Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Basın özgürlüğü yeni bir yara aldı

2010
Hafta sonu gerçekleşen AKP kongresine bazı gazete ve televizyon kanallarının alınmaması konusu basit bir olay değildir. Halkın haber alma özgürlüğü, yandaş penceresinden bakış kriteri ile yeni bir darbe almış durumdadır. Bu uygulamanın dalga dalga yayılma riskinin varlığına dikkat çekiyorum. Eğer bu uygulama, diğer kurum ve kuruluşlar için de, yankı bulursa işte o zaman şeffaf olma, denetlenilebilirlik gibi kriterler noktasında sona yaklaşılmış demektir.
 
Peki bu durum neyin göstergesidir?
Bu durum bundan böyle kapalı kapılar ardında işlerin yürütüleceğinin, kamuoyunun gerçeklere ulaşmasının engellenmesi temelinde yeni baskıların yoğunlaşacağının ifadesidir.
AKP kongresinin başlangıç olduğu bu uygulamanın çeşitli şekillerde devamının gelmesinin getireceği sonuçlar çok tehlikelidir.
Basın özgürlüğüne sahip çıkma nokrasında tüm demokratik güçlerin duyarlık göstermesi şimdi daha çok önem kazanmıştır.
Zaten kapalı kapılar ardında gerçeklerin gizlenmesi konusundaki çabaların bir şekilde yaşam bulduğu toplumuzda böylesi gelişme; en başta sistemin baskı altına aldığı mağdur bıraktığı geniş halk yığınlarını etkileyecektir.
CHP’nin basın kurumlarına uygulanan sansürü protesto ederek AKP kongresine katılmaması son derece anlamlıdır.
Böyle bir uygulamanın kongrede gerçekleşmesi, AKP politikalarının; demokrasi ve özgürlükler konusunda ne kadar inandırıcı olduğunu bir kez daha tartışmaya açmıştır.
Bence AKP kongresine damgasını vuran olay budur.
Zaten AKP kongresi öncesinde yaratılan beklentilerin hepsi boş çıkmıştır.
Kongre sonrasında iğneden ipliğe her şeye zammı getirecek olan temel zamlar da birçok şeyi göstermektedir.
 
Çanakkale’nin 2015 umutları söndü mü?
Çanakkale savaşlarının 100. yıl törenleri için girilen beklenti Avustralya ve Yeni Zelanda’dan gelecek Anzaklara sınırlama getirilince yok oldu diyebiliriz.
2015 ajansı, 100. yıl projeleri derken 2015 de sıradan bir yıl gibi olacağa benziyor.
Bu konuyu değerlendirmemiz gerekmektedir.
Nerelerde yanlış yapılmaktadır, neden var olan değerlerimiz üzerinden başarılı organizasyonlara imza atamamaktayız.
Bu konuda seyahat acenteleri birliği TURSAB Çanakkale temsilciliğinin iddiaları dikkatle ele alınmalıdır.
İddiaya göre; bu organizasyonu, yetkili resmi kurumların beceremeyeceğinin anlaşılması nedeniyle; Anzaklara böyle bir sınırlama getirilmiştir.
Bu iddiaların muhataplarının bu konudaki değerlendirmeler için kamuoyuna söyleyecek bir şeyleri olmalıdır.
Sonuçta 100 binler beklenirken torbadan çıkacak 10 bin kişi gelecektir.
Bir hedefi daha boğmanın hafifliği nasıl bir şey acaba?