Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Baskın değer ‘iletişimsizlik’ 19.04.2010

2230

İletişim kavramı toplumlarda bir ‘kültürleşme’ sürecinin halkasıdır. Öncelik ile iletişim açısından toplumda yaratılan bir takım değerlere ihtiyaç vardır, bu değerlerin paylaşılması noktasında da iletişim ihtiyacı ortaya çıkar. 

Kültürel üretim sürecinin son derece cılız olduğu toplumlarda, çok doğal olarak iletişim de bir değer olmaktan çıkmakta ve baskın değer olarak yerini iletişimsizliğe bırakmaktadır.

Bundan böyle iletişim değerini anlayabilmek için yaşanılan temel gerçeklik olan iletişimsizlik üzerinden olaylara yaklaşıp, buradan çıkarımlarda bulunmak belki daha uygun bir yöntemsellik olacaktır diye düşünüyorum.

Niye mi dersiniz?

 

ÇTSO Turizm sektör toplantısına ÇTOD Başkanı Ali Akol davet edilmediğini açıkladı.

İşte baskın değer iletişimsizlik; bunun üzerinden bir çıkarım yapmak gerekir ise meslek odaları, sivil toplum örgütleri ilgilendikleri konuları kapsayan tüm kesimler ile hiçbir kriter koymadan iletişim içersinde olmalıdır.

Amaçları gerçekten Çanakkale turizmine katkı sağlamak isteyenler için geçerlidir.

İletişimsizliğin yol arkadaşı bilgi kirliliğidir.

Çanakkale Belediyesi çağdaş bir uygulama olan dönüşümlü çöp toplama uygulamasını başlattı.

Benim oturduğum semtte yaklaşık 2 aydır bir türlü toplama işi düzene girmedi.

Uygulama başlangıcında Cumartesi günleri sabah saat 9.00 olarak toplama saati belirlendi.

Sonrasında bu saate hiç uyulmadı.

Sadece saate değil, ilerleyen haftalarda güne de uyulmadı.

Ortaya çıkan durum pek parlak değildi.

Vatandaş nasıl olsa zamanında gelmiyorlar kaygısı ile disiplinini yitirdi.

Bu konuyu çok önemsediğim için her hafta konunun takipçisi oldum.

İlgililere yaşanılan problemleri sürekli yorulmadan bıkmadan aktardım.

Sonunda bu hafta görevliler saat 9.30 da atıkları toplayınca vatandaşların çoğu atıklarını çıkarmamıştı.

Sonuçta algılamada kaosa yol açan; tarafların karşılıklı bilgi kirliğinin getirdiği durum yine olumsuzluk yaratmış idi.

Çevre sorunlarımızın, küresel ısınmanın, her geçen gün olumsuzlaştığı dünyamızda basit bir uygulamanın,  iletişimsizliğin kurbanı olarak yaratacağı olumlu etkilerini yitirmesine izin vermemeliyiz.

Hepimizi çok daha önemli sorunlar ve çözümü noktasında mücadeleler beklemektedir.

Küresel ısınma çağımızın önemli sorunlarından biridir.

Fosil yakıtlara(kömür gibi) bağlı olarak oluşan sera gazlarının küresel ısınmadaki direkt etkisine dikkat çekilir iken; enerji politikalarımız maalesef fosil yakıtlar temelindeki çözümler ile oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Kaldı ki;  doğaya, insan sağlığına, denizlerimize, yer altı sularımıza vereceği zararlarda işin ‘bonusu’…

 

Arkadan dolanmak ve manipülasyon

Bu iki kavramda özünde iletişimsizlik iklimini besleyen önemli yöntemsellikler arasında yer almaktadır.

Çan Belediyesi, Çan’daki okullarda çevre bilinci için eğitim faaliyetlerinde bulunuyor.

Bunu türbanlı görevliler ile yapıyor.

Bu arada türbanlı görevlilerin bu eğitimi yapmalarının doğru olup olmadığı noktasının dışında bu olayı gündeminize taşıyorum.

Bu çok farklı bir tartışmanın konusu olarak ayrıca değerlendirilir.

Beni ilgilendiren ‘arkadan dolanma’ yöntemlerinin geçerli hale getirilmeye çalışılarak oluşturulmak istenen atmosferdir.

Yani ‘benim dediğim dedik’,’benim borum öter’ kültürünün getireceği sonuçlardır.

Bu yöntemselliği yine kendi içersinde taşıyan bir başka gelişme de yoğun tartışmalardan sonra Eceabat’ta yapılmasına karar verilen

1000 yataklı öğrenci yurdunun şimdilerde 400 kapasiteli olarak yapılacağı iddiaları.

Gelişmeleri izleyeceğiz, bakalım altından neler çıkacak.

1000 yataklı deyip 400 yataklı yurt yapmak planlanan bazı verilerin farklılaşmasına bağlı olarak ne tür sonuçlar yaratacak!

Sermet ATADİNÇ