Bir araştırmanın düşündürdükleri…
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından gerçekleştirilen ve mezun adayı öğrenciler için bir uygulama niteliğindeki “Çanakkale Survey” adlı araştırmanın ilk sonuçları Fen-Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Basın toplantısında dikkati çeken en önemli konulardan biri bu araştırmanın amacının siyasi olmadığı noktasında araştırma sorumlusu hocaların göstermiş olduğu çabalar idi. Hocalarımızın iyi niyetinden tabiî ki şüphemiz yok. Onların bu çalışmanın bilimsel bir çalışma olduğu noktasındaki tespitlerini veri olarak bir kenara koyalım. Fakat kamuoyu algısının da dikkate alınması gerektiğini hocalarımıza aktaralım.
Siyasetin içinde bu denli yoğun olan bir rektör ve sonrasında oluşan bazı izlenimler ile ÇOMÜ’nün karnesine; Çanakkale siyasetine müdahil olma, yön verme gibi yeni bir not eklendi.
Çanakkale kamuoyundaki ve siyasi çevrelerdeki algılamanın bu düzeyde olduğu bir konumda buna bir de araştırma sonuçlarının birbirini doğrulamayan sonuçları ve yine teknik olarak eksik doneleri eklenince basın mensubu arkadaşlarımızda bu kaygıyı dile getirdiler.
Anket yöntemi ile veri toplamak ve verilerin analizi bir disiplin dahilinde yapılır.
Ülkemizde sosyolojik ve siyasal alanda yapılan ve aynı konuda çok farklı sonuçlar içeren araştırma sonuçlarına tanık olmaktayız.
Dolayısıyla bu çalışmaların; örnekleme yöntemlerinden tutun, sorulacak soruların niteliğine kadar sonucu belirleyecek bir dizi kritik kontrol noktaları vardır.
Üniversite yıllarımda Pazarlama Araştırması dersinde hocamız, “anket yöntemi ile yapılacak araştırmalarda isterseniz istediğiniz sonuçları bulmanızın yolu yine sizin elinizdedir” diyerek soru hazırlama tekniğinden analiz tekniği ve örnek denek seçimlerine kadar birçok alandaki kriterlerin çok iyi analiz edilmesi gerektiğinin altına çizerdi.
İşte onun için piyasada araştırma yapan birçok şirketin içersinde, bazıları inandırıcı sonuçları ile diğerlerinden farklı bir konum oluşturuyorlar.
Bu kriter ile olaya yaklaştığımızda yapılan çalışmanın bu kapsamda detaylarının ikna edici olması gerekir.
Bunun da dışında araştırma sonuçlarının kendi içinde bir bütünlük ve birbirini doğrulayan veriler ile mantıklı bir algı oluşturması başarılı bir çalışma için gereklidir.
Araştırma sonuçlarını şöyle bir mantık süzgecimizden geçirelim.
Kentin %76 sının bu kentte yaşamaktan memnun olduğu, hatta imkan olması halinde %69 unun bu kenti terk etmeyeceği, bu kentte yaşamaktan memnun olmayan sadece %7 lik bir kesimin olduğu bir algı düzeyinde vatandaşların hiç beğenmediği kamu kuruluşunun açıklanmaması son derece anlamsızdır, ya da başka bir amaç taşır.
Bu denli bir yaşamsal memnuniyetin olduğu yerde vatandaş, normalde kamu kurum ve kuruluşları için de olumlu bir düşünceye sahip olacaktır.
İşte anket formundaki soruların objektif olması gerçeği şimdi kendisini daha çok hissettirmektedir.
Bu seviyede memnuniyet olan bir ortamda açıklanmasında sakınca olacak kadar olumsuz bir performansta kamu kurumu çıkmaz.
Buradan hareket ile %12 gibi belediye memnuniyeti konusunun da objektif bir veri olduğu tartışmalıdır.
Kamusal hizmetin önemli bir uygulayıcısı olan belediyelerin yaşam memnuniyetinin bu denli yüksek olduğu algılamadan kendi paylarına bu kadar düşük bir beğeni yüzdesi almaları da araştırmanın mantıksal bütünlüğü içinde çelişen bir başka konudur.
Soru kalitesinin anketlerin en önemli belirleyicisi olduğunu belirtmiştim.
Ulaşım sistemi beğenisi sonuçlarına yol açan değerlendirmeye baz teşkil eden sorular acaba nasıl soruldu çok merak ediyorum.
Çanakkaleliler, toplu taşıma sistemi ve araçlarının durumu sorulduğunda; vatandaşların %28’i sistemin güzel olduğunu ve araçların düzenli çalıştığını; %22’si sistemin iyi olduğunu, ancak araçların düzenli çalışmadığını; %34’ü hem sistemin kötü olduğunu, hem de araçların düzenli çalışmadığını; %13’ü ise sistemin kötü olmasına rağmen araçların düzenli çalıştığını ifade etti.
Sistemin iyi olup araçların düzensiz çalışması veya tersi; sistemin kötü araçların düzenli çalışması ne demektir.
Böylesi bir sonuç almaya götürecek tek bir gerçek vardır; Bu alandaki sorular gerektiği kadar net değildir.
Kaldı ki bu konuda toplu taşımacılık memnuniyet anketi daha 4 ay önce yapılmış olup, çıkan sonuç Çanakkale halkının toplu taşıma sisteminden memnun olduğu noktasındadır.
Bir yandan ÇOMÜ’nün Çanakkale siyasi hayatında müdahil olma, rol alma gibi kaygıların vatandaşlar arasında hızla yaygınlaşması, diğer yandan araştırmanın teknik olarak düzeyinin bilinmemesi ve sonuçları itibarıyla mantıksal bir bütünlük taşımaması gibi sebeplerden dolayı bu çalışma bu kent için
yeni bir şey içermemektedir.
Asıl önemli yanı yine taşıdığı gizem ile kafalarda yaratacağı kaostur.
Yapılacak toplantı için bir gün önce katılacağı bilgisi verilen Rektör hocanın toplantıya katılmaması; kendisinin bu çalışma ile ortaya çıkabilecek bazı yorumların dışında olmasını sağlamak için düşünülmüş ise bu son derece etkisiz bir pratik olmuştur.
Rektör Hoca ÇOMÜ için oluşmuş ,‘siyasileşmiş ÇOMÜ’ algısını ancak siyasi ilkelerin yön vermiş Sedat Laçiner kimliği ile Rektör Sedat Laçiner kimliğini gerektiği yerlerde birbirine karıştırmadan kullanmasını sağlayarak yapabilir.