyla virüs!

Siz bu virüse göre tedbir almayacaksanız sonuçlarına da katlanacaksınızdır. Buradan hem devlete hem de topluma sesleniyorum. Bu virüsle oynamayın. Mücadele edecekseniz onun kurallarına göre adam akıllı mücadele edin. Neyi amaçladığınız belli olmayan uygulamalarla ancak kendinizi kandırırsınız. Bir süre düşüyor gibi görünür ama tekrar ve tekrar gelir. Yaptığınız uygulamalar sadece pandemiye maruz kalma süresini uzatır. Bu da herkesi yorar ve yormuştur da...

Ne yapacağınızı sanıyorsunuz? Aylarca akşam ve hafta sonları eve mi kapanacaksınız?

Ne olacağını sanıyorsunuz? Hastalığa yetişmeye çalışan sağlık personelinin enerjisinin hiç bitmeyeceğini mi sanıyorsunuz?

Okulları ne kadar kapalı tutacaksınız?

Her seferinde en kolay gözden çıkardığınız esnafınız buna ne kadar dayanacak?

Lütfen gerçekten virüsü durdurabilecek bir sosyal izolasyon ve gerekli olan tüm yaş gruplarına yönelik hızlı aşılama programı uygulayın...

Bunu yaparsanız büyük olasılıkla birkaç ay içinde hastalık en azından -yok edilemese de- kontrol altına alınacaktır. Ondan sonra da toplum yaşantısına virüsten korunmuş bir şekilde devam edecektir.

Yapmazsanız da siz bilirsiniz? Sonuçlarına katlanırsınız. Dünya üzerinde insanın başına gelen olaylar yaptığı eylemlerle ilişkilidir. Doğru eylemler iyi sonuçlar üretir; yanlış olanlar...

Umarım alınan kararlar ve toplum bu davranışları sonunda 17 Mayıs`ta hastalık istenilen düzeye geriler.

Çünkü ben artık daha fazla hafta sonunu evde kapalı kalmak istemiyorum,

Öğrencilerimle yüz yüze eğitim yapmak istiyorum,

Bir sonraki bayramı korkmadan saklanmadan geçirmek istiyorum...