Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bir genel kurul ardından

Kent Konseyi "Sahiller hepimizin" çalışma grubunun Hilton Oteli projesine ilişkin raporunun görüşüldüğü genel kurulda çalışma grubunun raporu; 82 evet ,1 ret ,1 çekimser oyla kabul edildi. 48 bireysel 93 kurumsal temsilcinin katıldığı bir toplantı gerçekleşti. Katılım oranının düşük olması itibarıyla katılımcı mekanizmalara duyulan ilgi noktasında sorgulanacak bazı konuların olduğunu bir yana bırakırsak Kent Konseyi iradesi Hilton Oteli'nin mevcut alanda yapılmasına karşı çıktı. Bu kararın nasıl karşılık bulacağı konusu kent konseyi faaliyetlerinin dışındaki bir gelişme olarak şimdi bütün kentlilerin önündeki bir sorundur. Bundan sonraki sürecin can alıcı noktası tam da buradadır.

1299

 Önce şunu hatırlatarak başlamam gerekecek; Çanakkale Belediye Meclisi Akfa projesi ile ilgili tartışmaların olduğu dönemde bu alan için bütüncül bir çözüm noktasında bir çalışmanın yapılmasına karar vermişti.

Ancak genel kurulda yapılan bilgilendirmede bu konuda Çanakkale Belediye Meclisinin herhangi bir çalışma yapmadığı ortaya çıktı.

Öncelikli olarak Çanakkale Belediye Meclisi kendi almış olduğu kararları hayata geçirmeden verdiği kararla bir tutarsızlığa imza atmıştır.

Böyle bir sorumluluğu yerine getirmeden, şimdi kentlilerin önüne; ya yeni karar ya da daha evvel belediye meclisinde alınan karar şeklinde bir dayatmanın sürülmesi demokratik mekanizmalara yaklaşımdaki bir hafifliktir.

Pekâlâ Çanakkale Belediye Meclisi, o alan için daha evvel almış olduğu bütüncül  plan kararına uygun çalışmayı  yapıp, Hilton projesine bundan sonra karar verebilirdi.

Bunun yapılmasının önünde herhangi bir engel yoktur.

Ancak siz buraya Hilton’un yapılmasını kafaya koymuşsanız artık sözün bittiği noktaya gelinmiştir.

Bundan sonra kent halkının tepkisinin gücü gelişmeleri belirleyecektir.

Ya kent halkının iradesine uygun davranırsınız, ya da bunun getirmiş olduğu riskleri alırsınız.

Sahillerimizin bundan böyle halkın kullanımına kapatmanın önüne geçmek istiyorsak; Hilton projesine karşı gösterilecek tepkiyi bir başlangıç yapalım diyorum.

Bu konuda geçmişte yapılan olumsuz örnekleri unutmadan, yapılabilecek ne varsa yaparak, hiçbir şey yapamazsak o alanlar için sivil itaatsizlik eylemlerini gerçekleştirerek bilincimizi canlı tutmalıyız.

Şimdi Hilton projesinin engellenmesi adına bir araya gelip bu tepkimizi ortaya koymak adına harekete geçmek zamanıdır.

Bir yerden bir başlangıç yapılmalıdır.

Aksi takdirde valilik konutu, AVM derken her bir proje bazında hayal kırıklıkları yaşayarak bu süreç böyle devam eder,gider.

Sorun bu konudaki stratejik yaklaşımdır.

Bu anlayışın karşılığını yaratmak adına yapılacak çalışmalar, siyasi partilerin kendi dar çekişmelerinin malzemesi haline getirilemez.

Genel kurulda ne yazık ki, AKP Belediye Meclis Grup Başkan Vekili Tülay Ömercioğlu’nun talihsiz açıklamalarına tanıklık ettik.

Hilton projesine karşı çıkarak bunun üzerinden CHP’nin belediyecilik anlayışını mahkum etmeye çalışırken 13 yıldır iktidarda olan bir partinin temsilcisi olduğunu birden bire unutuverdi.

Önümüzde yeni bir idam fermanı olarak var olan 1/100000 lik plan ile sözde gelişme adına Çanakkale’nin nasıl yaşanılamayacak bir il olarak planlandığını görmek istemeyenler; kısır siyasi çekişmeleri malzeme yaparak kentsel politikalar üretmenin boş olduğunu görmelidirler.

Bu bir stratejik yaklaşım olarak, aynı zamanda sınıfsal bir karakter taşır.

Kentsel gelişim politikalarının temelini, ‘kimin için gelişim’ sorusunun cevabı belirler.

Halk için mi, yok sa birilerine daha çok para kazandırmak için yaratılacak fırsatlar mı?

Çanakkale halkı her zaman önüne sunulacak kentsel gelişim projelerine bu kıstas ile bakmalıdır.

Hilton projesi bu kapsamda birilerine daha çok para kazandırmak adına yapılan bir projedir.

Bu projenin Çanakkale turizminin geliştirilmesi için mutlaklaştırılması turizmden hiç bir şey anlamamanın başka bir ifadesidir.

Şimdi Hilton projesine karşı olmak adına tepki göstermek zamanıdır.

Bu yeni bir başlangıç olsun, bundan böyle oldubittiye getirerek kent halkının yaşamsal değerlerine zarar verecek hiçbir girişimin gündeme getirilmemesi için örnek olsun.

Bunun yolu “Hilton yapılamaz” adlı ile bir platform kurup bu temelde çalışmalara başlamaktır.

Bu platformun öncülüğünü de kent konseyini bu konuda eleştiren bazı arkadaşlar vardı ki, onlar yapmalıdırlar.

Her ne kadar genel kurulda kendilerini göremediysem de, ben kendilerinin gerekli duyarlılığı göstereceğime inanıyorum.