Başlığı siz koyun olur mu!
Bir arkadaşım dedi ki; ‘Haftada iki gün yazı yazıyorsun, onu da bunalım yazıyorsun!’ Ben de dedim ki; ‘Haklısın, ya her gün yazıyor olsam! Gene şanslısın!’
Tabii, insanlar da haklı. Zaten herkes bunalmış vaziyette, bir de üstünü bulanık yazı okumak istemiyorlar. Ama, çaresiziz! Bakın dün kadına şiddete hayır diye meydanlara çıktı kadınlarımız. Bu memleketin İçişleri Bakanı bile, “Ne oluyor arkadaş, kendinize gelin” diye bağırmaya başladı erkeklere. Durumun vahamiyetini daha derin anlatacak başka bir eyleme gerek var mı artık!
Geçen hafta başlayan yeni yasaklarla beraber yüzlerce işyeri kapandı. Çanakkale orta Anadolu ya da doğu, güneydoğu illeri gibi bir yer değil biliyorsunuz. İnsanlar oralarda dağ başlarına çıkıyor iki yudum bir şey içmek için. Şehir merkezlerinde meyhana bulmayı bırakın, otellerde bile içki yok neredeyse. Ama, bizim memleket öyle değil. Şimdi büyük bir sektörü kapattık. Garsonu, aşçısı, bulaşıkçısı evlerinde. Günlük nafaka kazanan bu insanlar napıyor evlerinde! İlk salgında kapattığımızda bir çok insan boşanmıştı. Bu kapanışta, evine ekmek götüremeyen kaç koca ya da kadın ya sabır diyebilecek. Şimdi siz kasabın, marketin önünde sıra var arkadaş diye düşünürken, yüzlerce evde tencere koyacak bir şey bulamayan insanlar yaşıyor. Hatırlarsanız berberleri de kapatmıştık. Millet damda ahırda tıraş olmuştu. Berberler evlere gitmeye başlamıştı. Şimdi garsonlar da evlere servise mi başlayacak! Her eve bir bulaşıkçı mı göndereceğiz.
Evet kadına şiddete kesinlikle karşıyız. Ama kutsal olan aile mahremiyetini sağlıklı tutmak için de aç bırakmamamız lazım insanları.
***
Neredesiniz vekillerimiz!
Pandemi hastanesi yaptığımız ÇOMÜ Uygulama ve Araştırma Hastanemizin sevgili doktoru Alper Şener, dün sabah şöyle yazdı; “Günaydın, artık sağlık çalışanlarının tek hedefi salgını sağ salimen atlatmak!” dedi. Ne demek bu? Canımızdan olacağımızdan korkuyoruz demek. Yani tükendik demek. Daha bir çokkkk şey demek.
Salgının başında balkonlarımızdan alkış tuttuğumuz sağlık çalışanları yüzyılın felaketinde canları pahasına bizleri kurtarmaya çalışıyor. Ama onlara karşı duyarsızlığımız da hat safhada. Geçen hafta ÇTSO, ÇTB, Çanakkale Belediyesi ve iki müteahhit birliği gerekli olan solunum cihazları için aralarında para topladı. Alkışladık bu hareketi. Peki bu hastane Çanakkale merkeze mi hizmet ediyor? Nerde diğer ilçelerimiz. İlçe örgütlerimiz.
Ve sevgili vekillerimiz nerede? Dört tane vekilimiz var. Bilmem kaç tane emekli vekilimiz var. Neredeler acaba! Çanakkale’nin durumu nedir diye sorup soruşturuyorlar mı? Eğer soruyorlarsa, bize de bir şeyler söylemezler mi! Muhaliflerimiz Ankara’da ‘Soru önergesi’ arayacağına Çanakkale’de arasalar daha iyi olmaz mı!
Yeter değil mi! Evet benim de canım sıkıldı valla.. Yeter yeter.. Hafta sonu güzelce dinlenin evlerinizde!..
Not: Vaktiniz olursa bugün Kampüs FM’de kadına şiddeti konuşacağız. 14.10 yayın saatimiz beklerim.
