Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bayram bizim neyimize …

1632
Cumhuriyet Bayramının kutlanmasını engellemeye çalıştılar. Halk Cumhuriyete sahip çıktı,sokaklarda meydanlarda hamasetten arınmış saf duygular ile kutlanan bir Cumhuriyet bayramı yarattı. Önümüzde kurban bayramı var. Vatandaşın kurban almaya gücünün kalmadığı, bununda ötesinde etin nasıl bir şey olduğunu unuttuğu bu süreçte bu bayramın nasıl idrak edileceğini varın siz düşünün. Hele 2012 yılı için ekonomik hedeflerin yer aldığı ‘kara tablonun’ ortaya çıktığı şu günlerde 2012 yılı için daha çok yoksulluk, daha çok zam demek olan makro ekonomik kriterler ile, nerede kaldı bayram gibi bir duyguyu yaşayabilmek. Vatandaş sadece kara kara düşünüyor. 
 
 
Gözünüzü nereye çevirseniz her yerde bir üzüntü, mutsuzluk tablosu…
Bırakın mutluluğun resmini yapmayı ,bu kavramın zihinlerimizden yok edildiği  günler yaşamaktayız.
Biraz size 2012 yılı makro ekonomik hedeflerden bahsedeyim.
Asgari ücretliler sıkı durun %3+3 olmak üzere zam alacaksınız.
Bozdurur bozdurur, harcarsınız artık…
Asgari ücretin 660 TL açlık sınırının 950 Tl olduğu  bir ülkede neler hissedilir acaba?
Asgari ücret deyip geçmeyin; aileleri ile birlikte 40 milyon insanı ilgilendiren, ve diğer,ücretlere de temel teşkil eden bir ücretten bahsediyoruz.
 
Ya emekliler ne olacak, onlarda sefalet ücretine devam edecekler;  Ocak ve Temmuz aylarında sırasıyla yüzde 4.22 ve yüzde 2.78 oranında maaşların artırılması öngörüldü.
Kemerlerinizde bir delik daha açın, çünkü yine ekonomik krizin yükü halkın sırtına yüklenecek.
Bu da şöyle ifade edilmiş programda‘mali disiplinin’ sürdürülmesi, “kamu kesimi borçlanma gereğindeki düşüş eğiliminin devam etmesine” bağlanmakta.
Kamu kesimi borçlanma gereği de sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, emekli maaşı vb. hizmetlerden kaynakladığı ima edilmekte, dolayısıyla bu borcu azaltmak için ‘kemer sıkma’ yani “vatandaşın dişini sıkması zorunlu” anlayışı yine temel politika
Bakalım daha ne kadar dayanabilecek bu halk…
İstihdamı artırma adına hak gasplarının da yoğunlaşacağı bir yıl olacak 2012
Evde çalışma, uzaktan çalışma, iş paylaşımı ve esnek zaman modeli gibi esnek çalışma yöntemlerine de imkan sağlayacak düzenlemeler yapılacak, bu çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılarak hayata geçirilmesi sağlanacak.
6111 sayılı torba yasayla belediyelerde norm fazlası işçilerin başka kurumlara gönderilmesi programda ‘mali disiplin’ hedefinin bir parçası olarak görülüyor. İşçilerin sürgün edilmesiyle yapılacak tasarruf  ile altyapı yatırımlarının merkezi yönetim bütçesi kanalıyla desteklenmesinin mahalli idare dengesi üzerinde olumlu etki yaratacağı ifade ediliyor.
Daha şimdiden bu program dar gelirlileri, işçileri kara kara düşündürüyor.
Bir de buna demokrasi isteyen ,barış isteyen, özgürlük talep eden kesimler üzerinde yoğunlaşan siyasal baskıları düşünürseniz  vay halimize…