Damla Yeltekin

damlayeltekin@gmail.com

Bayram ikramiyesinden toruna harçlık çıkmadı

Nerede o eski bayramlar? Bayram ikramiyesinden toruna harçlık çıkmadı

2266

Bayramı bitirdik. Ne kadar bayram olduğu elbette tartışılır. Yanı başımızda sıcak savaş patlak vermişken…


Bu yazıda sıcak savaşı değil de Bayram sofralarında, bayram buluşmalarında yaşanan savaşı konuşalım.


Uzun yılların ardından ilk defa çocukların kapı kapı dolaşıp şeker topladıklarına tanık oldum. Kimbilir kaç bayram bekledik kapının çalmasını. Çocuklara şeker uzatmak hayal oldu. Ama bu bayram, Ankara’nın göbeğinde gördüğüm biraz nostaljik biraz büyülü gerçekçi tablo, az da olsa umut serpiştirdi yüreğimize. Mahalleli de oldukça şaşkın açtı kapısını, “Bayramınız kutlu olsun” diyen miniklere… Neşe verdiler. Bayramlıklarıyla, sesleri ve varlıklarıyla gönlümüzü hoş eden ufaklıklara teşekkürü bir borç biliriz. Ebeveynlerine de ayrıca teşekkür etmek lazım. Büyükşehirde çocukları sokağa gönderme adeti her yıl azalarak yok olmuştu. Mahalleye duydukları güvenden mi nedir bilinmez ama bu bayram izin vermiş görünüyorlar. İşte “nerede o eski bayramlar?” denildiğinde bu anıyı uzun süre hatırlayacağız.


Bu tatlı anı dışında ne kadar bayram oldu sahi? Bayramda torun ile dede ve nine arasındaki ilişki başka olur. Dedeler ve nineler beklerler kapıdan yarının insanları olan torunlarını beklemek için. Yemekler ve tatlılar en çok onlar için pişer. Harçlıklar hazırlanır.
Bu bayramda emeklinin aylığı ve 3 bin lira ikramiyesi ile pek de bayram yaşanmadı. 3 bin lira dediğin dünümüz kışken bahara pek yaramaz. Yaramadı da. Geçtiğimiz ayın pansumanı oldu belki ama torunlara ikramiyeden harçlık çıkmadı.

Bayramın ardından elde ne kaldı?