Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Biber gazlı şampiyonluk kutlaması!...

Öncelikle Beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutluyorum. Herhalde hiçbir ülkede şampiyonluk kutlamalarına giden futbol takımı taraftarları biber gazlı, tomalı müdahaleye maruz kalmazlar. Biraz daha zamanı geriye saralım, yeni statlarının açılışı nedeniyle sevinç yaşayan taraftarlar yine hiçbir ülkede biber gazlı tomalı müdahaleye uğramazlar. Peki nedir bu, Beşiktaş taraftarlarının başına gelenler? Bütün tılsım Ankara'daki sarayın İstanbul ofisinin kerametidir. Hele birde burası, Gezi direnişinde halkların tepkisinin odağı olmuş bunun getirmiş olduğu korku dağları sarayın İstanbul ofisini sarmışsa artık Beşiktaş taraftarlarının o ağaçlı yolda biber gazı yemesi olağan hale gelmiş demektir.

1241

 Beşiktaş taraftarları; boyun eğmemenin,  onurlu olmanın temsilcileri olarak o yolda ne zaman var olurlarsa hep aynı muameleye maruz kalacaklar.

Çünkü insanın korkması hiçbir şeye benzemez!

Ancak bu devranda böyle gitmez!

Bir gün gelir Beşiktaşlılar öyle bir tepki gösteriler ki ne olduğunu anlayamazsınız.

Etki- tepki denilen bir toplumsal yasanın var olduğu hiçbir zaman unutulmasın!

Zaten böyle böyle olacak; zulüm edenler yaşadıkları korku nedeniyle ne kadar saldırsalar, ne kadar biber gazı ve tomalarla müdahale etseler de bir gün gelecek bu şiddet kendilerini kurtarmaya yetmeyecek.

Evet kelimenin gerçek anlamıyla korkuyorlar, yoksa neden saldırsınlar durup dururken, üstelik yaşlı çocuk kadın demeden.

O korkuyu Gezi direnişinde bir kez yaşadılar, artık halkın bir araya gelmesi takımlarını desteklemesi bile onları korkutuyor.

19 Mayıs’ta yasakları tanımayan CHP gençliği de kendilerini fena korkutmuş olmalı ki söyledikleri marş üzerinden her zaman yaptıkları gibi terör edebiyatı üzerinden dezenformasyona başvuruyorlar.

Çanakkale AKP il başkanı basın bildirileri yayınlıyor.

CHP’nin  terör ile işbirliği içerisinde olduğu  algısı  üzerinden halkların gelişen tepkisi ezilmeye, yok edilmeye çalışılıyor.

Yok pilav, yok mor renkli afişler, yok 19 Mayıs için hazırlanan tasarımlar, şimdi de söylenen marşlar üzerinden  bugüne kadar  her alanda yapıldığı gibi terör edebiyatı arkasına sığınarak , halkların taleplerine sahip çıkmalarının önü alınmaya çalışılıyor.

Özellikle CHP’nin muhalif bir güç olarak, demokrasi emek güçleriyle birlikte hareket etmesi engellenmeye çalışılıyor.

Ancak durum artık eskisi gibi değil.

Değil mi ki şampiyonluğunu kutlamak için  bir araya gelen on binlerce  insan uğradıkları şiddet karşısında hep bir ağızdan;

“Sık bakalım, sık bakalım

 Biber gazı sık bakalım

 Kaskını çıkar, jopunu bırak

 Delikanlı kim bakalım” diye haykırıyorlarsa birilerinin tedirgin olması çok normaldir.

Hal böyle olunca; tedirginlik haliyle, saçmalamanın ruh hali ve psikolojisi kendisini çok daha fazla göstermektedir.

Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar…

Yeter ki demokrasi güçleri bir olsunlar, onların korktukça daha çok başvuracakları şiddet ve saldırıları bertaraf etmek için omuz omuza versinler.

İşte o zaman ne biber gazı, ne tomalar çare olamayacaktır.

Beşiktaş taraftarlarının şampiyonluğunu kutladığı gibi, halklarda gelecek güzel günleri kutlayacaklardır.