Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bir bilmecem var!

Cevabını çok kolay, fazla düşünmenize gerek yok… Zaten tüm deneyimleriniz, sizi bu cevaba götürüyor. Şimdi, "haydi sor sor' diyorsunuz değil mi? 12 Eylül generallerinden hayatta olan sonuncusu da yaşama veda etti. Ancak ilericiler, aydınlar, emekçiler 12 Eylül diktatörlerinin hesap vermeden aramızdan ayrılmalarından çok hoşnut değiller. 12 Eylül generallerinden hayatta olanlar için açılan dava bile onlardan hesap sorulmaması temelinde göstermelik olarak bugüne kadar işletildi ve hukuken düştü. Hal böyle olunca şimdi onların izinden giden bu mirasa sahip çıkan diktatör heveslisi birisi olmalı… Peki, kimdir bu?

1037

 Gördünüz mü, son derece kolaymış cevabı bulmak, herkes hiç düşünmeden bir çırpıda söyleyiverdi.

Zaten kimsenin aklından çıkmıyor ki; kolay mı tek adam olabilmek, her taşın altından o çıkmıyor mu?

Hele ekranlardan hiç ayrılmayan popüler ekran yüzü olarak var ettiği unvanı yok mu!

Bilmemek mümkün değil!

Hal böyle olunca şimdi kendisine yeni bir sorumluluk düştüğünü de bu fırsatla hatırlatmış olalım.

12 Eylül generalleriyle yapılamayan hesaplaşmanın yeni adresi; onların izinden giden mirasçısı olarak tarihe geçmiş bu kişi olacaktır.

Sadece miras yedi olsa neyse, üzerine daha çok şey koydu; baskı, zulüm, hukuksuzluk, eşitsizlik, adaletsizlik, yolsuzluk uygulamalarıyla…

12 Eylül generallerinin sonuncusu olan Tahsin Şahinkaya en zengin general olma sıfatıyla belleklerde iz bırakmış olsa bile, mirasçısı onu daha şimdiden çok geride bırakmıştır.

Sadece generaller kategorisi değil, daha geniş kapsamdaki ünü ile dünya listelerinde yerini alan zenginliği bile iyi bir mirasçı olduğunun ortaya koymaktadır.

O zaman neymiş; ne kadar çok baskı, zulüm, şiddet, hukuksuzluk, yolsuzluk o kadar çok zenginlik.

İsviçre bankalarındaki hesaplar öyle kolay olmuyor.

Birde derler ki; solcular için servet düşmanı…

Bu servetlerin neyin pahasına olduğunu neden görmezden gelirler acaba!

Şiddet, baskı, terör, hukuksuzluk, adaletsizlik, yolsuzluk ve hırsızlık bu düzenin temel karakteri olunca, sonrasında da gelsin servetler

İşte bütün mesele bu.

Dün askeri darbeler ile bu vahşi çarkı döndürenler bugün daha farklı kimlikler ve yöntemlerle karşımıza çıksalar da; değişmeyen tek şey sömürü ve bunun için uygulanan baskı şiddet politikaları

Time Dergisi’nin iddiasına göre dünyanın en zengin 50 generali içersinde yer alan Tahsin Şahinkaya’nın yaklaşık 20 milyar dolar serveti olduğu ileri sürülürken, darbe sonrası F-16 alımlarında büyük usulsüzlükler yaparak servetine servet kattığı belirtiliyor.

Devlet imkânlarını bu şekilde kullanarak servet sahibi olan bu generallerin mafya dahil bazı karanlık ilişkiler içersinde oldukları bilinen gerçeklilerdir.

Peki bugün farklı mı?

Mirasçılar da aynı yolda ilerliyorlar, hatta rüşvetçilerinin önüne yatacak kadar hizmette sınır tanımadan bu ilişkiler sürdürülmektedir.

Organize ilişkiler olarak süren bu yağma düzeninin, yolsuzluk hırsızlık hikâyelerini, aklama operasyonlarını, gizleme hasır altı etme tezgâhlarını, sıfırlama çabalarını anlatmaya bile gerek yok.

12 Eylül mirasçısı olmak öyle kolay değil, sorulamayan hesabın faturasının da mirasçılarının ödeyeceği unutulmasın…

Faturanız kabarıyor beyler, İsviçre’deki hesaplarınıza güvenmeyin!