Bildiklerimizin içinden…
Bir Kurban Bayramı’nı daha geride bıraktık.
Genelde bildik görüntüler damgasını vurdu.
Kaçan kurbanlıklar, yakalama girişimleri, bu sırada hayvanlara yapılan adeta zulüm, sonrasında yine bildik kesilme görüntüleri, kan gölüne dönen alanlar.
Yüzlerce insanımızın trafik canavarına teslim olması ile yaşadığımız, geride acı ve hüzün bırakan o görüntüler.
Uzun yıllardır böyle süren bu görüntüler, daha uzunca yıllarda böyle süreceğe benziyor.
Tabi bazı değişimleri de görüyoruz, bu yıl bu görüntülerin yeni aktörleri vardı; ithal ‘Anguslar’.
Bildik görüntüler ile yaşanan bir Kurban Bayramı’nın ithal Anguslarının dışında yeni olaylarına da tanık olmadık değil.
Yeni Diyanet İşleri Başkanımız “kimse bize hayvan sevgisi konusunda ahkam kesmesin” dedi.
Kesmesinde; yaşanılan bu görüntülerin yaşanmaması için ne yapmak gerekecek, bunu anlayamadık….
Bayramların ruhuna ilişkin en anlamlı davranış Kılıçdaroğlu’ndan geldi
Kılıçdaroğlu, Paris’de Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret ederek, bugüne kadar fikirlerinden dolayı ötekileştirilmiş bu sanatçılarımızın barış ve hoşgörü duyguları ile anılması konusunda bir açılıma imza attı.
Kılıçdaroğlu, güzel bir bayram hediyesi verdi ülkemiz insanına.
Ayrıca siyaset cephesinde, bildik görüntülerin içinden bazı yeni figürleri de gördük.
Açık unutulan mikrofondan yansıyan AKP-CHP bayramlaşmasındaki AKP’li milletvekillerinin CHP’lilerin ardından söylediklerini kastetmiyorum.
Bu bizim siyasetimizin bildik manzaralarındandır.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “İçinde CHP, ÖDP, BDP, EMEP olan bir sol demokrasi cephesi olsa, AKP’ye karşı ciddi bir sol blok oluşabilir” sözleri bu bayramda bildiklerin içinden çıkan siyasetin farklı bir söylevi oldu.
Bu sözler, önce CHP içersinde tartışmalara neden oldu.
Son olarak Kılıçdaroğlu, CHP açısından böylesi bir birliğin gündemde olmadığını söyleyerek son noktayı koydu.
Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar itibarıyla heba edilmemesi gerekli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
Şunu unutmayalım ki; SHP- HEP birleşmesini yapan siyasal konjonktür, bugün daha acil olarak böylesi bir sol demokrasi cephesine ihtiyaç duymaktadır.
Kılıçdaroğlu’nun aceleci bir tutum ile ülkemizin geleceği açısından önemli bir dönüşüm yaratabilecek bir fırsatı geri çevirmiş olması kaygısı, önümüzdeki günlerde yeniden gündeme gelecektir.
Bayramda canlanan Çanakkale
Çanakkale bu bayramda nispeten daha canlı bir görüntü verdi.
Özellikleri itibarıyla, deniz ve güneş turizminin dışındaki değerleri yankı bulmaya başladı.
Bu canlılık ekonomik alanda da kendisini gösterdi.
Daha yoğun bir alışveriş, daha yoğun bir yeme içme ve eğlence sektörü gördük.
Nitekim konaklama ve ulaştırma sektörü de oldukça hareketli idi.
Bir nebze de olsa esnaflarımızın yüzleri gülmüş ise iyi bir bayram hediyesi olmuştur onlar için.
Bildiklerimizin dışında daha mutlu , umutlu, bayramlara ulaşmak umuduyla…..
Sermet ATADİNÇ