Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Barış umutlarını yükseltelim…

Ülkenin savaşa sürüklendiği koşullarda CHP ve HDP heyetlerinin bir araya gelerek barış için karşılıklı görüş alışverişinde bulunması barış umutlarına güç katmıştır. Bu işbirliğinin geliştirerek sürdürülmesi ülkemizin demokratik yapısı ve özgürlükleri açısından faydalı sonuçlar yaratacaktır. Aralarında Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek'in bulunduğu CHP heyetinin savaşın acılarını en yakından hissettiğimiz şu günlerde Diyarbakır'ı ziyaret edip çeşitli temaslarda bulunması ayrıca anlamlı bir girişim olmuştur.

1422

Bu ziyaretin Diyarbakır halkı nezdinde de bir karşılığı olacaktır.

Muharrem Erkek ziyaret ile ilgili olarak görüşlerini paylaştığında bölge halkının barışa duyduğu özlemin en dikkat çekici bir gelişme olduğunu bildirdi.
Erkek, bu eğilimin beraberinde bölge halkı nezdinde AKP-CHP koalisyonu temelinde bir tercihe dönüştüğünü belirttiğinde eski bir CHP’li vekilin gösterdiği tepki, partisinin politikaların ne kadar dışında kaldığını ortaya koyuyordu.
Erkek’in değerlendirmesi karşısında “oyları HDP’ye verecekler çözümü CHP’de arayacaklar yok öyle 3 kuruşa 5 köfte” şeklinde bir değerlendirme yapan eski milletvekilinin ulusalcı refleksleri yine tavan yapmış durumda.
Bölge insanını bu kadar ötekileştiren bir kafa, nasıl bu insanları kucaklayacak politikalar üretebilir ki!...
İşte bu farklılık; CHP’nin ulusalcı reflekslerden kendini kurtararak politikasının merkezine insanı koymanın gereği olarak ötekileştirme politikalarına karşı doğru bir çizgide olduğunu göstermektedir.
Böylesi ötekileştirici politikaları hala kendisine rehber edinen politik yaklaşımların ülkemizin içinde bulunduğu gerçekler itibarıyla bundan böyle karşılığı olmadığı gibi, CHP içinde bir değeri yoktur. 
Söz CHP’den açılmışken kongre sürecindeki beklentiler üzerinde de biraz duralım.
CHP, gerçekleşen yerel yönetim, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri nedeniyle, sorunlarından arınmış daha güçlü örgütler yaratmak amacıyla kongrelerini ertelemişti.
Öyle olunca kongrelerden beklentilerin düzeyi de doğal olarak farklılaştı.
Daha dinamik, kendi içindeki sorunlar ile uğraşan değil, dışa açılan, üyelerini kucaklayan, halka ulaşan, siyasi olarak duyarlı yeni örgütler yaratmak adına yola çıkılmıştı.
Ancak bu hedeflerini gerçekleştirebilecek mi, buna uygun gerekli tedbir ve önlemlerini aldı mı işte bütün mesele burada!
Daha ilk günden Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan 
“partide simsarlar var” diyerek varan 1 dedi.
Kongre süreçlerinden daha güçlü çıkmak böylesine polemikler ile olmaz.
Genel merkez, üyelerinin daha aktif, gönüllü ve kendi iradesiyle katılımlarını sağlayacak yöntemsellikleri ne yazık ki devreye sokamamıştır.
Kongre sürecinden örgütlerin daha güçlü çıkması; üyelerinin örgütlerine sahip çıktığı, aktif olarak siyasi faaliyetlerin içersinde bulunacağı dönüşümleri gerçekleştirmekle sağlanabilir.
Bunun ilk adımı delege seçimlerinin demokratik bir şekilde yapılmasını sağlayacak bir düzenleme olmasına rağmen bu konuda bir adım atılmamıştır.
Yine eski yöntemlerle belirlenecek delegeler; üyelerin iradelerinin yansımasını değil, vesayet iradesinin oluşmasına neden olacaktır.
Ömer Faruk Mutan bu gelişmenin farkında olarak bir yaklaşımda bulunmuş olsa da; işin aslına odaklanmak farklı bir iştir, polemik farklı! 
Siyasette en kolay iş polemik yapmaktır. 
Bakalım bu kongre sürecinde ne tür polemikler yaşayacağız.